Nükleer deðil ekonomik...

Ýsrail lobisi: Trump ABD’si, Ýran’la yapýlan nükleer anlaþmadan çekilme kararýnda ikinci kez ‘yalnýz’ kaldý. 

Daha önce, Kudüs’ü Ýsrail’in baþkenti olarak tanýma giriþiminde de yalnýz kalmýþtý. 

Ýran kararý da Ýsrail Baþbakaný Benyamin Netanyahu'ya verdiði bu desteðin devamý niteliðinde. 

Zira Trump, adaylýðý ve baþkanlýðýnýn ilk aylarýnda Ýran Anlaþmasý'ndan çekileceði sinyalini vermiþ ama sonra geri adým atmýþtý. 

Dýþiþleri Bakaný Rex Tillerson, Ulusal Güvenlik Danýþmaný HR McMaster ve Savunma Bakaný James Mattis’in bu yönde telkinleri etkili olmuþtu. 

Tillerson, daha birkaç ay önce “Ýran anlaþmaya uyuyor” açýklamasý yapmýþtý. 

Ancak bu isimler tek tek gitti, sadece Mattis kaldý, þimdilik!.. 

Yerlerine de Mike Pompeo ve John Bolton gibi iki ‘Ýran karþýtý’ geldi. 

Ve Trump, ‘sadece’ Ýsrail istihbaratýnýn iddialarýna dayanarak karar aldý... 

Tek de, Trump-Ýsrail eksenine kayan BAE, S. Arabistan ve Bahreyn ‘üçlüsü’nden geldi. 

Tesadüf mü? 

*** 

Asýl gerekçe: ABD, Ýngiltere, Rusya, Çin ve Fransa ile Almanya’nýn imzaladýðý anlaþma uyarýnca Ýran’da 3 yýldýr nükleer denetleme yapan BM Uluslararasý Atom Enerjisi Kurumu, 3 ayda bir yayýnladýðý tüm raporlarýnda “Ýran’ýn atom bombasý üretmeye yönelik nükleer program sürdürdüðüne dair kanýt olmadýðýný; anlaþma þartlarýný da yerine getirdiðini” açýkladý. 

O yüzden, bana göre asýl gerekçe, Trump’ýn “2015’ten bugüne kadar Ýran’ýn askeri bütçesi yüzde 40 büyüdü” ifadesinde. 

Bu doðru. Çünkü ‘nükleer denetim’i kabul etmesi karþýlýðýnda yaptýrýmlar kaldýrýlýnca Ýran, Batýlý ülkelerde ve bankalarda dondurulmuþ milyarlarca dolarlýk mal varlýðýna kavuþtu. Petrol ve gaz ihracatý yaptý, yabancý yatýrým aldý.  

Kazancýnýn bir kýsmýný uçak alýmý, modernizasyon adý altýnda Batýlý þirketlere aktarýrken, büyük bir kýsmýný da Suriye ve Yemen’deki askeri varlýðý için kullandý. 

Trump asýl bunu durdurmak istiyor.  

Ve Ýran’ý ‘pazarlýk masasýna’ çaðýrýyor: “Ýran’ýn liderleri, yeni ve kalýcý bir anlaþma yapmak isteyeceklerdir. Ben de hazýr olacaðým.” 

Dün gelen yeni bir haber, Trump’ýn ABD halký üzerindeki popülist hedeflerini bir kez daha ortaya koydu: “Kuzey Kore, ülkede tutuklu bulunan ABD vatandaþlarýný serbest býraktý.” 

K. Kore’nin ‘insanlýða karþý nükleer tehdit’ olma hali, birkaç Amerikalýyý býrakmakla düzelebiliyor!.. 

Týpký ABD’deki 2001 saldýrýlarýndan sorumlu tutulan S. Arabistan’ýn Ýsrail eksenine girmek ve ABD’den 300 milyar dolarlýk silah almakla ‘normalleþmesi’ gibi!.. 

Trump ABD halkýna iki þeyi veriyor: Güçlü, dediðini yaptýran ve ‘para kazandýran’ baþkan! 

Kendisi için de bir þey alýyor: Ýsrail lobisinin desteði!.. 

*** 

Uluslararasý sisteme tehdit: Ancak bu kez durum farklý ve daha vahim. 

Trump, çok taraflý bir uluslararasý anlaþmadan ‘geçerli gerekçe göstermeden’ çekildi. 

Ve Uluslararasý Atom Enerjisi Kurumu'nu ‘yok’ saydý. 

Bu, 2. Dünya Savaþý’ndan sonra kurulan BM, uluslararasý kurumlar ve diðer çok taraflý anlaþmalarla saðlanan ‘küresel denge-denetleme’ sisteminin ortadan kalkmasý demek. 

Bunun yaratacaðý kaos, dünyayý yeni bir savaþa sürükleme potansiyeli taþýyor. 

*** 

Krizden doðan fýrsat: Her kriz yeni fýrsatlar da getirir.  

Diðer 5 ülkenin anlaþmaya uyacaklarýný açýklamasý, AB’nin 28 ülkesinin anlaþmaya destek vermesi bir fýrsat.  

Bu, Ýran’la 2016’dan itibaren baþlayan ticaretin sürdürüleceði anlamýna geliyor. 

ABD, bütün dünya ülkelerine benzer yaptýrýmlarý nasýl uygulayacak? 

Uygulanamayan bir karar, Trump’ýn Kasým seçimlerinde aleyhine iþleyecek; sonrasýnda da görev süresini kýsaltabilecek bir etki yapabilecek. 

Trump’ýn kaderi BMGK 5’lisinin elinde. Bakalým  

“Dünya 1’den büyüktür” diyebilecekler mi?