El Kaide’nin Irak kolu olan “Irak Ýslam Devleti” örgütü, Suriye’deki Nusret Cephesi’ne ‘el koymaya’ kalktý. “Irak-Þam Ýslam Devleti’ni kurduk, bundan sonra bize baðlýsýnýz” dedi. Nusret Cephesi bunu reddederek, baðlýlýðýnýn El Kaide lideri Eymen Zevahiri’ye olduðunu bildirdi. Bunun üzerine Eymen Zevahiri, “Irak’taki kardeþler bize danýþmadan öyle bir adým atmakla hata ettiler, Suriye’deki kardeþler de bize danýþmadan onlara red cevabý vermekle hata ettiler. Bir hakem tayin ediyorum, iki taraf da onun kestiði racona uyacak, birbiriyle iyi geçinecek” gibisinden bir açýklama yaptý. O açýklama iþe yaramadý. “Irak Ýslam Devleti”ne tabi olanlarla olmayanlar karþý karþýya geldi, Nusret Cephesi bölündü.
Hülasa: Suriye’nin kaný oluk oluk akarken, El Kaide yine umumi direniþten baðýmsýz örgütsel meselelerle meþgul. Kendi derdi Suriye’nin derdinin önüne geçti. “Irak’taki hatalardan alýnan ders” yerlerde sürünüyor.
Bu arada Nusret Cephesi adýna bir bildiri yayýnlayan Ebu Muhammed El-Cevlani, meclise ve seçimlere karþý olduklarýný duyurdu. Seçimsiz ve meclissiz bir þuraya dayalý Ýslam devletinden bahsetti. Bu konuda diðer devrimci gruplarýn neler düþündüðünü, düþüncelerin çatýþtýðý yerde El Kaide mensuplarý olarak nasýl bir tavýr alacaklarýný ise belirtmedi. Gergin bir sessizlik.
Bundan 7 ay evvel, Sancaktar dergisinin ikinci sayýsýnda, Nusret Cephesi’ne bir açýk mektup yayýnlamýþtýk. Ýçindeki bazý müsbet tespitler maalesef þimdiden geçerliliðini kaybetmiþ olsa da o mektubu bu vesile bir kere daha yayýnlamakta fayda görüyorum:
Selamun aleykum,
Suriye Devrimi saflarýnda verdiðiniz hizmet takdire þayan. Irak tecrübesinden ders aldýðýnýzý söylemeniz ve bunu davranýþlarýnýzla ispat etmeniz de takdire þayan. Nitekim diðer mücahit gruplarý ve cihad mýntýkanýzdaki halkýn önemli bir kýsmý sizi takdir ediyor. Bu takdire sevinmeli, fakat onu mübalaða etmemelisiniz. “Cami cemaatleri bizden hoca istiyor, bize kulak veriyor, bizden etkileniyor; öyleyse iktidarýmýzý da kabul ederler. Seçimle meçimle uðraþmadan ilk fýrsatta Ýslam devleti ilan edebiliriz. Etmeliyiz. Yoksa Libya’da olduðu gibi cephede kazandýðýmýz savaþý seçimde kaybederiz” dememelisiniz.
Seçim iyidir. Projenizi halka sunar ve ondan oy istersiniz. Diyelim ki çoðunluðu ikna edemediniz; o zaman teblið ve irþad faaliyetlerinize biraz daha aðýrlýk verip bir sonraki seçime hazýrlanýrsýnýz.
Bu arada þunu da unutmamanýz lazým: Sizin Ýslam devleti anlayýþýnýzýn genel kabul görmemesi halkýn Ýslami bir devlet istemediði anlamýna gelmeyecektir.
Ve þunu da unutmamanýz lazým: Ekseriyeti Ýslami olmayan bir topluma Ýslam devletini dayatmanýz veya ekseriyeti Ýslami olmakla beraber sizin Ýslam devleti anlayýþýnýzý münasip görmeyen veya onu münasip görse de sizi münasip görmeyen bir toplum üzerinde Ýslam adýna tahakküm kurmanýz Ýslam’a zulüm olur. Ýran’da olduðu gibi, devrimden sonra gelen yeni nesillerde iktidarla Ýslam’ý özdeþleþtirerek Ýslam’dan soðuma ve hatta kopma durumlarý yaþanabilir.
Ýyi savaþýyorsunuz, katil Esed rejimine aðýr darbeler vuruyorsunuz, Allah razý olsun. Ýçinde yer aldýðýnýz devrim hareketi bu diktatörlüðü yerle bir edecek inþaallah. Buna büyük katkýda bulunan bir hareket olarak kazandýðýnýz/kazanacaðýnýz saygýnlýðý tehlikeye atmayacaðýnýzý, Irak tecrübesinden aldýðýnýz dersin gereðini devrimden sonra da yapmaya devam edeceðinizi, projenizi halka yahut diðer silahlý gruplara zorla kabul ettirmeye çalýþmayacaðýnýzý ümit ediyoruz.
Suriye Müslümanlarý genel olarak mütedeyyin insanlardýr ve siyasi tercihleri de bununla mütenasip olacaktýr inþaallah. Süreçte sýkýntýlar yaþanabilir, saða-sola savrulmalar olabilir, ama sonuçta taþlar yerine oturacaktýr. Nebevî metodun sabýrla kaim olduðunu hiçbirimiz unutmamalýyýz.