Alçak aþaðýlýk terör örgütü PKK, pýrlanta gibi bir devlet adamýna kýydý..
Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk’ü þehit etti...
Makam odasýna yerleþtirilen bombayla..
Allah (c.c) þehadetini kabul etsin..
Peki ama nasýl oldu bu?..
15 Temmuz sonrasý hâlâ kaymakamýn makam odasýna nasýl bomba konulabiliyor?..
Demek ki Derik kadar kritik bir yerde, kaymakamlýkta PKK ve FETÖ var..
Kimse üstünü tartýþmasýn..
38 kiþiyi gözaltýna almýþlar..
Bütün Derik’i gözaltýna alsan ne yazar?
- O adamlar, o kamu dairesinde nasýl iþ baþý yaptý?
- 15 Temmuz gibi bir iþgal giriþiminden sonra hâlâ orada nasýl varlýklarýný sürdürdüler?..
- Bunlar arasýndan açýða alýndýðý halde, ‘tanýdýk’ referansýyla iþine geri dönen oldu mu?..
- Baþka kamu dairelerinde baþka açýklar da var mý?..
Bu sorularýn acilen cevaplanmasý ve gereðinin yerine getirilmesi lazým..
Neden bu ýsrar?
Çocuklarýmýz ölmeye devam ediyor..
Ve AB ile iliþkilerimiz ya da iliþki kurma gayretimizde herhangi bir tereddüt yok..
- PKK’nýn terör örgütü olmadýðýna hükmeden Belçika..
- PKK’yý tüm unsurlarýyla himaye eden saklayan Almanya..
- PKK’nýn tüm bu terör saldýrýlarýný gerçekleþtirebilmesi için önünü açan HDP ve DBP’lilerin tutuklanmasý üzerinden bize parmak sallayan ‘sözde’ müttefiklerimiz..
- Vekilleri tutuklanýnca ‘asýl’ kontenjanýndan gelip HDP Grubundaki sýralara oturan AB büyükelçileri..
Sizi tanýyoruz!
PKK’nýn yalanlarýyla doldurduðunuz ilerleme raporunuzu da alýn, uðurlar olsun..
Ben hükümetin hâlâ neden direttiðini, bu alçakça bakýþ karþýsýnda bir uzlaþma arayýþýnýn peþinde neden koþtuðunu anlayabilmiþ deðilim..
Kati Piri gibi PKK’lýlar çýkýp, “.. AB Türkiye ile iliþkileri derhal sonlandýrmalý..” diyebiliyor..
Oysa bunu bizim söylememiz gerekmez miydi?..
Salý günü Almanya’nýn dýþiþleri Bakaný Steinmeier geliyor Ankara’ya..
Hani dýþiþleri bakanýmýz Mevlüt Çavuþoðlu’nun; “bizim de iþimiz gücümüz var kardeþim” diyerek telefonuna çýkmadýðý adam..
Elbette geldiðinde siyasi muhatap bulacak..
Keþke bulamasa..
Cumhuriyet’in Ankara bürosunu ziyaret etse, Aslý Aydýntaþbaþ’la da selfie çektirip geldiði yere geri dönse..
Her gün çocuklarýmýz ölüyor..
Bir de Avrupa’yla uðraþmayalým..
Nereden inceyse oradan kopsun..
Herkes öðretmen olamasa!
Ümraniye’deki Fatih Ýlkokulu’nda yaþanan rezalet, artýk kliþe kavramlardan uzaklaþýp rasyonel gerçeði konuþmamýz gerektiðini gözler önüne serdi.. Hikayeyi atlayanlar için tek cümle arz edeyim.. Tahtaya ‘k’ harfini layýkýyla çizemediðini düþündüðü çocuklara küfreden, vuran-eden bir edepsizin rutini.. Bakýn deðerli dostlar.. Öðretmenlerimize saygýmýz sonsuz. Fakat eðri oturalým doðru konuþalým.. Benim kuþaðým bu þiirlerde, marþlarda anlatýlan, 24 Kasým’larda göklere çýkarýlan öðretmenleri çok görmedi.. Bizim çocukluk hikayelerimizin önemli bir bölümünü, ustaca tebeþir fýrlatabilen, attýðý cetvelle istediði hedefi vurabilen öðretmenlerimizin maceralarý süsler.. O vakitler bu çok normal karþýlanýyordu. Ama devir deðiþti.. Biz ‘eti senin, kemiði benim’ diye öðretmenlerin inisiyatifine emanet edilmiþ olan çocuklar, kendi çocuklarýmýzýn peþini öyle kolayla býrakmadýk.. O yüzden de artýk okulda öðretmen-öðrenci iliþkisi olmasý gereken profesyonel seviyeye geldi.. Bunu korumamýz lazým. Bakýn çeþitli nedenlerle göreve baþlayamamýþ, içindeki idealizmi hâlâ daha muhafaza eden ve eðitim aþkýyla yanýp tutuþan yüzlerce öðretmen adayý ile tanýþtým.. 2010 KPSS’de hakký yenmiþ.. Söz verildiði halde atanamamýþ.. Bir kere fýrsat verilse öðretmenlik mesleðinin nasýl yapýlacaðýný dünyaya göstermeye hazýr o kadar adam boþta.. Yanýyorsa içim ona yanýyor..