Bir grup asker... Diz çöküp, silahlarýný doðrultmuþlar. Karþýlarýnda bir TIR ve yanýnda da bir grup görevli var. Silahlarýn hedefinde onlar... Ýnsanýn böyle bir sahneyi göreceðime ölseydim dediði nadir anlardan birinin fotoðrafýdýr bu.
O TIR’lar Suriye’ye gidiyor.
160 bin insanýn dünyanýn gözü önünde katledildiði, sivillerin, kadýnlarýn, çocuklarýn aralýksýz öldürüldüðü Suriye’ye...
Milyonlarca insanýn ölümden kaçmak için mecal bile bulamadýðý Suriye’ye...
Çaresiz çocuklarýn çýplak ayakla sýnýra doðru koþtuklarý Suriye’ye...
Bütün dünya o zulmü izlerken elini taþýn altýna koyan tek ülkenin; Türkiye’nin TIR’larý yola çýkýyor. Ankara, hiç olmazsa birkaç kiþi daha ölmesin diye bir çabayla çýrpýnýyor. Sözünü tutuyor; Suriye halkýnýn yanýnda durmaya devam ediyor.
Türkiye’nin içinde örgütlenmiþ bir grup ise hak, hukuk, mazlum dinlemeden o TIR’lara silah doðrultturuyor. Kendini paralel devlete adayan savcýyý, komutaný bulmuþ saldýrýyor.
Niye?
TIR’da silah bulacak, o silahlarý MÝT gönderdi diyecek, oradan da Baþbakan’ý El Kaide’ye yardým ediyor diye itham edecek... O yalan itham burada iþe yaramaz; dünyaya belge üretmeye çalýþýyor. Ki, Baþbakan savaþ suçundan dava edilebilsin diye. Suriye’de bir kiþi daha ölmesin diye elini taþýn altýna koyan Baþbakan’ý “güneydeki sevilen ülke” adýna yaralamak istiyor. Ya da nerede, kimi seviyorlarsa onlar adýna...
Ne acýnasý, ne zavallý bir plan...
Bu ülkenin savcýlarýný, askerini, polisini, memurunu, jandarmasýný bu kirli planýn parçasý haline getiren zihin ne hastalýklý bir zihin...
Adanmýþ adamlarýnýzý sahaya sürdünüz, onlarýn zihinlerini kuþattýnýz tamam. Peki, o çocuklarýn eline silah verip, Suriyeli mazlumlara giden yardýmlara karþý nasýl silah doðrulttunuz? Bu pervasýzlýðý, bu ayýbý onlara nasýl reva gördünüz?
Darbe planýnýz bu kadar mý kutsal?
Öfkeniz, ülkenin itibarýný ayaklar altýna atacak kadar mý deðerli?
Yýllardýr biriktirdiðiniz, sakladýðýnýz nefret bu kadar mý sýnýr tanýmaz?
Neyse ki öfke kontrolden çýkýnca, gerçekler de ortalýða saçýlýyor.
Esad’ýn doðrultamadýðý silahý Türk askerinin eline veren, en kýzgýn ülkenin savcýlarýnýn bile cesaret edemediðini Türkiye savcýlarýna yaptýran bu yapýnýn cesareti ülkenin en büyük meselesidir.
Hükümeti devirmek adýna hiçbir kural tanýmayan; demokrasinin yaralanmasýndan ekonomik krize kadar, çözüm sürecinin bitirilmesine kadar her þeyi göze alan bir cesaretten söz ediyoruz. Daha ötesi olmaz, olamaz.