Hind Müslümanlarýndan olup uzun yýllar Güney Afrika üniversitelerinde öðretim üyeliði yapan 80’ini aþmýþ bir Prof. vardý; milâdî- 1987’de Hacc’a gelmiþti.
Onunla iyi bir ülfet ve ünsiyet hâsýl oluþmuþtu aramýzda..
Ben ondan Hind Müslümanlarý hakkýnda bilgi alýyordum; o da benden özellikle Osmanlý’nýn son dönemine aid bilgiler..
Bir gün, ‘Bir Mustafa Kemâl vardý, bir de Enver Paþa.. Biz çocukluðumuzda Hindistan’da mektebe giderken, marþlar söylerdik, onlar için.. Enver Paþa þehîd olmuþ.. Ama, Mustafa Kemal ortalýktan kayboldu; o n’oldu?’ diye sormaz mý!
Yaþlýlýðýn etkisi olmalýydý, yoksa bir tarihçi bilebilirdi o konularý..
O zaman, ‘Mustafa Kemâl’i Atatürk öldürttü!’ dedim, ve hemen ardýndan da
. kulaðýna eðilip, ‘Ýki ismin aslýnda tek kiþi olduðunu’ fýsýldadým
O konuya bu kadar bigâne kalmýþ olmasýna üzülmüþtü.
*
**
Kýlýçdaroðlu’nun dün yaptýðý konuþmayý dinlerken yukarýda anlattýðým anekdot geliverdi hatýrýma.. Çünkü, Kýlýçdaroðlu, konuþmasýnýn bir yerinde, ‘O dönemdeki Mustafa Kemâl’ ifadesini kullanýyordu. Yani, bir de ‘O dönemden sonrakisi..’ vardý.
*
Kemâl bey, ‘Toplumun ortak deðerlerine saygý göstermek’ten söz ediyor, ama, hemen ardýndan da, ‘Bizim en büyük ortak deðerlerimizden birisi Gâzi Mustafa Kemal ve arkadaþlarý.. Cumhuriyeti kuranlardýr..’ diye ekliyordu.
Yani, en baþta da, 27 yýl boyunca, partisinin Ýlk ve Ýkinci Genel Baþkanlarý, hem Reis-i Cumhûr, hem de Cumhûriyet Halk Fýrkasý’nýn Umûmî Reisi’ olanlar..
Sonra da, ‘hem Parti Genel Baþkaný, hem de tarafsýz Cumhurbaþkaný olunur mu?’ diye soruyor ve ‘Tarihi bilmeden belli koltuklara oturursanýz, o yabancýlarýn size dayattýðý tarihi, gerçek tarih gibi öðrenirseniz ve bunu bulunduðunuz koltukta ifade ederseniz, siz liyâkatli, erdemli bir kiþi deðilsiniz..’ diye hayâlet taþlýyordu. Elbette hedefi de belliydi.
*
‘Yabancýlarýn dayattýðý’ tarih bilgileriyle konuþanlar, en baþta da siz ve sizin taifeniz Kemâl Bey.. Lord Kinross ve Bernard Lewiss gibilerin ya da 100 yýla yakýn zamandýr, resmî ideolojinin, nesillerin beyinlerini yýkamak için okuttuðu Emin Oktay veya Enver Ziya Karal ya da Âfet Ýnan tarihçiliði deðil mi, dayatýlan..
*
Kemal Bey, bir de M. Kemâl’in TBMM’nin 13 Aðustos 1923 günü oturumunda, yani ‘Cumhuriyetin kuruluþundan (2,5 ay önce) önce..’ yaptýðý konuþmada, ‘düþmanlarýn, hergün Ayasofya’ya Haç asýp gözdaðý vermek sûretiyle hassas duygularýmýz incindi.’ dediðini bile aktarýyor ve amma, Meclis’te bu konuþmayý yapanýn, ‘O dönemin Mustafa Kemâl’i’ olduðunu da bilhassa belirtiyorsunuz.. Bu arada, ‘baðýmsýzlýðýmýz için, yüzbinlerce þehîd ve gazi verdiðimizden’ bahsediyordunuz. Sahi, o ‘þehîd’ler ve gazîler, ‘o dönemdeki M. Kemal’e inanarak mý, yoksa, daha sonrakisi için mi’ savaþmýþlardý? Ve, O dönemin Mustafa Kemali’ni esas alýyorsanýz Kemâl Bey, ‘Nerede, ‘O dönemin M. Kemâl’i?..’
*
Ama, hatýrlayalým ki, M. Kemâl’in 1922’ye kadar Hâlife’ye baðlýlýk yeminleri ettiðinin hatýrlatýlmasý karþýsýnda, Ord. Prof. Hýfzý Veldet Velidedoðlu, 1977’lerde, tv. ekranlarýndan, ‘Milleti kandýrdý mý?.. Evet, kandýrdý. Ýyi de yaptý.. Yoksa, baþýmýza Said Nursî gibi dinciler gelirdi..’ diyordu!
Siz ise, 100 yýla yakýn zamandýr çiðnetilen kof sakýzý geverek, hâlâ, ‘O olmasaydý, bu ülkede 5 vakit ezân okunamazdý, bunu biliyor musun?’ diye efeleniyor ve kendinizi adamlarýnýza alkýþlatýyorsunuz; bu sözlerinizle Müslüman milleti ‘köle’ yerine koyduðunuzu düþünmeden.. Size, Ömer Seyfeddin’in ‘Diyet’ hikâyesini okumanýzý tavsiye ederim.
*
Kemâl bey, sizin gerçek tarih diye söylediklerinizin çoðu, ancak kanun ve anayasa dayatmalarýyla korunan þeyler ve sonra da ‘özgürlük havarîliði’ne soyunuyorsunuz. Sizin þunu idrak etmenizi arzu ederim: ‘Ýslâm, varlýðýný ve hayatiyetini, hiç kimseye borçlu deðildir; tam tersine, tarihin en parlak Ýslâm kahramanlarý bile, tarihe býraktýklarý temiz isimlerini Ýslâm’a borçludurlar.’
*
