Fethullah Hoca’nýn beddua-mülaane-mübahale her ne ise yaptýðý þey yayýnlandýðýnda dehþet uyandýrmýþtý. Camia o seslere “Amin” derken dehþeti yaþamýþ, katýlmayanlar da, hayrete düþmüþlerdi. Savaþ çok çok kýzýþmýþtý.
Acaba o günlerden bu günlere sayýn Gülen’in duygu dünyasý ne haldeydi?
Geçtiðimiz Cumartesi günü Zaman gazetesinde Ahmet Kurucan imzalý “Baþka sevdam olmadý” baþlýklý bir yazý yayýnlandý. Kurucan, Hoca’nýn etrafýnda ve ona tutku ile baðlý isimlerden birisidir. Yazýlarýnýn büyük kýsmý da, Hoca’nýn dünyasýndan izlenimler halindedir.
Cumartesi günkü yazýsýnda dikkatle not edilmiþ bir husus vardý. Bence özellikle Camia’nýn duymasý isteniyordu. Bu notu Camia dýþýndakilerin, mesela Baþbakan’ýn ve Hükümet cenahýnýn okuyacaðýný tahmin etmemiþ olamaz.
Bu yazýdan ve o nottan Sayýn Gülen’in haberi olmuþ mudur? Sanýrým ki olmuþtur. Çünkü ben daha önce o “Beddua-mülaane-mübahale her ne ise onun yayýnlanmasýndan Hoca’nýn haberi olmamýþ olabilir” gibi bir kanaat seslendirdiðimde “Hayýr, kesinlikle Hoca’nýn haberi var. Üstelik Hoca ‘yayýnlandý mý yayýnlanmadý mý?” diye defalarca sormuþtur” gibi bir kayýt düþülmüþtü.
Evet, Ahmet Kurucan’ýn yazýsý...
Ne diyor Kurucan orada?
“Allah’ým! Bizleri ve onlarý ýslah eyle.” duasýný þu son 3-4 aydýr defalarca duymuþtum Hocaefendi’den ama dün isim isim zikrederek “Cennetine koy Allah’ým.” diye dua ettiðini de duyunca: “Ýþte peygamber sadrýnýn, sinesinin, gönlünün geniþliði ve onun bir tezahürü” dedim ve için için aðlamaya durdum.”
Kurucan bunlarý yazýnýn baþýnda ve sonunda iki defa not ediyor ve þunu soruyor?
“Kim mi o isimler? Tasrihe gerek var mý? Tahmin ettiniz. Evet, doðru. Ýþte onlar.”
Tahminimiz doðru ise Hoca’nýn beddua-mülaane-mübahele her ne ise orada, “Evlerine ateþ düþsün” sözüne muhatap olan kimseler olmalý!
Kurucan yazýsýný þöyle bitiriyor:
“Siz bu duaya amin der misiniz bilmem? Deseniz bile aminleriniz ne kadar gönülden, candan, içten olur onu da bilmem. Ama hissiyatýn doruk noktada olmasýna raðmen aklýn hissiyat gemini frenlediði o atmosferde olsaydýnýz, her þeyi bir kenara býrakýr “Baþka sevdam olmadý ki” diyen Hocaefendi’nin o duasýna “her þeye raðmen amin” derdiniz.”
Mesaj ne? Þu:
Hocaefendi isim isim sayarak, mesela Tayyip Erdoðan, Bülent Arýnç, Abdullah Gül vs. diyerek “Allahým bizleri ve onlarý ýslah eyle, dedi, yani ýslah duasýna kendi camiasýný da ilave etti, üstelik ýslah et” niyazý ile kalmadý, “Onlarý cennetine koy” dedi. Ey Camia, siz de duygularýnýzý gemleyin, aklýnýz galebe çalsýn ve Hocanýzýn bu duasýna “Amin” deyin.
Benim okumam böyle.
Hayretim þu ki, Kurucan’ýn Hoca’ya izafe ettiði bu “Dua”nýn pek yankýsý olmadý. Ne Camia çevresinde ne de dýþarda. Sanki hiç kimse duymamýþ gibi oldu. Oysa, eðer Sayýn Gülen, böyle bir duygu -akýl atmosferini yaþýyorsa, bunun, öncekilerden çok farklý olduðu muhakkak. Bunun Ahmet Kurucan’ýn yazýsýna yansýmýþ olmasý da, Camia’ya verilmiþ ciddi bir mesaj niteliði taþýyor olabilir.
Bu, benim hüsnü zanným da olabilir.
Çünkü baþýndan beri “Camia’nýn bu savaþ dilini býrakmasý lazým” cümlesini kurup duruyorum. Bunun en çok Camia’ya zarar vereceðini defalarca yazdým. Camia’nýn çalýþmalarýnýn ana eksenini oluþturan “Ýnsana yatýrým” hadisesi, sonuçta Türkiye gibi bir ülkede “Paralel yapý” sendromunu oluþturmuþsa ve uzun yýllar yanyana yürümüþ, Camia’nýn elemanlarýný en yüksek oranda istihdam etmiþ bir siyasi kadro tarafýndan bile tahammül edilemez bir yapýlanma gibi algýlanmýþsa, bunun, “Hizmet” adý altýnda dünyanýn her yerinde yürütülen faaliyetleri de gölgeleyeceðini ifade ediyorum. Böyle bir yapýya dünyanýn hiçbir ülkesinde ve hiçbir yönetimde göz yumulmaz, diyorum.
Camia medyasý, savaþ dilini sürdürüyor. Mukabilini de Baþbakan Erdoðan sürdürüyor.
Camia, 30 Mart’ta Baþbakan’ýn alaþaðý edileceði temasýný iþledi, olmadý. Bu savaþ dili nereye kadar gidecek?
Fethullah Hoca, Kurucan’ýn ifadesiyle duygu dili yerine akýl dilini konuþturmuþ ve farklý bir “Dua dili” geliþtirmiþ. Camia medyasý “Akýl dili”ni idrak edip, bunu içselleþtirecek mi, o duaya amin diyecek mi? Soru bu. Akýl dili ile dua dili birleþir, o da Camia’nýn sözcüleri tarafýndan içselleþtirilirse, herhalde Camia’nýn sade insanlarýnýn yürekleri üzerindeki aðýr yükün kalkma süreci de baþlamýþ olur.
Fehmi Koru’nun dünkü yazýsýnda “Ekrem Dumanlý’ya cevabýmdýr” dediði þey de herhalde bu.
Kurucan’a mesaj: Bu son dua sahnesinin görüntüsü yok mu, yayýnlanmasý düþünülmüyor mu?