Mustafa KARAALÝOÐLU
Mustafa KARAALÝOÐLU
Tüm Yazýlarý

O holiganlarý gözünüz bir yerden ýsýrmadý mý?

Hafta sonu engelli basketbolcularýn maçýnda yaþananlar ve tribünlerden sahaya taþan kontrolsüz þiddet yüz kýzartýcýdýr. Holiganizmin sýnýrlarý aþýlmýþsa, bu maçta aþýlmýþtýr.

Çevremdeki insanlarý pek az olayda böylesine tepkili gördüm. Herkesin yüzünden, böyle insanlarla ayný toplumda yaþamanýn ne denli rahatsýz edici bir duygu olduðunu anlayabiliyorsunuz.

Kim bu adamlar?

Ülkenin gözü önünde, kameralar karþýsýnda þiddet þovu yapan, saldýran, vuran, kýran, yýkan, küfürler yaðdýran bir gruptan söz ediyoruz. Böylesine yüksek özgüven ve þiþkin ego nereden geliyor? Kavga yapmadýklarý zamanlarda, otururken, konuþurken gayet itibarlý görünüyorlar. Bildiðimiz spor seyircisi profilinin üzerinde bir havalarý var. Zengin, meslek sahibi ve hem de beyaz yakalý mesleklerin sahibi tipler...

Kolay öfkelenen deðil, öfkelenmek istediklerine kural tanýmayan bir halleri var...

Bu halleriyle tanýdýk geliyorlar. Sayýlarý Pazar günü engelli basketbolcularýn

maçýnda tribün terörü yapan gruptan çok daha fazla...

O familyanýn ilk gösterisi deðil bu...

Gözümüz onlarýn ait olduðu kalabalýðý da bir yerlerden ýsýrýyor.

Düþünün siz de bulacaksýnýz.

2010 yýlýnda Türkiye’de ilk kez yapýlan Dünya Basketbol Þampiyonasý maçlarýnýn madalya töreninde Cumhurbaþkaný’ný yuhalayan adamlar bunlar...

Türk Telekom Arena stadyumunun açýlýþ maçýnda Baþbakan’ý yuhalayanlar...

Daha geçen Ekim ayýnda, yine Türkiye’de ilk kez organize edilenWTA-Dünya Kadýnlar Tenis Þampiyonasý finalinde bir kadýn politikacýyý, Devlet Bakaný Fatma Þahin’i protesto edenler...

Biraz daha geriye gidelim...

U2 grubunu Ýstanbul’da konser için ikna eden Egemen Baðýþ’ý o konser sahnesinde yuhalayanlar da ayný tayfadan...

Bu ülkenin tarih boyunca ilk kez gördüðü en güzel sahnelerin gerçekleþmesini saðlayan insanlarý bitmez tükenmez bir kinle yuhalýyorlar.

Tahammülsüzlüklerini gizlemek gibi bir ahlaký dahi gereksiz görüyorlar.

Ýhtiyaç duymadýkça tahammülün adýný bile anmýyorlar.

Kendileri gibi olmayanlarýn varlýklarýna tahammül edemiyorlar. Onlarý deðil birlikte yaþamanýn bir parçasý görmek, mümkünse hiç görmek istemiyorlar.

Tuttuklarý takýmýn ne olduðu hiç önemli deðil; önemli olan kendilerinin þiþirilmiþ ve küstah egolarýdýr. Biraz kazýrsanýz taraftarlýklarýnýn altýndan gerçek kimlikleri çýkar.

Sevmediklerini protesto ederler, canlarý isterse kavga çýkarýrlar, güçleri yeterse ezerler... Hayatýn içinde normal görüntüde gezerler, stadyumda, salonlarda ikinci kimliklerine bürünürler.  

Ýþte o þýmarýk güruh Pazar günü kendisini fena ele verdi. Hem de kendi sýnýflarýnýn dahi asla unutamayacaðý bir sahnede kayýtlara geçerek.

Yuhalamalarýnýn, ýslýklarýnýn, protestolarýnýn bir deðeri olmadýðý biliniyordu, þimdi kalitelerini de tescillediler.

Onlara kýzmayalým, tebessüm edelim derim.