Bu aralar bir furya var: FETÖ dosyalarýnda "adalet yok" algýsý oluþturma yarýþý... Son olarak Nevþin Mengü, "Neymiþ; sohbete gitmiþ, Bank Asya'ya para yatýrmýþ, telefona uygulama indirmiþ. Ne hakla iþten atýyorsunuz ne hakla terörist damgasý vuruyorsunuz? Böyle adalet olur mu kardeþim?' þeklinde konuþtu mesela. Ama o iþ öyle deðil... Davalarý deðerlendirirken en büyük hata genelleme yapmak. Genel tabloyu bilmeyenlerin baþvurduðu bir yol bu. Bugün size dosya sonuçlarýný ve deðerlendirmenin nasýl yapýldýðýný, yani iþin aslýný, aktarmak istiyorum.
Dosya sayýlarý
695 bin kiþi hakkýnda FETÖ soruþturmasý açýlmýþ durumda. Yaklaþýk %50'si, 348 bini takipsizlikle sonuçlanmýþ. Soruþturmasý süren 67 bin dosya var. 289 bin ceza davasý açýlmýþ; bunun 100 bini kadarýnda beraat kararý verilmiþ. Mahkûmiyet sayýsý ise 123 bin. 40 bine yakýn erteleme, düþme ve ceza verilmemesi kararý var. Derdest ceza dosyasý 28 bin kadar. Gelelim ihraç boyutuna. 15 Temmuz'da toplam memur sayýsý 3,5 milyon civarýndaydý. Ýhraç sayýsý 168 bin. Yani toplam memur sayýsýnýn yaklaþýk %0,5'i. KHK ile 3654, idari kararla 684, komisyon tarafýndan 17.712, yargýlama sonucunda 3557 olmak üzere toplam 27 bin civarýnda (%17) memur göreve iade edilmiþ durumda. Bu tablo bile çok þey anlatýyor aslýnda. Peki ceza ve ihraç kararý nasýl veriliyor?
Milat ve destek...
Bank Asya'da hesap açmak suç deðil. Hesabýn "örgüt talimatýndan" sonra açýlmasý, örgütün bildirdiði tutarda para yatýrýlmasý, rutin dýþý hareketler olmasý halinde þüphe doðuyor. Yargýtay, MGK ve üst düzey yetkililerce, FETÖ'nün "illegal" olduðunun bildirilmesinden sonra, banka meselesi devam etmiþ ise ortada bir iradenin varlýðýný kabul ediyor (16 CD, E:17/1862). Ayný durum sohbete gitme ve okula gönderme, derneðe üye olma konularý için de geçerli. Ancak bunlardan sadece birine dayanýlarak karar verilmiyor.
Çalýnan sorular ve ByLock
Memuriyete, askeri okula, yargý mesleðine giriþ sýnav sorularýný alan kiþinin; "bu nasýl bir yapý!" diye sorgulamamýþ olmasýný kimse konuþmuyor. ByLock da böyle. Herkese amade deðil. Bu sorgulanmýyor mesela. AYM þöyle diyor: "...mensuplarýnca -örgütsel iletiþimde gizliliði saðlama amacýyla- kullanýlan kriptolu iletiþim aðýnýn, somut olayda ByLock programý üzerinden kurulan iletiþime iliþkin tespit edilen mesaj ve mail içerikleri de dikkate alýndýðýnda baþvurucu tarafýndan örgütsel iletiþimi saðlamak amacýyla kullanýlmasýnýn terör örgütüne üye olma suçu açýsýndan mahkûmiyete dayanak alýnmasý..." doðrudur (BN:2022/73725). Fragmaný Bank Asya, sohbet, sendika/dernek üyeliði, gazete aboneliðinden bahseden bu filmin içeriðinde; aleyhine itirafçý beyaný, kodlama listelerinde adý ve nihayet ByLock'u olan bir sanýk var. Sizce karar ne olmalý?
Cezasýzlýk, takipsizlik, ihraç
Örgütün mensuplarýnýn yakalanmasýný saðlamaya elveriþli bilgi verene ceza yok (TCK m.221). Tamam öncesini bilmiyordu(!) Peki ya þimdi? Herkes tüm bildiklerini anlatsa bir sorun kalýr mý sizce? Aslýnda üzerinde düþünülmesi gereken bu. Hala örgüt olduðuna inanmayanlar var! Bir de "PDY" meselesi var. Valinin, il imamýndan; emniyet müdürünün, "sorumludan" talimat almasý yani. Burada idare hukukun deðerlendirme kriterleri giriyor devreye. Buna göre suç olmayan bazý davranýþlar, kamu görevlisine idari yaptýrým uygulanmasýna engel deðildir. Bir kimsenin amiri ile yüksek sesle konuþmasý TCK anlamýnda suç mudur? Hayýr. Ama eylem disiplin suçudur. Memur; "terör örgütleriyle eylem birliði içerisinde" ise kamu görevinden çýkarma cezasý verilebilir, bu kadar basit... Mesela, Ýmparatorluk Vatandaþlarý örgütü üyeliðinde bir kriter þu: "Alman makamlarýný meþru saymadýðý için vergi ödememe refleksi". Türkiye ilk kez bir darbeyi yargýlýyor. Geçen süre zarfýnda hukuki anlamda kriterlerin ve iþleyiþin oturduðu çok açýk. "Kendine özgü" bu örgütün diasporasý da var. Süreç uzun. Sorumlu davranmak herkesin ödevi!