Ben O Deðilim adlý filmiyle Roma Film Festivali’nde Senaryo Ödülü kazanan yönetmen bu defa bir sergi ve romanla karþýmýzda.
Yönetmen, ressam, yazar Tayfun Pirselimoðlu’na kendisini nasýl tanýmladýðýný sordum: O da kamuoyundaki yaygýn kaný misali yönetmenliðini öne çýkardý. Bazý okurlarýnýn filmlerinden haberdar olmadýklarýný söyledi. Alanýnda dünyanýn en prestijli okullarýndan Viyana Tatbiki Güzel Sanatlar Akademisi’nde okuduðu da pek bilinmez. O bile “Ressamlýðým en arkada duruyor” diyor...
Bana kalýrsa o bir Rönesans Adamý. Yapýtlarý hem kendi dallarýnda bir süreklilik arz ediyor hem de sanatçýnýn dünyasýný tamamlýyorlar. Söyleþimizin ilk sebebi 18 Aralýk’ta Milli Reasürans Sanat Galerisi’nde açýlan Tekerrür sergisi 18 Ocak’a dek sürecek. Bugüne dek dördü kiþisel, ikisi Sinan Gültekin ile ortak altý sergi açtý. Tekerrür’de desenler ve kaðýt üzerine asetat çalýþmalarý yer alacak: “Her katmanda bir baþka espri var. Bir derinlik yaratýyor hem hikayesinde hem tekniðinde. 2005’te yine Milli Reasürans’ta açtýðým Felluce sergisinin Tekerrür ile tematik bir baðý var. Felluce Irak’ýn iþgali üzerinden geliþiyordu. Burada da artýk her yer, Irak, Suriye, Türkiye dünya üzerinde bir iþgal var. O kadar derine girmiþ ki artýk topraðýn altýndan uðuldayan bir uðursuzluk olarak algýlýyorum gidiþatý. Askerler, polisler, havadan takma kanatlarýyla geliyordu Felluce’ye. Þimdi yerin altýna giriyorlar. Onlarý takip ediyorum bir süre. Anlýyorum ki artýk çok kalýcý bir iþgal bu... Havadan gelip dönüp dolaþýp gitmeyecekler. O kadar yerleþmiþler ki topraðýn altýndan bir ses halinde bize hep kendini hatýrlatan, ama duyduðumuz - duymadýðýmýz bir ses...”
REFERANSI HITCHCOCK
Pirselimoðlu, Türkiye’nin önde gelen orta kuþak ustalarýndan biri. Senaryo ve kýsa filmlerle sinemaya baþladý. Hiçbiryerde, Pus, Rýza, Saç ve Ben O Deðilim adlý uzun metrajlý filmlere imza attý. Uluslararasý ilgi gören filmlerinin sonuncusu Kasým ayýnda Roma Film Festivali’nde Senaryo Ödülü’ne deðer görüldü ve Hitchcock’un Vertigo’sunu referans gösterdi: “Hitchcock beynimin bir tarafýnda duruyor tabii. Ama bilinçli bir gönderme yapmadým. Kimlik sorunu benim çok sevdiðim bir konu. Baþkasýnýn kimliðine bürünme, baþkasý olma, öteki olma hali. Bir baþkasýna dönüþmek ilk kitabým Çöl Masallarý’ndan beri bilincimde bir soru iþareti olarak duruyor. Yan hikayelerden çýkardý filmlerimde, Ben O Deðilim’de ana hikaye olarak çýktý.”
Roma’dan sonra Nantes Üç Kýta Film Festivali’nde gösterilen Ben O Deðilim 2014’te Rotterdam, Edinburgh, Sofia ve bazý Uzakdoðu film festivallerini dolaþacak. Sonra Ýstanbul Film Festivali’ne de katýlacak. Pirselimoðlu artýk yönetmen sinemasýný oturttuðunun, tecrübe kazanmanýn ötesinde bir dil oluþturduðunun bilincinde. Pus ve Saç’ýn ardýndan Ben O Deðilim’i izleyenler bu durumu takdir edecek kuþkusuz... “Çok iyi bir ekiple çalýþtým, Angelopoulos ile çalýþan görüntü yönetmeni Andreas Sinanos, her filmimde çalýþtýðým sanat yönetmenim Natali Yeres... Ercan Kesal’ýn beyazperdedeki en iyi performansý. Filmin her gösterildiði yerde ona bir paragraf açýlarak üzerinde konuþuluyor. O da bunu hak ediyor. Maryam Zaree de bu rolü çok istedi. Türkçe bilmediði halde çok çalýþtý” diyerek kadrosunun hakkýný teslim ediyor.
Dibi bulmadan huzura eremeyiz
Tayfun Pirselimoðlu’nun bugüne dek altý kitabý yayýnlandý: Çöl Masallarý, Kayýp Þahýslar Albümü, Malihulya, Þehrin Kuleleri roman; Otel Odalarý, Harry Lime’ýn En Yeni Hayatlarý öykü türünde. Yeni romaný Ýthaki Yayýnlarý’ndan çýkacak. Kayýp Þahýslar Albümü’nün ilk bölümü ve son bölümü hiç deðiþmemiþ. Bu ‘deðiþmezliðin’ siyasi ekosu olmalý; “Pesimist yaným ‘Hiçbir þeyin deðiþmeyeceðine dair bir vesvesem var’ diyor. Dünyanýn gidiþatýndan mutlu deðilim. Dibi bulmadan huzura eremeyeceðiz.”