Obama’nýn Ýngiltere ziyareti

Obama’nýn Ýngiltere ziyaretinin tek amacý, muhtemelen Kraliçe’nin yaþ gününü þahsen kutlama arzusu deðildi. Baþkan olarak yaptýðý bu son gezide, ABD ile Birleþik Krallýk arasýndaki özel baðlarýn hatýrlatýlmasý ihtiyacý duymuþ olmalý. Tam da bu nedenle Obama’nýn adaya ayak basmadan önce yayýnlanan bir makalesinde, iki ülkenin birlikte nasýl dünya savaþlarý yaptýklarý, nasýl istikrarlý bir Avrupa kurduklarý, Ýran’ý nükleer konusunda nasýl ikna ettikleri ve nasýl terörizme karþý omuz omuza savaþtýklarý dile getirilmiþ.

Obama ABD’si ile Cameron Ýngiltere’si arasýnda bazý görüþ ayrýlýklarý olmalý ki, “birbirinden hiç düþmanlýk görmeyecek iki ülke” tanýmý yapýlma ihtiyacý görülmüþ. Bu tanýmlama, ayný zamanda baþka müttefiklerin bazen düþmanlýk yapabilecekleri yolunda bir ima da taþýyor.

Ýki ülke arasýndaki en temel görüþ ayrýlýðýnýn Rusya ile ilgili olduðuna þüphe bulunmuyor. ABD, Rusya ile denetlenebilir rekabet ya da iþbirliði içinde rekabet öngörerek esas büyük rakibin Çin olduðu yolunda bir öngörüyle politikalar üretti. Birleþik Krallýk ise bu politikayý Rusya’yý boþ býrakma, kendisine alan açmasýna izin verme olarak görerek ABD’yi eleþtiriyordu. Bu eleþtirilerinin bir uzantýsý olarak da ABD ve diðer müttefiklerden baðýmsýz ayrý bir dýþ politika uygulamayý tercih ediyordu.

AB sorunsalý

Obama’nýn, Ýngiltere ziyareti vesilesiyle Cameron’a NATO’nun daha aktif hale gelmesi gerektiðini, ancak NATO’nun kara Avrupa’sýndaki müttefiklerinin buna çok da hevesli olmadýðýný hatýrlattýðý düþünülebilir. Ancak esas söylemeye çalýþtýðý þey, Ýngiltere’nin AB’den ayrýlmasý halinde NATO’nun Avrupa kanadýnýn daha da zayýflayacaðý.

ABD baþkaný, Ýngiltere’nin AB’den ayrýlmasýna son derece karþý olduðunu açýklayarak bunun hem Avrupa istikrarý açýsýndan olumsuz olacaðýna iþaret ediyor, hem de ortalýðý Almanya’ya býrakma riskine.

Almanya’nýn AB içinde ve sayesinde gücüne güç kattýðýna þüphe bulunmuyor. Bu durum, Almanya’nýn ABD-AB arasýnda hayata geçmek için bekleyen Transatlantik Ticaret ve Yatýrým Ortaklýðý’na (TTYO) da direnmesini olanaklý kýlýyor. Oysa Obama’nýn en büyük projelerinden birisi, NATO bölgesini sadece güvenlik açýsýndan deðil, ticaret ve yatýrým açýlarýndan da tek bir bölge haline getirmek. Tabi bu büyük piyasanýn güvenlik ayaðýnda olduðu gibi ekonomik ayaðýnda da ABD’nin belirleyici olmasý bekleniyordur. Ýþte Almanya’nýn direnme nedeni burada gizli.

Akdeniz sorunsalý

Öte yandan muhtemelen Obama, Almanya’nýn Rusya ile “özel iliþkiler” geliþtirmeye olan merakýný da hatýrlatmýþ olabilir. Bugün Ukrayna nedeniyle iliþkileri kýsmen engellenmiþ durumda. Ancak ABD, Rusya’ya iþbirliði önerileri getirmese, büyük bir olasýlýkla bu rolü Almanya alýr. Diðer bir ifadeyle Obama, Merkel’in yapacaklarýný ikame ettiðini ima ediyor olabilir.

Obama ile Cameron ne kadar uzlaþacaklar, Ýngiltere AB’den çýkma önerisini geri alacak mý, bilinmez. Ancak iki ülkenin hem NATO’nun, hem AB’nin, hem de TTYO anlaþmasýnýn geleceði konusunda anlaþmaya varýp varmadýklarýný anlamayý kolaylaþtýracak ipuçlarý bulunabilir.

Bu ipuçlarýndan birisi, Suriye’de Rusya’yý üsleriyle sýnýrlý tutup Birleþik Krallýk’a dolaylý, yani görünür olmadan, etki saðlayabileceði bir alanýn ayrýlýp ayrýlmayacaðýnda bulunabilir. Diðer ipucu için ise sadece Kýbrýs’a bakmak yeterli olur. Kýbrýs’ta çözüm olmaz ya da çözüm sürecine ABD de katýlýr ve baþka türlü bir çözüm olur ise Obama Cameron’u epey ikna etmiþ denebilir. Türkiye’nin en yakýndan izlemesi gereken konu buymuþ gibi gözüküyor.