Mustafa KARAALÝOÐLU
Mustafa KARAALÝOÐLU
Tüm Yazýlarý

Obama’nýn seçimi Türkiye’nin yolu ve Esad’ýn kaderi

- Bali -

Endonezya’nýn tatil adasý ve tatil markasý Bali’deyiz. Baþbakan ErdoðanBali Demokrasi Forumu’na konuþmacý ve tartýþmacý olarak katýlýyor. Özellikle, bölge ülkelerinin liderleri burada ve “demokrasi” baþlýðý altýnda verimli tartýþmalar yapýlýyor.

Hepsi burada ama açýkça söylemek gerekirse akýllarý Amerika’da. Dünyanýn her yerinde olup bitenleri en çok ilgilendiren seçimin sonuçlarýnda.

Görünen o ki ABD Baþkanlýk seçiminin Obama lehine bitmesi, Ýslam Dünyasý ve Ortadoðu’nun genel olarak arzuladýðý bir sonuç oldu. Bunun, bütün büyük analizlerden ve siyasal perspektif hesaplarýndan öte basit ve anlaþýlýr bir sebebi var.

Obama’nýn görevine devam etmesi Ýslam coðrafyasýnda ABD’ye baðlý nedenlerle daha az insanýn acý çekmesi demektir.

Rakibi Cumhuriyetçi Romney’in vaat ettiði Ortadoðu politikasý ve sorunlarý güç kullanarak çözme yaklaþýmý Obama’nýn bu avantajýný yani daha az acý ve þiddet sonucunu garanti ediyor. Savaþlarý bitirme politikasý; Irak’tan sonra Afganistan’dan da çýkma kararý bu istikamette önemli adýmlar.

Sadece Ýslam coðrafyasý deðil dünyanýn bütün sorunlu bölgeleri, artýk ABD askerleri ve silahlarýyla daha az karþýlaþmayý hak ediyor. Umarýz yeni dönem bu istikamette geliþir.

Türkiye ile Obama yönetimini yakýnlaþtýran da bu politikadan baþka bir þey deðildir. Ankara’nýn bölge sorunlarýný silahsýz çözme perspektifi  ile Washington’un yeni politikasý örtüþüyor. Özellikle, Erdoðan ve Obama’nýn kiþisel liderlik tarzlarý da bu politik ittifaký doðallaþtýrýyor ve güçlendiriyor.  

Sokaðýn yaný sýra, Türkiye iktidar mahfillerinde de Barack Obama’nýn yeniden seçilmesinin arzulanmasý ve seçimi kazanmasýndan dolayý gizlenemeyen bir memnuniyet sergilenmesi bundandýr. Çünkü, kazanan dolaylý olarak Ortadoðu’nun “silahsýz ve þiddetsiz” deðiþiminin yanýnda saf tutan Türkiye politikalarýdýr. Suriye meselesinde bu yaklaþým zaman ve insan kaybettirmeye devam etse de Türkiye bu politikanýn yanýnda yer tutmaktadýr.  

Baþbakan’ýn uçaðý Bali yolundayken ABD seçiminin kaderi belli oluyordu. Hem Yeni Delhi’de verilen molada, hem de seyahat boyunca kokpitten alýnan bilgilerle seçim yakýndan izlendi. Uçaðýn tekerleði Bali havaalanýna deðdiðinde ise beklendiði gibi Obama’nýn kazandýðý kesinleþmiþti. Sonuç kesinleþince akla doðal olarak ikinci konu geliyordu: Suriye...

Baþbakan’ýn kalacaðý otele varýr varmaz ayaðýnýn tozuyla basýn toplantýsý yaparak seçim sonucunu yorumlamasý da sadece bir kutlama deðil, uzun süredir Washington ayaðý aksayan Suriye dosyasý için vakit kaybedilmemesini hatýrlatmak amacý taþýyordu.

Beyaz Saray, seçimler bitmeden Suriye için anlamlý bir adým atmamaya kararlýydý. Bir anlamda, ABD demokrasisi Kasým ayýnýn baþýna kadar Suriye diktatörlüðüne zaman kazandýrmýþtý. Zaman ve kredi Salý akþamý bitti. 

Ýki-üç gün önce herkesin aklý nasýl ABD seçimlerindeyse, seçim biter bitmez herkesin sorduðu soru þuydu:

“Suriye için etkili ve caydýrýcý önlemler ne zaman?” 

En baþta Türkiye soruyor. Ama bütün uluslararasý haber kanallarýna bakýlýrsa dünya da cevabý merak ediyor. En kayýtsýzlar bile Esad için “onurlu ve güvenli bir çýkýþ”tan söz ediyor. ABD Baþkanlýðý deðil de Esad’ýn kaderi de oylandýðý için sandýklar açýlýr açýlmaz, sadece Türkiye deðil dünya gözünü bu soruna çevirdi.  

Diplomasinin konuþtuðu “silahsýz” politikanýn ilk sýnavý Suriye olacak. Hem Obama için hem de Bush döneminden beri ABD’ye bu yöntemi telkin eden Erdoðan için...

Zor ama kalýcý ve hepsinden önemlisi model oluþturacak bir sýnav.