Öcalan Kürdistan’dan vazgeçti, ‘helalleþme’ istedi

Diyarbakýr’daki Nevruz Parký, dün ‘çözüm süreci’nin en kritik anýna tanýk oldu. Bütün Diyarbakýr oradaydý. Parkýn içini ve çevresini dolduran yüzbinlerce kiþi ‘mesajý’ bekliyordu. Alanda sadece ‘sokaktaki adam’ yoktu, örgüte ‘daha yakýn’ kiþilerin de aralarýnda olduðu çok açýktý. Abdullah Öcalan ve Mahsun Korkmaz posterleri kürsünün hemen önünde, çatýþmalarda ölen bazý önde gelen PKK’lýlarýn fotoðraflarý ise duvarlarda asýlýydý. Genel görüntü, örgütün de mesajý Diyarbakýrlýlarla birlikte dinlediðini gösteriyordu.

Belki de böyle olmasý daha iyi. Ya da böyle olmasý gerekiyordu.

Kürt siyasetçiler isim isim kürsüye çaðrýlýrken alkýþlandý, ancak en çok alkýþý ve tezahüratý Leyla Zana’nýn almasý herkesin dikkatini çekti.

Öcalan’ýn mesajýný Pervin Buldan Kürtçe, Sýrrý Süreyya Önder Türkçe okudu. Buldan’ýn konuþmasý sýrasýnda deyim yerindeyse alandan ‘çýt’ çýkmadý. Bu sessizlik sadece Öcalan’ýn ‘Hazreti Musa, Hazreti Ýsa ve Hazreti Muhammed’den bahsettiði bölümün sonunda bozuldu.

Önder’in Türkçe baþladýðý konuþma ise ilk cümlelerinden itibaren alkýþlar ve sloganlarla kesildi. Önder de bu tezahürata, daha sýk ‘selam isteyerek’ destek verdi.

Öcalan’ýn konuþmasýný bugün STAR’da okudunuz. Hem Diyarbakýr’da konuþtuðum kiþiler hem de deðerlendirmelerini aldýðým deneyimli siyaset izleyicilerinin dikkat çektiði noktalarý özetlemek istiyorum:

- “Bugün yeni bir dönem baþlýyor. Silahlý direniþten demokratik sürece geçiþ baþlýyor. Artýk silahlar sussun, fikirler konuþsun.”

 

- “Artýk silahlý unsurlarýmýzýn sýnýr ötesine çekilmesi aþamasýna gelinmiþtir.

Yok sayan, dýþlayan, asimile eden paradigma yerle bir oldu. Artýk silah deðil siyaset öne çýkýyor.”

 

- “Çanakkale’de Türkler ve Kürtlerin omuz omuza þehit düþtü, Kurtuluþ Savaþý’ný birlikte verdiler, ilk TBMM’yi birlikte kurdular. Geleceðimizi de birlikte kurmalýyýz.”

 

- “Bizi bölmek ve çatýþtýrmak isteyenlere karþý bütünleþeceðiz, ayrýþtýrmak isteyenlere karþý ayrýþtýrmak isteyenlere inat birleþeceðiz.”

 

- “Kürtlerle bin yýla yakýn Ýslam bayraðý altýndaki ortak yaþamlarý, kardeþlik ve dayanýþma hukukuna dayanmaktadýr. Gerçek anlamda bu kardeþlik hukukunda fetih, inkar, ret, zorla asimilasyon ve imha yoktur; olmamalýdýr.”

 

- “Son 90 yýlýn tüm hatalarý ve eksikliklerine raðmen yeni bir model inþa etmeliyiz.

Zaman çatýþmanýn deðil, birlikteliðin ve ‘helalleþmenin’ zamanýdýr.”

 

Baðýmsýz Kürdistan hedefi, ‘özerklik’ gibi konularýn Öcalan’ýn gündeminde olmadýðý görüldü. PKK’nýn kurucusu Abdullah Öcalan, örgütüne “Silahlý unsurlarý Türkiye’den çekin, sivil siyaset yapýn” mesajý verdi özetle.

Bu mesajýn alanda yansýyan etkisini özetlemek gerekirse; “Aralarýnda PKK’lýlarýn da olduðu milyona yakýn kiþinin yüzü ‘silahsýz dönem’ beklentisiyle gülüyordu. Bu umutlarý gerçekleþti. Meydan mesajdan sonra boþalýrken herkes “Bu kez oldu” görüþünü paylaþýyordu.

Mutad olduðu üzere beni Diyarbakýr havaalanýna getiren taksicinin sözleriyle söylersek; “Abi artýk bitsin. Bugün herkes galiba tamam dedi. Hükümet vazgeçmezse kimsenin provokasyonu etkili olmaz.”

 

Diyarbakýr’daki Nevruz, bu yýl ‘bahar bayramý’ deðil ‘çözüm bayramý’ günü oldu.