Öcalan yeni Türkiye’yi keþfetti ya diðerleri

Türkiye, otuz yýldýr yaþadýðý acýlarý geride býrakarak terörden kurtulma konusunda önemli adýmlarýn atýldýðý tarihi günlerden geçiyor. Bütün Türkiye nefesini tutmuþ, sabýrla çözüm baharýný bekliyor.

Dün Diyarbakýr’da Nevruz kutlamalarýnda Öcalan’ýn süreçle ilgili mesajý okundu. Mesaj son derece açýk ve net: “Silahý býrakýn sýnýr dýþýna çekilin.” Bütün Türkiye’nin de beklediði buydu. Herkes temkinli, dikkatli ama umutluydu. Þu ana kadar bütün sabotaj giriþimleri, provokasyonlar bu milletin saðduyusu ile boþa çýkartýlmýþtý.

Biliyorum, dün Nevruzla birlikte bütün Türkiye’ye yayýlan barýþ umudu bazýlarýný çok mutsuz edecek. Bazý mahfiller, günlerdir milletin hassasiyetlerini adeta kanýrtýrcasýna kirli görüntüler oluþturmaya çalýþýyorlar.

Beklentileri þuydu; Nevruz’da Türkiye’nin genelini rahatsýz edecek görüntüler ortaya çýkacak ya da Öcalan umutlarý yerle bir edecek mesajlar verecek... Ama öyle olmadý, Nevruz bayram coþkusuyla kutlandý, Öcalan ‘Yeni Türkiye’nin rotasý olan ‘demokrasi’ ve ‘kardeþlik’ deðerlerinin altýný çizdi.

Elbette sor derece zor ve zahmetli süreci yaþýyoruz. Bugünden yarýna her þeyin mükemmel olmasýný bekleyemeyiz. Nevruz’da verilen mesaj, umutlarýmýzý daha da arttýrdý ama daha yürünecek çok yol var.

Ancak hakkaniyetli olmak diye bir þey varsa eðer, Öcalan’ýn, “Çanakkale’de omuz omuza þehit düþen Kürtler ve Türkler Kurtuluþ Savaþý’ný birlikte yapmýþlar, 1920 Meclisi’ni birlikte açmýþlardýr. Zaman ihtilafýn, çatýþmanýn, birbirlerini horlamanýn deðil, Ýttifakýn, birlikteliðin, kucaklaþmanýn ve helalleþmenin zamanýdýr. Bizi bölmek ve çatýþtýrmak isteyenlere karþý bütünleþeceðiz, ayrýþtýrmak isteyenlere inat birleþeceðiz” sözlerinin yeni bir döneme iþaret ettiðini de dikkate almak durumundayýz.

***

En temkinli halimizle bile deðerlendirsek, bu mesaja bir itirazýmýz olamaz. Elbette esas olan, bundan sonraki uygulamadýr ama istikamet doðrudur ve ‘hayýrlý’ bir baþlangýç yapýlmýþtýr. Nitekim, Baþbakan Tayyip Erdoðan Hollanda’dan yaptýðý deðerlendirmede, “Öcalan’ýn ifadeleri ne denli karþýlýk bulacak onu en kýsa zamanda görmeyi arzu ederiz. Uygulamaya geçtiði andan itibaren Türkiye’de, bölgede hava deðiþecektir” ifadelerini kullanmýþtýr.

Evet, adýmlar çözüme doðru ilerledikçe hem Türkiye hem de bölge deðiþecek. Ama bir þey daha olacak, ‘silahlara veda’ eden bir Türkiye’de çözüme savaþ açan MHP ve CHP de deðiþecek ya da yavaþ yavaþ çözülecek.

Hepimiz kan dursun, artýk evlatlarýmýz ölmesin demiyor muyuz? Ýþte Türkiye, kanýn ve ölümün olmadýðý günlere doðru ilerliyor. Ama nedense birileri, bu sükunetten, kardeþlik ortamýndan rahatsýz.

MHP Genel Baþkaný Devlet Bahçeli ve CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu, günlerdir gýrtlaklarý yýrtýlýrcasýna baðýrýyorlar.

Mesela Bahçeli, hakarette öylesine sýnýr tanýmayan bir görüntü çiziyor ki, doðrusu insan korkuya kapýlýyor. Mesela diyor ki, “Türkiye’nin Ýmralý sürecine ihtiyacý olduðunu söyleyen zavallýlar... 8 güvenlik görevlisini jest olarak gören zavallýlar...” Acaba her gün þehitler gelmeye devam etse, güvenlik görevlileri PKK’nýn elinde kalsa Bahçeli daha mý mutlu olacak?

Bir gerçeðin altýný çizmekte yarar var. Maalesef MHP, terörün bitme yoluna girmesinden mutsuzdur, PKK’nýn elindeki vatandaþlarýmýzýn serbest býrakýlmasýndan mutsuzdur. Çünkü, bu bela biterse Bahçeli’nin siyaset yapacaðý ekmek kapýsý ebediyen kapanacaktýr.

Acaba Kemal Kýlýçdaroðlu, Nevruz’da bütün dünyaya ilan edilen ‘silahlara veda’ mesajýný nasýl deðerlendirecek. “Evet biz de silahlarýn býrakýlarak, terörün bitirilmesine destek veriyoruz” mu diyecek, yoksa “Bu bir Ýmralý þovudur” sözleriyle adeta bütün Türkiye toplumuna meydan okuyarak CHP’yi siyaseten hýzla intihara doðru mu götürecek?

Doðrusu çok merak ediyorum, terör yarýn büyük ölçüde Türkiye’nin gündeminden çýktýðýnda, CHP ve MHP, milletin huzuruna hangi tezlerle gidecek?