Ödül aslanın ta kendisi!

27 Ağustos’ta başlayacak olan 71. Venedik Film Festivali’nde Kaan Müjdeci’nin Sivas ve Fatih Akın’ın 
The Cut adlı filmleri Altın Aslan için yarışıyor. Açılış filmi ise Inarritu imzalı Birdman. 

enedik Film Festivali 27 Ağustos-6 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek. Dünyadaki türdeşlerine model olan en eski film festivalinin ana yarışmasında bu yıl Türkiye’yi yakından ilgilendiren iki eser de yarışıyor: Genç yönetmen Kaan Müjdeci’nin ilk filmi Sivas ve Fatih Akın’ın Alman yapımı yeni filmi The Cut. Dünya prömiyerleri Venedik’te yapılacak olan iki filmin yankıları merakla beklenirken Sivas, adını bir dövüş köpeğinden aldığı için hayvanseverleri, The Cut ise soykırımdan söz ettiği için milliyetçileri rahatsız edecek gibi... 

Festival’in açılışı Alejandro Gonzalez Inarritu imzalı Birdman ile yapılacak. Bir zamanlar filme adını veren süperkahramanı canlandıran aktörün (Michael Keaton) eski şöhretine kavuşmak için egosuyla mücadele etme ve aile sorunlarını çözme sürecini konu alan Birdman, Altın Aslan adaylarından biri. Kapanışta, Orizzonti/ Ufuklar’ın resmi bölümünün Hong Konglu jüri başkanı Ann Hui’nin yönettiği The Golden Era/ Altın Çağ gösterilecek. Bu dönem filmi, yazar Xiao Hong’un gözünden 20’li ve 30’lu yıllardan Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşuna dek geçen sürede Çin’i ve  Japon işgalini anlatıyor.

Festivalin resmi programında bazı konular ve oyuncular çifter çifter yer alıyor. Fatih Akın’nın yanı sıra Joshua Oppenheimer da benzer bir konuyu beyazperdeye taşıdı. The Act of Killing adlı belgeselde Endonezya’daki soykırımın sorumlularının yaptığı bir film üzerinden acımasızlıklarını sergileyen Oppenheimer, The Look of Silence’ta soykırımdan kurtulan aileyle kardeşlerinin katilini yüzleştiriyor.

Altın Aslan adayları arasında iki önemli İtalyan sanatçının biyografileri de var. İtalyan-Amerikalı Abel Ferrara, büyük usta Pier Paolo Pasolini’nin hayatını genç yaşta kurban gittiği cinayet üzerinden ele alıyor. Matta’ya Göre İncil, Teorema, Dekameron’un Aşk Hikayeleri ve Salo ya da Sodom’un 120 Günü filmleriyle sinemaseverleri kendisine hayran bırakıp kiliseyi kızdıran yönetmeni Willem Dafoe canlandırıyor. Deneyimli İtalyan yönetmen Mario Martone ise İtalyan edebiyatının önemli ismi Giacomo Leopardi’yi konu alan Il Giovane Favoloso ile yarışıyor. Büyük ozanı sevilen oyuncu Elio Germano canlandırıyor.

POELVOORDE’NİN İKİ FİLMİ ADAY

Poelvoorde’nin iki filmi birden Altın Aslan adayı. Benoit Jacquot’nun yönettiği 3 Coeurs’de (3 Kalp) farkında olmadan hayatının iki kadını ve iki kızkardeş, Charlotte Gainsbourg ve Chiara Mastroianni arasında kalıyor. Xavier Beauvois imzalı La Rançon de la Gloire’da (Zafer Fidyesi) ise ‘70’li yıllarda ortağı Roschdy Zem ile işleri yolunda gitmeyince Charlie Chaplin’in cenazesini kaçırıp ailesinden fidye istemeyi planlayan bir adamı canlandırıyor!

Yarışmanın ağır topları arasında nadiren film yapan İsveçli usta Roy Andersson dikkat çekiyor. A Pigeon Sat on a Branch Reflecting on Existence (Güvercinin Biri Dala Kondu Varoluşa Kafa Yordu) yönetmenin modern zamanlara ironiyle yaklaşımının yeni bir örneği. Gezgin bir satıcının zihinsel engelli bir adamla topluma dair düşüncelerini anlatması üzerine kurulu.  Bir Hollywood’da bir de ülkesi Rusya’da çalışan Andrey Konçalovski, Belye Noçi Poçtalona Alekseya Tryapitsna (Postacının Beyaz Geceleri) ile üçüncü kez Venedik’te yarışıyor. Çok zor ulaşılan bir adada çalışan postacının, sevdiği kadının peşinden şehre gidip orada tutunamayışını anlatıyor Konçalovski. Filmde gerçek köylüler rol alıyor. İran sinemasının ustalarından Rahşan Beni- İtimad Ghess- ha’da (Kıssalar) haklarını elde etmek için sürekli mücadele etmek zorunda bulunan insanların öykülerini ve umut arayışlarını beyazperdeye taşıdı.

71. Venedik Film Festivali’nde Yarışma Dışı bölümde gösterilecek olan yeni James Franco filmi The Sound and the Fury/ Ses ve Öfke, William Faulkner’ın aynı adlı romanından uyarlandı. Bilinç akışı tekniğinin çarpıcı bir örneği olan ve Güneyli bir ailenin başından geçenleri farklı bireylerin bakış açılarından sunan Ses ve Öfke’nin beyazperde uyarlaması merakla bekleniyor. Altın Aslan adaylarından, David Oelhoffen imzalı  Loin des Hommes (İnsanlardan Uzakta) da bir edebiyat uyarlaması. Camus’nün sağlığında basılan son edebi eseri olan Sürgün ve Krallık’ta yer alan Konuk öyküsünden uyarlanan filmde Viggo Mortensen ve Reda Kateb başrolleri paylaşıyor. Yarışmayı Ramin Bahrani’nin 99 Homes (99 Ev), Francesco Munzi’nin Anime Nere (Siyah Ruhlar), Alix Delaporte’un Le Dernier Coup de Marteau (Çekicin Son Darbesi), Andrew Niccol’ın Good Kill (İyi Öldürme), Saverio Costanzo’nun Hungry Hearts (Aç Yürekler), Shinya Tsukamoto’nun Nobi (Ovadaki Yangınlar), Wang Xiaoshuai’nin Red Amnesia (Kızıl Amnezi) filmleri tamamlıyor.

YAŞAYAN EFSANE AL PACINO DA VENEDİK’TE 

Yaşarken efsaneleşen Al PacIno ve Belçikalı oyuncu Benoit Poelvoorde ikişer filmde oynuyor. Al PacIno, DavId Gordon Green imzalı Manglehorn ’da 40 yıl önce onu terk eden, hayatının aşkı kadına saplantısından vazgeçmeyen bir çilingiri canlandırıyor. BİR YOLCULUKTA TANIŞTIĞI genç, güzel bir kadın kendisini toplamasına yardımcı oluyor. PacIno, Yarışma Dışı gösterilecek, Barry Levinson imzalı The Humbling ’de ise genç bir kadınla ilişkisi olan intihar eğilimli aktörü oynuyor.