Zeytin Dalý Harekatý'nda yol aldýkça þehitlerimizin sayýsý artmaya baþladý. Millet, hem þehitlerimizi minnetle anýyor hem terör örgütü PKK/PYD'ye lanet okuyor. Askerlere moral motivasyon için yapýlan yemekler, örülen bereler bir yana Anadolu'nun her karýþýnda askerlerimizin muvaffakiyeti için hatimler ve dualar ediliyor. Camilerden salalar okunuyor. Milletçe bu operasyonun Türkiye için ne kadar önemli olduðunun çok net farkýndayýz. O kadar ki "Millet Afrin'e gitmeye hazýr."
***
Bir yakýným anlattý; oðlu askerden geleli 3-4 ay olmuþ. Annesine "Tezkere býrakayým, asker olarak bu vatana hizmet edeyim" diye çok ýsrar etmiþ. "Baban yanýmýzda deðil, bir tek sen varsýn. Sen de gidersen ben kime yaslanacaðým" deyip vazgeçirmiþ oðlunu. O da ýsrarýna dayanamamýþ anasýnýn, tezkeresini alýp evine dönmüþ.
"Ama artýk durum deðiþti, ne artýk tutabilirim onu ne de tutmak isterim. Herkesin evladý ciðer paresi, ama bizim evlatlarýmýz geri durursa, biz onlarý salavatlamazsak bu vataný kim koruyacak? Bak þehitlerimizin vasiyetlerine, hepsi ölümü göze alarak, ölümü arzulayarak gitmiþler Afrin'e. Þehadet mertebesinden daha büyük lütuf mu var" diyor þimdi.
Oðlunu asker göndermek için hazýrlýk yapýyor...
Böyle analarýn, böyle vatan evlatlarýnýn sahibiyiz iþte. Topraða düþen her þehidi kayýp hanesine deðil kazanç hanesine yazan bir inancýn müntesipleriyiz. Vatanýný onur, inanç, özgürlük, kardeþlik adýna savunan bir milletiz. Bu yüzden de þehadeti þerbet deyip içenlerdeniz. Oðlunu þehadete uðurlayan kutlu anneleriz. Allah þehitlerimizin mübarek kýldýðý bu amacýn hizmetkarý kýlsýn bizleri de.
Türkiye için býçak kemiðe dayandý, Suriye'den gelen saldýrýlar, PKK'lýlarýn sýzmalarý, silah geçiþleri falan, uzunca süredir zaten herkesin malumu. Hendek terörü zamanýnda HDP'li belediyelerin iþ makineleri ve Suriye sýnýrýndan yapýlan geçiþler sayesinde Türkiye çok ciddi bir badire atlattý. En alçakça yöntemle hareket etti PKK; sivil yerleþim yerlerini kendine cephe haline getirdi, insanlarýn evlerini karargah yaptý, sokaklarýna hendekler kazdý ve halký rehin alarak, kendine canlý kalkan haline getirmeye çalýþtý. Türkiye, FETÖ'nün bile isteye oluþturduðu istihbarat zaafýna, kurduðu tuzaklara, PKK'lýlarýn geçiþlerine göz yummasýna raðmen hendek terörünün üstesinden gelmeyi baþardý. Fakat sivil kayýplar konusundaki azami hassasiyet, çok sayýda þehit vermemize de yol açtý.
Dünyada örneði olmayan çok zorlu bir mücadeleydi bu.
Þimdi benzer bir süreç Afrin'de yaþanýyor. Keza orada da benzer yöntemler kullanýlýyor, Sivil halk canlý kalkan olarak askerin karþýsýna çýkartýlýyor, dahasý ABD'nin verdiði aðýr silahlar, güdümlü tank savar füzeler, SÝHA'lar var TSK'nýn karþýnda. ABD'nin donattýðý ve eðittiði teröristlere karþý mücadele ediyoruz yani.
***
Hal böyleyken "Afrin'e kadar gidilmesin" diyen bir muhalefet partisi var. HDP'yi artýk siyasi parti olarak deðerlendirmenin mümkün olmadýðýný da bu vesileyle söyleyelim. Afrin'de terör örgütünün þehit ettiði askerlerimizin daha naaþý kalkmamýþken sözde parti kongresinde "Afrin direniþi" diye selam gönderen bir yapýnýn siyasi parti olarak deðerlendirilmesini dünyanýn hiçbir yerinde makul gerekçelere dayandýrmak mümkün deðildir.
Þu vaziyette yine muhalefetin, "Afrin operasyonu siyasete alet edilmemeli" sözleri PKK/YPG'ye karþý pozisyon almadýðýný gizleyebilmek, Afrin'e bakýþýnýn aslýnda HDP'den farklý olmadýðýný görünmez kýlmaktan baþka bir amaç taþýmamaktadýr.
Muhalefet ne yazýk ki Afrin'e girilmesin derken de, þehitlerimiz üzerinden siyaset yapýlmasýn derken de PKK/YPG'nin amacýna hizmet ediyor.
Devlet Bahçeli'nin dediði gibi "Siyaset beka mücadelesini konuþmayacak da neyi konuþacak?" CHP'nin PKK'yý kayýrdýðý anlaþýlmasýn diye þehitlerimizi de mi anmayacaðýz?
Bu, siyaset deðil memleket meselesidir. Memleket meselesi ile siyaseti ayýrd edemeyen ise CHP'dir.