Öğretmen Ağustos’ta atansın çünkü…

Bugün karne günü.

Yüzbinlerce öğretmen milyonlarca öğrencisini karneyle evine uğurlayacak.

Ama bir de öğrencisine, okuluna, sınıfına hasret on binler var.

Eğitim yazıları yazmam nedeniyle öğretmen atamalarına ilişkin sürekli olarak e-postalar alıyorum. Öğretmen adayları her gördükleri yerde anlatıyorlar dertlerini.

Onlarla karşılaşınca işin ciddiyetini daha da iyi anlıyor insan.

Bir öğretmen adayı sadece bir öğretmen adayı değil çünkü…

Bir öğretmen adayı bir anne veya anne adayı.

Bir öğretmen adayı bir baba veya baba adayı.

Bir öğretmen adayı bir eş, ya da atama haberini almayı bekleyen bir nişanlı, bir sözlü...

Bir öğretmen adayı bir babanın, bir annenin evladı.

Bir öğretmen adayı kardeş, ağabey, amca, teyze, yeğen…

Öğretmen adaylarının atanamama meselesi kendilerinin çok daha fazlası büyüklükte bir kitleyi ilgilendiriyor, heyecanlandırıyor, meraklandırıyor ve en önemlisi tedirgin ediyor.

Ağustos’ta öğretmen adaylarına bu atama yapılırsa sayısı milyonları bulan büyük bir kitle Eylül-Ekim dönemine yüksek moralle başlayacak.

Milli Eğitim Bakanlığı çalışanlarının, yöneticilerinin, müsteşarlarının gece gündüz bu konuda çalıştığına şahit olmuş birisi olarak ben bu süreçten çok da umutluyum.

Bir öğretmen adayının çok uzun süre atanamaması, uzun zaman sonra atansa bile kalıcı moral bozukluğu ve sinir tahribatı oluşturuyor.

Gelecek nesilleri yetiştirecek olan bu genç insanları atayalım, onlar da çocuklarımızın elinden tutup geleceğe yürüsünler.

 

***

KARNE HEYECANI

Bugün karne heyecanı var milyonlarca evde.

Anneler-babalar, çocuğunuzun karnesi kötüyse bilin ki şimdilik sadece karnesi kötü. Sizin vereceğiniz tepki karnenin yanında birçok şeyi kötü etkileyebilir. Öğrenilmiş çaresizlik duygusu ile artık asla başaramayacağım hissini çocukların en yoğun hissettiği günün karne günleri olduğunu lütfen unutmayınız.

Karnesi iyi olan çocukların anne-babaları, lütfen karneleri sosyal medyada ya da sosyal ortamlarda paylaşmayın.

Lütfen unutmayın!

Karne kısa süreli bir sürecin sonucudur sadece, kendi başına başarı ya da başarısızlık ifade etmez.

Yani iyi karne çocuğu başarılı, zeki ya da çalışkan yapmayacağı gibi, kötü karne de aptal, tembel ya da başarısız yapmaz.

Ve bir şey daha;

O karnede çocuğunuzun adı yazıyor ama notlar aslında sizin.

Karneye lütfen bir de bu gözle bakın.

***

Taze bir bilgi.

Türkiye Maarif Vakfı kurulmasına dair kanun tasarısı, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı.

Milli Eğitim Bakanlığımızın bu yeni çalışmasının hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Gerçekten de eğitim için yapılması gereken çok şey, atılması gereken çok adım var.

Ve yol çok uzun...