Eðitim, ülkelerin can damarlarýndan birisidir. Eðer bu damar güçlü deðilse milletin de ayakta kalabilmesi, geleceðine güvenle bakabilmesi mümkün deðildir. Tanzimat'tan sonra eðitimde verenin de alanýn da yanlýþlarýyla dolu bir süreç yaþadýk.
Bu baðlamda son yirmi yýlda eðitim alanýnda yapýlan iyileþtirmeler son günlerdeki iki yeni düzenlemeyle taçlandýrýldý.
Hiçbir meslek yoktur ki o mesleði icra edenler zaman içerisinde terfi etmesinler, hem özlük haklarýnda hem de maddi kazançlarýnda bir iyileþme ve geliþme olmasýn. Birçok kimse en alttan baþlayan mesleki seviyesini zaman içerisinde, gösterdiði performansa dayalý olarak en tepeye çýkarabilir. En basitinden sanayiye "çýrak" olarak giren bir þahsa, bir süre sonra "usta" olarak hitap edilmeye baþlanýr.
"Kariyer basamaklarýný týrmanmak" birçoðumuz için bir motivasyon kaynaðýdýr. Kiþi kariyer basamaklarýnda yükselmek için çalýþýr, araþtýrýr, fikir üretir ve kendini geliþtirir. Hatta "Kariyer Savaþlarý" diye bir tabir bile vardýr.
Kim çalýþtýðý kuruma daha faydalý olur, yeni fikirler üretirse kariyer basamaklarýnda o ilerler. Rekabet ayný zamanda verimliliði de beraberinde getirir ve iþveren tarafýndan kariyer savaþlarý desteklenir.
Ülkemizde bu kuralýn istisnasý olan bir meslek var: Öðretmenlik. Mesleðe genç yaþta baþlamýþ bir kiþi de öðretmendir, ömrünü bu mesleðe adamýþ ve emekli olmaya hak kazanmýþ birisi de öðretmendir. Her ne kadar kendi aralarýnda bir saygý hiyerarþisi söz konusu olsa da bu saygý hiçbir zaman sicile iþlemez, bir rekabete dönüþmez.
Bir toplumun gelecek sermayesi olan gençlerin þahsiyet oluþumunun, ideal kurgulamalarýnýn sahipleridir öðretmenler.
Gençlerin geleceðinin sanatkârý olan öðretmenlerin toplum üzerindeki yerinin, vazifesinin sorumluluðunun aðýr olduðunu gençler kadar devletin de toplumun da bilmesi gerekir.
Derinlikli düþünce yapýsýna sahip, yeniliklerle toplumun geleceðini inþa edebilecek vasýfta bir gençlik, sorumluluk bilinci taþýmayý ancak onurlu öðretmenlerin sanatýyla öðrenebilir.
Öðretmen sadece kelime anlamýyla öðreten deðil, ayný zamanda eðitendir. Genç ruhlarý, mana bulmalarý için, kültür ve inanç deðerleri yardýmýyla bir örs üzerindeymiþ gibi döven demirci gibidir.
Ýdeal ile realitenin, ilimle siyasetin, geçmiþle geleceðin nüanslarý öðretmekten ziyade eðitmekle ortaya çýkar. Nurettin Topçu'nun ifadesiyle; "Muallim, ruhlar sanatkârýdýr."
Toplumlarý inþa edebilecek olan da yerle bir edebilecek olan da yine öðretmendir.
Bu açýdan rahatlýkla diyebiliriz ki öðretmenin hor görüldüðü, itibar kaybý yaþadýðý toplumlar düþmeye adaydýr. Aksi durumda ise medeniyetleri kuranlar yine öðretmenlerdir.
Ýslam, medreselerde eðitim veren hocalarý vesilesiyle üç kýtaya kadar geniþlemiþtir. Yunan medeniyeti, gençlere her lahza bir þeyler öðretme telaþýnda olan filozoflarýn eseri olmuþtur. Ýstiklal savaþýmýzda, gençleri devleti için aþka getirenler de öðretmenlerdir.
Geçtiðimiz günlerde çýkarýlan Öðretmenlik Meslek Kanunu ile bu anlamsýz uygulama son buldu. Artýk öðretmenlik de bir kariyer basamaðý haline getirildi. Mesleðe "öðretmen" olarak baþlayýp yine "öðretmen" olarak ayrýlma dönemi sona erdi.
Burada öðretmenlerimize birçok alanda imkân saðlayan meslek kanununun detaylarýna girmeyeceðiz. Ancak zikrettiðimiz yenilik gereði bir kariyer basamaðýnýn dahi oluþturulmuþ olmasý gelecek için heyecan vesilesidir.
Öðretmenlerimizin kariyer basamaklarýnda ilerlemek için yapacaklarý çalýþmalar ve araþtýrmalar doðal olarak eðitim kalitesine de yansýyacaktýr. Yüksek lisans veya doktora yapmak artýk bir angarya deðil bir tercih olacaktýr öðretmenlerimiz için.
Öðretmenlerin yüksek lisans ve doktora eðitiminden geçmiþ olmalarý eðitim kalitesini daha yukarýlara taþýyacaktýr.
Kariyer basamaklarýnda ilerlemek için verilen mücadeleler her zaman yanýnda kaliteyi de getirir. Eðitim alanýnda yapýlan bu deðiþiklik milletin can damarýnýn güçlenmesi adýna yapýlmýþ çok büyük bir yeniliktir.
Sebep olanlardan Allah razý olsun...