Okullar açılırken gelen boykot çağrısı

2011’de, Mardin’in Nusaybin ilçesinde öğrenci sayısının en fazla olduğu Atatürk Lisesi, teröristler tarafından molotofların kütüphaneye atılması ile yakılır. Okul yakma girişimleri önceki yıllara göre bu yakma olayından sonra daha da fazlalaşacaktır. Herkes tarafından bilinen sebeplerin arasında bölge halkının cahil kalmasını isteyen bir örgütün eylemleri gibi olaya sıradan bir bakış açısı sonrasında her yıl örgütün okul boykotlarına bölge halkını ve halkın çocuklarını dahil etmeye çalışması ile ciddi bir sorun haline gelecektir. 

2012’de, o zaman BDP şu an ise HDP olan partinin güçlü olduğu bölgelerde PKK’nın okulları yakmasının sebebi Kürtçe eğitimin verilmemesi olarak örgüt tarafından dile getirilir. Bölge halkının çocuklarının eğitim aldığı okulları yağmalayarak istenilen talebin nasıl gerçekleşeceği sorusunun cevabını veremeyenlerin daha sonraki yıllarda da okulları boykot etme çağrısı aralıksız devam eder. 

Van’da UNICEF’in yaptırdığı konteynır sınıfların neden yakıldığı sorusunun cevabı yukarıda söylenen gerekçe ile mi alakalıdır; yoksa gerçekte amacının bölge halkının çocuklarının eğitilmesi olmayan bir zihniyetin başka bir yüzünün dışa vurulmuş hali midir? Tartışılır.

2013’te, Van’da Van Gölü ilköğretim okulunun iki kez, Yüksekova’da Gazi ve Cumhuriyet ilkokullarının üçer kez yakılmasının sebepleri de boykot ile başlayan ve taleplerini yakıp yıkarak isteyenlerin marifetleri arasında olan saldıralar olarak geçmişte yerini alır.

2014’te, Diyarbakır’da özellikle Silvan ilçesinde sekiz okula eş zamanlı saldırı gerçekleştiren YDG-H, bu durumu sosyal paylaşım hesabından “Fargin (Silvan) asayiş güçlerimiz tarafından sekiz okula misilleme eylemi gerçekleştirildi” diyerek üstlenir.  Lice’nin Yalaza köyündeki Kürtçe okul binasına yapılan saldırıya karşılık bu misillemenin yapıldığı duyurulur. İlçedeki köy okulu halkın kendi inisiyatifi ile açılmak istenen eğitim ve öğretimi Kürtçe verilmeye çalışılan bir okul projesidir. Durum tespiti için köye girmeye çalışan askerlere ve sivil görevlilere ateş açılmış, 12 araç zarar görmüş ve bölge halkının direnmiş olması yetmemiş olacak ki, sonrasında Silvan merkezde sekiz okulun yakılmasına start verilir.

Böyle bir okulun açılacağı söylentisinden sonra ‘AKP Türkiye’yi ne hale soktuYeni Türkiye teröristin kendi okulunu yapma süreciymiş’ vb. suçlamalarla hükümeti hedef gösterme sürecine dönüşürken okullara Kürtçe öğretimi için öğretmen atamasını yapan bir hükümete, Silvan’da sekiz okul kullanılamaz hale getirilerek karşılık verilir. Aynı yıl içerisinde Hakkâri’de yedi, Şırnak’ta altı, Muş’ta ise üç okulun yakılmasının gerekçesi de özel Kürtçe kurslarının ilgisizlikten kapandığı bir dönemde devletin resmi anlamda Kürtçe eğitim veren okulları açmamış olmasıdır.

2009’dan beri çözüm sürecinin ilerlemesi adına Kürtçe yayın yapan ve sonradan adının TRT Kürdi olarak değiştirilen TRT Şeş’in açılması, Kürtçenin seçmeli ders olarak okullarda alınabilmesi ve isteyenlerin Kürtçe eğitim veren özel okullar açabilmesine dair düzenlemelerin yapılmış olması yetmemiş olacak ki, 2015 eğitim öğretim yılında Hakkâri-Yüksekova’da beş okul daha yakılır.

Tüm bu yaşanan gelişmeler PKK’nın barış sürecinde ateşkes devam ederken gerçekleştirdiği okul yakma ve yağmalama girişimlerini gösteren bazı örnekler sadece. Barış süreci devam ederken her sene eğitim öğretim yılının başında okulları boykot edin çağrısı yapan örgüt liderleri, aynı çağrıyı bu sene okullar açılmadan (25.09.2015) Mustafa Karasu’nun ağzından dile getirir. Sebep ise yine aynıdır; Karasu, Kürtlerin anadilde eğitim hakkı için okulların bir hafta boykot edilmesini ister. Okulların açılmasına sadece üç gün kala bu çağrıdan ne anladığını gösterenlerin eylemlerini görmek istememizin yanı sıra, hak talep etmede yıllarca aynı yolu deneyenlerin ellerine ne geçeceğini de merak etmekteyiz. Barış sürecinde okullara bu saldırıları reva görenlerin bu dönemde yapacakları benzer eylemler ve bu eylemlerle elde edilecek bir şeyin olmadığını hatırlatmanın önemi yerinde olacaktır desek yanlış olmaz.

Okullarımız ve öğretmenlerimiz açısından hayırlı ve huzurlu bir öğretim yılı olması dileğiyle...