YKS, LGS sonuçlarý, yerleþtirmeler derken yeni eðitim-öðretim yýlý baþladý.
Söz konusu eðitim olunca herkesin söyleyecek sözü var, malum. Herkesin söz söylemeye hakký da var. Çünkü öðrencisi, öðretmeni, velisi, bürokratý, politika yapýcýsý, yayýncýsý ve en önemlisi insana yatýrým yönüyle hepimizi ilgilendiren en önemli konu bu.
Tam da bu yüzden, yani herkesi ilgilendirdiði ve herkesin söyleyecek sözü olduðu için, bazen iþler sarpa sarýyor. Amacý üzüm yemek deðil baðcý dövmek olanlarýn sesi daha çok çýkýyor. Fakat günün sonunda fatura bir adrese kesilebiliyor.
***
Meseleye olumlu tarafýndan bakarak, sebebin konunun ehemmiyeti olduðunu söylemekle yetinelim. Yanlýþ bir uygulama hemen kötü netice verirken doðru bir uygulamanýn semeresi ancak yýllara sari toplanabiliyor. Bu yüzden gerek sistemsel gerek içerikle ilgili alýnan kararlarýn çok iyi etüt edilerek, aceleye getirilmeden uygulamaya konulmasýnda fayda var. Nitekim yeni Milli Eðitim Bakaný Prof. Dr. Ziya Selçuk, göreve baþlar baþlamaz, yapacaklarý deðiþikliler için 2-3 senelik bir zaman aralýðý öngördüklerini ifade etmiþti.
Özellikle lise ve üniversiteye geçiþ sýnavlarýyla ilgili yapýlan yeni düzenlemelerin, olumlu yönde sonuçlar doðursalar dahi- kamuoyunda deðiþikliðe karþý olumsuz bir yaklaþým oluþturduðunu biliyor.
Gerekli deðiþikliklerden sýrf bu algý dolayýsýyla kaçýnmak da isabetli olmayacaktýr ancak zamanlamayý ve usulü iyi tespit etmek kamuoyundaki olumsuz kanaatin kýrýlmasýna yardýmcý olabilir.
Sistem deðiþikliðinden sonra oluþan kabinenin en çok dikkat çeken bakanlarýndan birisi oldu Ziya Selçuk. Kamuoyundaki algý oldukça olumluydu. Ancak -bakanýn dahli olmaksýzýn- Andýmýz'ýn geri getirileceðine dair bazý haberler bu olumlu havayý daðýttý. Okul bütçelerinden öðrenci yerleþtirme sisteminde oluþan sorunlara kadar maarifin onca derdi varken bu ve benzeri gereksiz konularýn gündeme taþýnmasý 28 Þubat efektine yol açtý.
Hiç aslý yokken, "Karma eðitim kaldýrýlacak" diye ortalýðý birbirine katanlar oldu. Asýl dertleri -CHP'li bir vekilin "Karma eðitimde esneklik Cumhuriyetle hesaplaþmadýr" sözünde aþikar- týpký 28 Þubat'taki gibi karma olmayan imam hatipleri hedefe koymak.
Ýstanbul Erkek, Kabataþ Erkek, Fatih Kýz Lisesi gibi Ýstanbul'un köklü liseleri dahi 28 Þubat'ta karma hale getirildi. Ýmam Hatip düþmanlýðý dolayýsýyla diðer meslek liselerine de katsayý engeli getirilmesi gibi bu marka okullar da tekli eðitimi terk etmek zorunda býrakýldý.
7 Haziran seçiminden sonra CHP ve AK Parti arasýndaki "istikþafi görüþmeler"de uzlaþýya varýlamamasýnýn temel sebebinin CHP'nin 28 Þubat'ýn eðitim politikalarýna dönüþ anlamýna gelecek istekleri olduðunu da hatýrda tutarsak, Ziya Selçuk üzerinden gündeme getirilen tartýþmalarýn kasýtlý olduðunu anlamak zor deðil. Buna fýrsat verilmemeli.
Bakan'a proje sunup sonra da twitter’dan "Bakan imam hatiplerle ilgili isteklerden baþýný kaldýrýp baþka projelere konsantre olamýyor" diyen fýrsatçýlara yüz vermemek gerek.
***
Ve tabii eðitim ve öðretime atfettiðimiz anlamý da konuþmak durumundayýz. Modern eðitim sisteminin bir parçasý olarak okul, son tahlilde 'insan' deðil 'vatandaþ' yetiþtirmeye odaklý bir kurum. Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn yeni eðitim-öðretim yýlý açýlýþý dolayýsýyla Kabataþ Erkek Lisesi'nde yaptýðý konuþma, tam da bununla ilgiliydi aslýnda. Eðitimi okulla sýnýrlamayan bu yaklaþýma gerçekten ihtiyacýmýz var. Böylece okullarýn ve öðretmenlerin iþi de daha kolaylaþacaktýr.
Sabrýn, sebatýn, cesaretin, azmin, disiplinin, emeðin, sevginin, cesaretin, kahramanlýðýn, kýsacasý insan olmaktan, millet-ümmet olmaya kadar geniþletebileceðim þekilde baþarýnýn anahtarý olan tüm bu hasletlerin sadece okulda deðil hayatýn içinde de öðreteceðimiz-öðreneceðimiz þeyler olduðuyla baþlamak gerek iþe. Ki okullardan 'insan' mezun edebilelim.
