Okuyucularla Hasbihal: ‘Beþerî hukuk sistemleri', Hakk ölçüsüne göre deðil, güce göre þekillenir


Önce, Rusya'daki 'Ýsyan Hareketi'ne kýsaca deðinelim.

Evet, bu haftaki 'Okuyucularla Hasbihal'e geçmeden önce, Rusya'da 23 Haziran Cuma akþamýndan beri yaþanan fevkalâde hadiseleri -inþaallah-, yarýnki yazýda ele almak ümidiyle, þimdilik ve kýsaca belirtelim ki, Putin, yýllarca besleyip büyüttüðü 'Wagner' ve emsali nice 'Özel Güvenlik Þirketleri'nin -sayýlarý 50 bin'i aþan- silâhlý güçleri olarak nitelenen 'zehirli yýlanlar' tarafýndan sokulmaya baþlandý.

Zâhiren ticarî bir firma tarafýndan eðitilip piyasaya sürülmüþ gibi gösterilen, gerçekte ise, güçlü devletlerin sahiblenmekte zorlanacaklarý saldýrý, iþgal ve cinayetleri yaptýrmak üzere devreye soktuklarý iþbu 'Özel Güvenlik Güçleri' Rusya'da 'Wagner' ve diðer isimlerle; Fransa'nýn 'Légion d'honneur'; Amerika'nýn 'Blackwater/ Kara Su' isimli 'paralý asker' denilen bu güçlerin, hele de Putin Rusyasý tarafýndan dünyanýn Ortadoðu, Balkanlar, Kafkaslar, Afrika ve hattâ Güney Amerika ki muhtelif noktalarýnda çok etkin þekilde kullanýldýðý bilinmektedir. Bu güçler, kendilerini kullanan devletler tarafýndan beslenmekle kalmayýp, savaþtýklarý yerlerde daha fazla para kazanmaktan baþka bir hedef taþýmayýþlarý ve hiç bir ahlâkî sýnýr ve savaþ kuralý tanýmayýþlarýyla da bilinmektedirler.

Kendi tarihimizde bakarsak, benzer durumlarý, Osmanlý ordularýnda da özellikle Sýrp, vs. gibi etnisitelerden derlenen 'paralý askerler'in savaþlara sürüldükleri ve hattâ gayrimüslim halklarýn çocuklarýndan devþirilip eðitilen ve 'yeniçeri' denilen silâhlý güçlerle de kýsmî benzerlikler kurulabilir. Ancak, bu gibi güçlerin içinde yer aldýklarý sosyal bünyelerdeki rahatsýzlýk ve bozulma dönemlerinde baðlý olduklarý kanun sistemleri içinde bile otorite bozukluk ve boþluklarýný kendi lehlerine kullandýklarý ve iktidarlarý sarstýklarý bilinmektedir. Nitekim bu yüzdendir ki, Osmanlý'nýn elinde baþlangýçta büyük bir askerî gücü olarak bilinen Yeniçerilik, bir belâya dönüþünce nihayet Sultan 2. Mahmûd zamanýnda 1826 yýlýnda, korkunç kanlý bir þekilde, kýþlalarý topa tutularak ve ele geçirilen bütün Yeniçeriler öldürülerek, varlýklarýna son verilmiþtir. Her ne kadar zihniyetleri yok edilemediyse de..

Keza Osmanlý Devleti'nin Birinci Dünya Savaþý'nda aðýr þekilde yenilmesinden sonra Padiþah'ýn bir kumandanýný Anadolu'ya geniþ yetkilerle göndermesi ve onun da Anadolu'daki mukavemet güçlerini organize etmesi ve amma, 1922'deki Sakarya Savaþý sonuna kadar Makaam-ý Hýlafet' ve Padiþah'a baðlýlýk yeminleri edip, savaþýn durumu hakkýnda bilgi sunan o kumandanýn daha sonra baþýna buyruk bir konuma gelmesi ve ayrý bir güç odaðý oluþturmaya baþlamasý; ama o merhalede de, özellikle Ege ve Marmara bölgelerinde iþgalci Yunan ordularýna karþý 'gönüllü halk direniþ güçleri'nin en ünlülerinden olan Çerkez Ethem güçlerinin, düzenli ordu dýþýnda 'baþýna buyruk' hale gelmesi ihtimaline karþý, bu kez de iþgalci Yunanlýlarla savaþýn býrakýlýp, önce Çerkez Ethem güçlerinin ezilmesine öncelik verilmesi ve sonunda yýllardýr Yunan güçlerine aðýr darbeler vuran Çerkez Ethem güçlerinin saf dýþý edilmesi, þimdi Putin Rusya'sýnda tekrarlanmýþ bulunuyor.

(Bu konuyu, inþaallah yarýnki yazýmýzda daha etraflýca ele almak ümidiyle..)

Biraz da okuyucularýn deðindiði konular etrafýnda birkaç cümle..

Ýstanbul'dan Ahmet Yýlmazoðlu diyor ki: 'Geçen hafta Birlik Vakfý'ndaki sohbetinize baþlarken, Muhammed Mursî'nin zindanda ölümünün 4. yýldönümü dolayýsýyla, yaptýðýnýz gibi; Yunanistan'ýn Mora Yarýmadasý sahillerinde alabora olup batan bir gemide can veren, çoðu Afganistan ve Pakistanlý Müslümanlar olduðu belirtilen 700'den fazla facia kurbanlarýna deðinip, onlar için de Fatiha okunmasý davetiniz için teþekkürler..

Ýlginçtir, 110 sene öncelerde kapitalist dünyanýn en ünlü kapitalist kodamanlarýnýn ölümüyle noktalanan ünlü 'Titanik Faciasý'nýn kalýntýlarýna bir denizaltý ile dalýþ yapan, ikisi Pakistanlý 'baba-oðul' milyarderler olmak üzere 5 kiþinin ölmesi üzerine, emperyalist dünyanýn medya organlarýnýn bu hadise üzerine çekerken, 700'ü aþkýn insanýn faciasýna ise ilgisiz kalmasýna Amerikan eski Baþkaný Barack H. Obama'nýn bile karþý çýkýp, 'insanî deðerlerde yaþanan bir çürümüþlük' olarak nitelemesi ilgimi çekti..'

- Evet, bu okuyucunun deðindiði konunun birkaç baþka yönü daha var..

Þöyle ki, 700'ü aþkýn ve hemen tamamý Müslüman olan insanlarýn, yoksulluktan kurtulmak ümidiyle baþka dünyalara gitmeye çalýþýrken, mazlûmâne bir þekilde can vermesine deðil de medya organlarýnýn 5 milyarderin macera yolculuðuna günlerce eðilmesi, Obama'nýn dediði gibi, bir 'çürümüþlük'tür.. Obama, belki de genlerinde taþýdýðý ve atalarýndan kalma bir refleksle öyle söylüyor.. Elbette, aferin..

Ama belirtelim, Obama'dan 2-3 gün önce Meclis Baþkaný Numan Kurtulmuþ Bey de TRT'de yayýnlanan röportajda, dünya medya organlarýnýn o çarpýk davranýþýný haklý olarak eleþtirmiþti.

Bu vesileyle bir baþka çarpýk sosyal duruma da iþaret edelim.. Pakistan'ýn en zengin insanlarýndan ve milyarlarca dolarý olduðu söylenen Þahzâde Dâvud ve de yanýnda götürdüðü 19 yaþýndaki oðlu Süleyman'ý da alýp, koltuk baþýna 250 bin dolar ödeyerek çýktýðý bu 'denizaltý turizmi' macerasýnda ölmüþ olmasý daha bir düþündürücüdür. Kendi vatandaþlarýndan yüzlercesi açlýk ve sefaletten kurtulmak için çýktýklarý bir yolculuða çýkanlara biraz yardým etseydi, bir de nice sevab ve hayýrlar iþlemiþ olmaz mýydý?

Ýsmini yazamayan bir okuyucu ise, 'Heykel ve mumyalardan meded umarak sonsuzluða ulaþmak istenmesi' konusunda yazdýðým, 19 Haziran tarihli yazýda adý hiç geçmediði halde, '.... filânca' ismi zikrederek, 'Sen aslýnda ona laf atýyorsun..' demeye de getirmiþ..

Hâlbuki o ilgiyi kendisi kurmuþ..

-Biz de benzer bir diðer örneði aktaralým: Son seçimler öncesinde sosyal medyada þöyle bir nükte vardý:

Birisi diðerine sormuþ, 'Seçimlerde kime oy vereceksin?..' diye..

O da, 'Milletin dinine, imanýna, ahlâkýna saldýrmayanlara..' diye cevap verince, muhatabý, 'Yahu nedir sizdeki bu CHP düþmanlýðý..' diye kýzarak ayrýlmýþ.. 'Hâlbuki ben hiç bir partiden söz etmemiþtim' diyordu, o mesajý yazan..

*Almanya'dan Ýlhan Bilgü ise, geçen haftaki yazýmda ifade ettiðim, 'yeni valilikler yapýlmayýp, hattâ azaltýlmalý' þeklindeki konu için þöyle diyor: '..Birçok ülkede birkaç büyük þehrin metropol idaresi tek bir idare altýnda toplanýyor ve iyi de yönetiliyorlar.. Düþünseniz ya, bizde de meselâ Ordu ve Giresun, ayrý ayrý iller, ama bir adým ötedeler.. Baþka örnekler de var..'

*Bursa -Karacabey'den Seyfeddin Karademir diyor ki: 'Kendilerini kanaat önderleri, ilâhiyat hocasý veya hadis 'þu'cular- 'bu'cular diye anýlan kimseler, sosyal medyada 14 Mayýs ve 28 Mayýs günlerindeki Baþkanlýk seçimlerinde Tayyib Erdoðan'a oy vermeyeceklerini açýklarken; Sözcü yazarý E. Ç. ise, 3-4 gün önceki yazýsýnda, 'Seçimin Kýlýçdaroðlu tarafýndan kazanýlamayacaðý'na dair kanaatlerimiz iyice pekiþtiði halde, 'Bunu yazamadýk, yazamazdýk, moraller bozulmamasý için..' diyordu.

Bir onlarýn dikkatlerine bakýnýz; bir de, Ýslâmî kesim içinde yer aldýklarý kabul edilen bazý kimselerin Tayyib Bey'in kazanmamasý için kampanya yürütmelerindeki aymazlýða bakýnýz.. Sonra da biz onlara kýzýnca, 'Siz siyaseti din yapmýþsýnýz..' diyorlar. Kendileri siyaset yapmak adýna, temel dünya görüþleri Ýslam düþmanlýðý olanlara destek verirken, kendilerinin ne duruma düþtüðünü düþünemiyorlar.

-...........

*Berlin'den Ýrfan Tekinsoy ise, 'Nedir bu Ýlâhiyatçýlarýn derdi..' dercesine, patlama derecesinde bir tepki ortaya koymuþ.. Çünkü Ýlâhiyatçý denilen bir kýsým kimseler, 'Müslümanlarýn bayram olarak kutladýklarý günlerin sonradan icad olunduðunu söylemiþler.

-Bu kardeþimizin þikâyetçi olduðu güruha, sadece bir takým kurallar ve ilkelerden ibaret bir hayat düzeninde yaþamalarý söylense o zaman da, 'Böyle bir hayat düzeni olur mu?' diye karþý çýkacaklarý düþünülebilir.

Ýslâmî temel ölçüler içinde kalýnmasý þartýyla, her toplumda, bir takým gelenek ve örflerin de bir sosyal hayat varlýðýný sürdürmesi ve örf ve âdetleriyle de yaþamasýna ve canlý ve renkli bir toplum manzarasý göstermesine ne gibi bir engel vardýr?

NOT: Yarýn akþam, 26 Haziran Pazartesi akþamý 21.30-23.30 arasýnda, Akit- TV'de, Mehmet Beyhan tarafýndan sunulacak olan programda, dünyada ve de Gönül Coðrafyamýzdaki önemli geliþmeler etrafýnda sohbet edeceðiz; inþaallah..