Oldu mu hocam?

1980’li yılların ortasıydı, Galatasaray kaptanı Fatih Terim, 3-0 kaybettikleri Adanaspor maçında Erol’a kafa atmış, ertesi hafta takımını Fenerbahçe’ye karşı yalnız bırakmıştı...

Futbolcu Fatih jübile yaptı, teknik direktör oldu. Kazandığı başarılara rağmen Galatasaray’a ilk geleceği zaman kulübün monşerleri temsil kabiliyeti olmadığından söz ediyorlardı... Çok çalıştı başarılı oldu, UEFA Kupası kazandı... Takımının en önemli futbolcusunun “Biz oynuyoruz parsayı Terim topluyor” dediğini duydu, üzüldü. Galatasaray Monaco’da Süper Kupa kaldırdığı gece o dönemin Galatasaray Başkan’ı “Demek Terim’siz de oluyormuş” dedi, yine üzüldü.

***

Fiorentina’da deliye yakın bir başkanla çalıştı, Milan’ın başına geçti, Fiorentina’dan getirdiği futbolcu ona ihanet etti, işine son verildi. Kulübe ikinci kez geldi, hüsran oldu gitti... Kimi başkanlar karizmasını sevmediler kimi tek patron olmasını... Transfer listesini mektupla isteyen Başkan bile gördü Terim... Tüm bunları aştı zira Adanaspor’lu Erol’a kafa atan Terim gitmiş yerine diplomasiyi, siyaseti bilen bir Terim gelmişti...

***

Onca ihanet, çekememezlik, gerginlik yöneten Fatih Terim Cumartesi gecesi Lig Tv’de hakemin üzerine yürüyen, kendisini sakinleştirmeye çalı- şan kadına bağıran hatta hafiften iten bir portre çizdi... “Önce hiç bir şey yapmadım sonra her şeyi yap-tım” lafı aslında Terimce öz eleştiridir. Hakem sonuna kadar haksız da olsa, iddia edildiği gibi Terim ve Galatasaray üzerine oyun oynanıyor da olsa diplomat Terim öfkeli Terim’den daha iyi sonuç alır. Tribünler alkışlamış olabilirler fark etmez, ekran başında milyonlar var...

Bir rol model haklı da olsa şiddete başvurmaz, başvurmamalı, zira o hapşırsa milyonlar grip oluyor. 5 Numara Fatih’ten, İmparator’a giden süreçte Terim çok şey gördü, yaşadı, sabretmesini öğrendi... Ekrandan yansıyan o görüntüler Fatih Terim’in kendi kalesine attığı goldür...