Oligarþi daðýlýrken: Düðüm kendiliðinden çözülüyor

Yine hareketli bir hafta geçirdik ve bu hafta olan ekonomik ve siyasi geliþmeler, Cumhurbaþkanlýðý denklemini ve buradaki ittifaklarý önemli ölçüde belirledi. Türkiye’nin Cumhurbaþkaný seçimi artýk yalnýz bu ülkenin vatandaþlarýný ilgilendiren bir seçim olmayacak... Hani ABD Baþkaný seçilirken yapýlan þu yakýnma gibi; ‘ya bu ABD’lilerin seçimi ama bizi onlardan daha çok baðlýyor, onlar seçecek ama iyi ya da kötüyü biz yaþayacaðýz.’ Evet, þimdi bu yakýnmayý bütün Avrupa’dan, Çin sýnýrlarýna kadar olan coðrafyada yaþayan halklar yapabilir. Çünkü Türkiye’de AK Parti adayýnýn karþýsýna çýkacak ‘çatý aday’ Türkiye sýnýrlarý içinde belirlenmedi. Bu, bütün bu bölgede pazar ve enerji kapýþmasýnda, Türkiye’nin çýkarlarýnýn tam karþýsýnda olan küresel güçlerin yaptýðý bir seçim. Bu hafta Balyozcularýn salýverilmesinin ekonomik karþýlýðý þudur; Türkiye’de, þimdiye deðin, devlet ve ordu bürokrasisini denetleyen ve buranýn aktörlerine oligarþi içinde yer vererek ittifak içine sokan tekelci sermaye ile bu kesimin tarihi ittifaký bitmiþtir. Yani Türkiye geleneksel oligarþisi þu an paramparça...

Daðýlan ‘Eski’ ve yeni ittifaklar

Türkiye geleneksel tekelci sermayesi, Erdoðan karþýtlýðýný Almanya’dan baþlayarak, Ýngiltere üzerinden Suud finansý ile ABD’ye uzanan güçlerle ittifak yaparak yürütecek bundan sonra... Yani yanýna yedekleyeceði ve Türkiye’nin ‘milli çýkarlarýna’ aykýrý kullanacaðý bir TSK yok artýk kolunun altýnda... Ama bu uðursuz cephenin küresel ve bölgesel ittifaklarý da daðýlýyor. Bu hafta sonu Reuters kaynaklý þu haber düþtü ve bu haberle birlikte bence ‘çatý adayýn’ hiç þansý kalmadý. Haberi Aljazeera Turk þöyle verdi: ‘Reuters’ýn gemi takip sistemlerine dayandýrdýðý bilgiye göre, ‘SCF Altai’ isimli bir tanker bölgeden çýkarýlan petrolün ihracýnda kullanýlan rotadan farklý olarak Türkiye’nin Ceyhan Limaný’ndan yola çýkmadý.

‘United Emblem’ isimli bir baþka tanker Ceyhan’da dolum yapýp, Malta’ya doðru yola çýktý. Reuters’ýn piyasa kaynaklarýna dayandýrdýðý bilgiye göre, burada ‘SCF Altai’ adlý tankere gemiden gemiye yakýt aktarýldý. Aktarýlan petrolle yola çýkan SCF Altai, Ýsrail’in Aþkelon Limaný’na demirledi.’ Yani Kürt petrolünü Ýsrail aldý. Eðer ki bu haber doðruysa yani Kürt petrolünü Rusya’dan sonra Ýsrail aldýysa, ABD’den baþlayan ve Suudi Arabistan’ý devre dýþý býrakan bir büyük plan devreye girdi demektir. Bu arada, þunu da hemen ilave edelim; þu an Brent petrol fiyatý 115 dolara dayanmýþ durumda; spot olarak düþünseniz bile, 90 dolarlarýn altýnda olan Kürt petrolü alýcý için büyük avantaj. Ancak TÜPRAÞ, ne hikmetse, Taner Yýldýz’ýn açýklamasýndan da anlýyoruz ki, bu petrole talip deðil. O zaman bizim yukarýda Balyoz sanýklarýnýn býrakýlmasýyla açýða çýkan Türkiye’deki tekelci sermaye ile Türkiye devleti arasýndaki zorunlu ittifak bitti ve Türk oligarþisi çýplak kaldý tespitimiz ile bu ticari ‘alýþveriþ’ örtüþüyor.

Bu gerçeði görelim...

Þimdi düþünün; býrakýn Rosneft, SOCAR gibi devlet enerji þirketlerini, Shell, Exxon gibi özel sermaye tekelleri bile doðduklarý ülkelelerin uzun vadeli çýkarlarý ile çatýþan ‘iþler’ yapmazlar. Ama -þimdi ismini geçirmeyeyim- bizdeki tekel ne yapýyor sizce Türkiye’nin bütün bu stratejik enerji hamleleri karþýsýnda???

Bu kocaman bir sorudur ve ben bu sorunun cevabýný okuyucuya býrakýyorum. Ama sonuç olarak þunu söylemek gerekiyor; bu sorunun cevabý bize gösteriyor ki, Türkiye’de Cumhurbaþkanlýðý seçimi sonrasý çok þey deðiþecek. Þu anda daðýlan Türk oligarþisi, -denize düþen yýlana sarýlýr misali- 17 Aralýk örgütüne sarýlmýþ durumda. Burasýnýn da kökü, ABD’deki petro-kimya ve silah tekellerine, Almanya’daki geleneksel Reich sermayesine ve bunlarýn Londra’da çöreklenmiþ kirli finans-kapitaline dayanýyor. Tabii buraya Dubai kara parasýný, Zürih’teki uyuþturucu ve silah komisyonlarýný ve Suud kara petrol sermayesini de ekleyin...

Görünür meþruiyet için tasfiye edilecekler

Ancak bu küresel yapý giderek bir ‘çeteye’ dönüþüyor, çünkü bunlarýn artýk sistem içinde yeri yok ve sistem bunlarý dýþlýyor. Çünkü içinde bulunduðumuz sistem meþruiyet dýþý alan ve aktörleri açýða çýkarsa bunlarý hýzla tasfiye eder. Bu eski sektörel yapýlar bile olabilir. Örneðin tütün sanayi artýk sistem için neredeyse kriminal bir alandýr. Nükleer ve kimyasal silah sanayi ve bunlardan kaynaklanan finansal yapýlar için de ayný þeyi söyleyebiliriz. Dün ‘uyuyan servetler’ cenneti olarak bilinen Ýsviçre, bugün FBI gibi ABD’li kurumlarýn gözünde kara para cenneti. Ama bizim için hep böyleydi; o ayrý... Dünyada eskinin tasfiyesi ve buraya dayanan saldýrgan-militer siyasetin de tasfiyesi artýk gündemde. Bu, çok büyük bir siyasi deðiþim ve ülkeler arasý eþitlenme...

Avrupa’da bir ilk...

Ýran ve Ýsrail bile bunu artýk gördü ve her ikisi de çok ciddi eksen deðiþtiriyor. Baþbakan Erdoðan’ýn Avrupa gezisine bir bakýn... Bu, Avrupa tarihinde bir ilktir; Doðulu ve Müslüman bir Baþbakan Avrupa’nýn en önemli ekonomik ve kültür baþkentlerinde binlerce kiþilik salon toplantýlarý ve mitingler yapýyor; Avrupa’nýn bu gerçeði kabul etmesinden baþka çaresi yok. Ama bu gerçeði kabul etmeyenler tam þimdilerde, Avrupa Merkez Bankasý’nýn parasal geniþleme hamlesinin baþlamamasý için her türlü dolabý çeviriyorlar; çünkü bu parasal geniþleme daha öncekilere benzemeyecek; ilk önce Güney ve Doðu Avrupa’yý ayaða kaldýracak ve buna baðlý olarak, ayný anda yeni bir Türkiye-Avrupa bütünleþmesi ortaya çýkaracak. Örneðin Avrupa Merkez Bankasý’nýn Fransýz Yönetim Kurulu üyesi -Draghi Yönetimi’ne muhalif tabii- Benoit Coeure, ‘parasal geniþleme olabilir ama þu an gerekli deðil’ diyerek AMB içindeki çatlakta Fransa’yý da Almanya’nýn yanýna koydu. Öte yandan ABD’de de Fed içindeki neocon üyeler faizleri  bir süre daha artýrmayý düþünmüyoruz dediði için, Yellen’i bir kaþýk suda boðacak duruma geldiler ve Bernanke’yi mumla arýyorlar. Tabii ki Yellen’e bu kadar çok kýzmalarýnýn nedeni ile Fransýz ve Almanlar’ýn Draghi’ye kýzma nedeni ayný... Þunu demeye getiriyorlar özetle; “Bu geniþleme iþleri bize yaramýyor, geliþmekte olan Asya’yý yukarý çýkardýnýz, þimdi Ýran’ý sisteme dahil ediyorsunuz ve Türkiye’yi bölge gücü yapýyorsunuz; hemen geri dönün...”

Yellen ve Draghi geri döner mi; sanmýyorum ama bu, týpký Türkiye’deki gibi çok büyük bir savaþ... Eski ile Yeni’nin savaþý...

Gordiyon Düðümü Ankara’da... 

Ama bu savaþta eskiden ‘Eski’nin’ yanýnda olan güçler, tarihin akýþ yönünü keþfedip hýzla Yeni olanýn yanýna geçiyor. Bakýn Ýran bunu yapmaya çalýþýyor, Ýran’ýn dýþa açýlmasý ve Türkiye üzerinden enerji ve pazar yollarýna, alanlarýna dahil olmaya baþlamasý, Batý ile masaya oturup, Eski’yi terketmesi, hiç þüphesiz Ýsrail’i de ‘yola’ getirecek çok önemli bir geliþmedir. Ama tam buradaki düðüm noktasý tabii ki Türkiye; zaten hep öyle olmuþtur, biliyorsunuz efsaneye göre Büyük Ýskender’in doðuya doðru giderken kýlýçla bir kerede kestiði Gordiyon Düðümü Ankara Polatlý’da. Ama Ýran, Ýsrail ve ABD yönlü geliþmeler bize gösteriyor ki, Türkiye’de Eski’yi devam ettirmek isteyen oligarþinin içindeki ittifaklar çözülüyor ve ellerinin altýnda 17 Aralýk’ta öne sürdükleri yapýlar ve geri çekilmeye baþlayan bir medya aðý kaldý. Bu çatý aday da son hamlelerinden birisi... Bundan dolayý düðüm, Gordiyon düðümü bile deðil artýk, Ýskender’in yaptýðýný yapmaya gerek yok. Kendiliðinden çözülüyor iþte...