Olmayaný göreceðiz

"Sorumluluk vakti” dedi, Cumhurbaþkaný Erdoðan. Tüm siyasi partileri istikrar, demokratik kazanýmlar konusunda sorumluluk duygusuyla hareket etmeye davet etti. “Milletin takdiri her þeyin üzerindedir” diyerek millet iradesine iþaret etti. 

Zira 13 yýllýk tek parti iktidarý fiili olarak sona erdi. Þimdi 4 partili parlamentoda yüzde 41 oy almýþ Ak Parti sandalye sayýsý olarak hükümet kuracak çoðunluðu elde edemedi. 

Yüzde 41 ile hükümet kurulamamasý, Türkiye’deki parlamenterimsi sistemin “ucube”liðinin göstergesi..!

Bu seçimin elbette en fazla kazananý HDP oldu. HDP’nin “ödünç oylar” ile yüzde 13 gibi bir orana ulaþmasý 80 milletvekili ile parlamentoda temsil edilecek olmasý baþarýdýr.

Bu baþarýyý, arkasýna aldýðý karanlýk konsorsiyuma borçludur. Lakin bugün HDP’ye düþen “Çözüm süreci”nde sorumluluk almasýný beklemektir. Baþbakan Yardýmcýsý Yalçýn Akdoðan’ýn ifadesi ile, artýk çok daha güçlü bir þekilde parlamentoda olan HDP, Kandil’e silah býrakma çaðrýsý yapmalýdýr.

Damdan düþen siyasetçi Bahçeli: Koalisyonda yokum

MHP’ye gelirsek... Yüzde 15 civarýndaki potansiyel oy oraný koruyan hatta üzerine koyan bir MHP gördük. Hele ki “damdan düþmüþ bir siyasetçi” olarak Devlet Bahçeli’nin ilk açýklamasýnda koalisyona kapýyý kapatmýþ olmasý önemlidir. Zira Türkiye’nin koalisyonlarla yönetildiði dönemin son koalisyon ortaklarýndan biriydi MHP ve ilk seçimde Meclis dýþýnda kalmýþtý. Hakkýný yemeyelim, o dönemde memleketi seçime götüren iradeyi de Bahçeli koymuþtu..!

Kýlýçdaroðlu’nun yüzsüzlüðü

CHP bu seçimin asýl kaybedeni. Kýlýçdaroðlu’nun milletin yüzüne bakacak halinin olmamasý gerekir. Lakin o kadar “poker suratlý” ki hiçbir þey olmamýþçasýna davranýyor. Hele Haluk Koç’un, “Hükümet kurmak” ile ilgili açýklamalarýna bakýlýnca sanýrsýnýz ki zafer kazandýlar. Oysa popülist vaatlere raðmen bu millet yine CHP’yi muhalefete mahkum etmiþtir.

Ak Parti’nin pozisyonuna dönersek. Seçime yanlýþ stratejiyle gittiklerini fark ettiklerinde çok geç deðildi. Fakat ýsrar ettiler.

Ak Parti... Özeleþtiri zamaný

Türkiye’ye dýþarýdan ve içeriden Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan’a yönelen haksýz itham ve eleþtiriler konusunda kendi içlerinde yekparelik gösteremediler. Hele ki daha 10 ay önce yüzde 52 ile ilk turda Cumhurbaþkaný seçilmiþ liderlerinin liderliði konusunda kafalarýnda soru iþaretleri oluþturanlara karþý tereddüt geçirdiler.

Bugün itibariyle 13 yýllýk Ak Parti iktidarý sona erdi. Bu kýrýlma yakýn gelecekte bizi erken seçime götürmelidir.

Ak Parti her türlü koalisyon hesabýndan zarar ile çýkar. Bunu gerçeði bilerek hareket etmeliler.

Ak Parti’nin içinde olmayacaðý diðer koalisyon varyasyonlarýnýn ise Türkiye’ye vaat edeceði ve Türkiye’ye katacaðý hiçbir þey yok!

Demokrasilerde zamanýn çok da kýymetli olmadýðýný biliyoruz. Bu nedenle, zamana yayýlmýþ gerçekliði yaþayacaðýz.

Olmayaný göreceðiz..!

Olmayaný görme formülünün içinde Ak Partili bir koalisyon kesinlikle olmamalýdýr. Çünkü asýl tuzak oradadýr.

7 Haziran’da milletimiz mesaj vermiþtir. Bu mesajdan ders almak siyaset kurumunun iþidir.

Bize düþen, izleyip görmektir.

Son yazýmýn son cümlesi þu idi,

“Görelim mevlam neyler neylerse güzel eyler.”

Bu yazý da þöyle bitsin.

Olanda hayýr vardýr.