Ölmeden önce...

Gazeteler, özellikle ekler sayfasında, “Ölmeden önce, görün, gidin...” gibi  listeler görürsünüz. Başlık benziyor ama öyle bir liste ya da konu yok bu yazıda. 

Daha fazla yaşamak ve pisi pisine ölmemek için atladıklarımız var.

***

Ankara’da 12 kişinin can verdiği otobüs kazasından yola çıkalım mesela. İstanbul’da uzun zamandır dikkatimi çeken bir konu var. Hem belediye hem de halk otobüsü şoförlerinin elinden cep telefonu düşmüyor.

Otobüsleri çok sık kullanan biriyim. Ne bugüne kadar benden başka şoförleri ikaz eden kimseyi gördüm ne de buna dair yapılmış tek bir haber.

Keşke bir haber merkezi yarım gün boyunca otobüs kullanırken telefonla konuşan şoförleri görüntüleyip akşam da yayınlasa.

Bu gündem de size basit geldi değil mi? “Esad istifa etmeli” diye ciddi bir yazı yazsam adam istifa etmez, haberi bile olmaz.

Ama bir yazıyla otobüs şoförlerinin araç kullanırken telefonla konuşmalarını engelleyip, olası bir facia riskini ortadan kaldırabiliriz.

Medya dediğin sadece faciaların değil faciaya yol açması muhtemel durumların da haberini yapar, uyarı görevini yerine getirir...

***

Sonra şu şiddetli yağış haberleri... İnsanların çektiği çilelerin haberlerini yapıyor medya.

Köşe yazarları partilerine göre belediyelere yükleniyor ya da savunmasını yapıyorlar.

Oysa bambaşka bir durum var karşımızda... Eskiden 1 ayda, zaman içerisinde aldığımız yağışın aynısını şimdi saatler içinde alıyoruz. Altyapı sistemimiz bu yeni duruma uygun değil, bu birinci derdimiz.

İkinci derdimiz plansız yapılaşma. Hopa’daki sel felaketinden sonra rekor yağış vesaire haberleri yapılmıştı.

Bundan sonra tüm yağışlar rekorlar seviyesinde olacak. Mesela İstanbul’un yağış rekoru 2009 ama her yağmurda bu rekora daha çok yaklaşıyoruz.

Medya dediğin insanlar ölmeden ve asıl sorununun yeni doğa düzenine yetmeyen altyapı olduğunu yazar ilk başta.

***

Beklenen Marmara depremine dair kaç haber okudunuz? Onlarca, yüzlerce değil mi?

Bitişik nizam yapılarda eğer kot farkı varsa yüksekte kalan binanın da yıkılma tehlikesi olduğuna dair hiç haber okudunuz mu?

İstanbul’da bitişik nizam bina sayısı binlerle ifade edilecek kadar çok ama işin bu kısmının haberini yapan yok. Acı bir manzara ama doğru...

***

Medya sadece faciaların haberini yapmaz. Medyanın uyarı görevi vardır ve özünde hiç etkisi olmayan “Esad istifa etsin” tarzı çağrılardan önemlidir bu uyarılar.

“Ölmeden önce...” aslında uyarılar için bir çağrı başlığıdır.

Uyan olur mu bilmem ama facia olmadan da haber yapılır. En azından dünyada işler böyle yürür...