Ýki adam…
Biri 42 yaþýndaydý, biri 43.
Birinin adý Ömer’di, birinin Fethi.
***
Radyo anonsundan dinliyorum. Cumhurbaþkaný Erdoðan Elazýð’daki þehir hastanesinin adýnýn Þehit Polis Fethi Sekin olacaðýný açýkladý.
Niðde’de birkaç ay önce Niðde Üniversitesinin adý Þehit Ömer Halisdemir Üniversitesi olarak deðiþtirilmiþti.
Bu iki olay çok düþündürdü beni.
Ne yapabilirdim diye düþündüm, bu kubbede Ömer Halisdemir’den, Fethi Sekin’den daha hoþ bir seda býrakýp gidebilmek için ne yapmam gerekir?
Kaç kitap yazsam daha güzel anýlabilirim? 100 mü? 200 mü?
Kaç yazý yazsam ya da? Günde 10-20 köþe yazýsý yazsam?
100 yýl daha yaþasam, 100 yýl daha çalýþsam bile Ömer Halisdemir’in adý gibi, söylendiðinde milyonlarca insanýn yüreðini titretebilir mi adým?
Onlar bu dünyadan gidilebilecek en güzel þekilde gittiler...
Onlar en güzel miraslarý býraktýlar çocuklarýna, ömürleri boyunca yetecek, öldüklerinde de onlarýn çocuklarýna kalacak bir kahraman isim…
Demem o ki dostlar, üzülüyoruz ya hani çocuklarýna, genç yaþta dünyadan göçüp gitmesine…
Mesele kaç yýl yaþadýðýn deðilmiþ bu dünyada.
Mesele ne kadar kazandýðýn, ne yiyip içtiðin de deðilmiþ.
Kaldýðýn süre boyunca ne yaptýn?
Kritik zamanlarda riskli kararlarý alabildin mi?
Yeri geldi baþkalarý için kendinden vazgeçebildin mi?
Yoksa sana ihtiyaç duyulduðu her anda, her fýrsatta arazi mi oldun?
Ýþte mesele bunlar galiba. 100 yýllýk bir ömrün bile kýskanacaðý 42 yýllýk, 43 yýllýk ömürler varken mesele dünyada daha uzun süre kalmakta, daha çok þeye sahip olmakta deðil.
Nur içinde yatýn Þehit Ömer Halisdemir, Þehit Trafik Polisi Fethi Sekin ve gelmiþ geçmiþ bütün þehitlerimiz.
***
MERDÝVEN BABA!
Tesadüfen çýkýverdi önüme. Sade, gösteriþsiz ama merak uyandýrýcý bir filmdi: MERDÝVEN BABA.
Seksenlerden tanýdýðýmýz Erzurum’lu bekçi tiplemesiyle tanýdýðýmýz Hacý Ali Konuk baþroldeydi.
Filmi anlatmayayým, gidin, bulun izleyin ama þu kadarýný söyleyeyim.
Dönüþtüðümüz bu sürekli daha fazlasýný kazanmak için çýrpýnan, her türlü yola baþvuran, kariyer delisi profile çok güzel bir cevap vermiþ Merdiven Baba!.
Allah’ýn nasibinden, ikramýndan þüphe duyuyoruz. “Ya bizi unutursa” deyip kendimizi garanti altýna almaya çalýþýyoruz. Oysa ikramlarýn en güzelleri elinden geleni yaptýktan sonra tevekkül edenlere gidiyor…
Dünyaya dair aþýrý hýrslarý, yükselme tutkusu olmayan bir temizlik iþçisi Fazlý’nýn hikayesini anlatan film bana bir de þu hissi verdi: “Oh be, nihayet garibanlar kazansýn bir yerde de, bir yerde kimsesiz birinin yüzü gülsün…”
Baþta Hacý Ali Demir olmak üzere tüm oyuncularý, filmin yapýmcýsý Birol Güven’i ve tüm MinT ailesini tebrik ediyorum.
Birol Güven, böyle filmler yapmaya devam ettikçe rüzgarýnýz bol olsun, yanýnýzdayýz.!