Ombudsman ve TBMM’ye bir çaðrý

Internet ansiklopedisi Vikipedi Ombudsman’ý aþaðýdaki gibi tanýmlýyor: Ombudsman kamu hizmetlerinin yürütülüþündeki adaletsizlikler hakkýnda, konudan etkilenenlerden þikayetleri almak, bu konularda araþtýrmalar yapmak ve sorunlarý çözmekle görevlendirilmiþ, baðýmsýz bir kamu otoritesidir.

Tanýmdan da anlaþýlacaðý gibi ombudsmanlýk çok önemli bir görev.

Bu kavram bizim sistemimize AB tam üyelik sürecinde bir AB talebi olarak girdi, AK Parti bir kanun çýkardý, bir önceki Cumhurbaþkaný Ahmet Necdet Sezer bu yasayý Anayasa’ya aykýrý gördü, geri çevirdi.

AK Parti bu kez 12 Eylül 2010 referandumunda ombudsman kavramýný Anayasa’ya koydu (74. Madde), kanun çýkardý ve þimdi de TBMM ilk ombudsmanýmýzý seçiyor.

Ortada üç aday var; isim vermeyeceðim, bir kadýn var, MHP eski kadýnlar kolu baþkaný, bir eski vali, bir de Yargýtay eski üyesi.

Kadýn aday devlet kavramýný yücelten, “ya devlet baþa, ya kuzgun leþe” diyen bir parti geleneðinden geliyor; vali ise, zaten malum, bir ilde valinin devleti temsil ettiði saçmalýðýna, yanlýþýna inanmýþ bir geleneðin temsilcisi.

Ombudsman adayý için devlete bu kadar yakýn adaylar seçmesi þart mý idi TBMM’nin?

Gelelim asýl konumuza yani Yargýtay’dan gelen ve en güçlü aday olduðu söylenen kiþiye.

Söz konusu hukukçu Beyefendi Hrant Dink’in TCK 301’den AÝHM öncesi nihai olarak mahkumiyet aldýðý Yargýtay Ceza Genel Kurulu’nda Dink’in makalesinin türklüðe hakaret içerdiðini ve dolayýsýyla 301’den cezalandýrýlmasýný isteyen bir hukukçu, o berbat kararýn altýnda Dink’in cezalandýrýlmasý yönünde imzasý var; ayný Genel Kurul’un altý üyesi karara muhalefet ederken.

Unutmayalým o karar Dink’in ölüm fermaný niteliðinde bir karar.

Bu hukukçu Beyefendi’nin ombudsman adayý bile olmasý bana gerçekten çok tuhaf, tuhaftan da öte çok korkunç geliyor.

Bu Yargýtay üyesinin ombudsman olma ihtimali çok korkunç, çünkü;

1-Söz konusu Beyefendi’nin ne kadar Türkçe bildiði konusunda kuþkularým var, Dink’in ceza almasýna neden olan metni okuduðunuz zaman, Türkçe hocasý bilirkiþiler de bu metin hakkýnda ayný þeyi söylüyorlar, Yargýtay Ceza Genel Kurulu’nun anladýðýný (!) anlamak bana, baþkalarýna, bilirkiþiye pek mümkün görünmüyor, bir ilkokul çocuðunun bile ne anlama geldiðini anlayacaðý bir ifadeyi, nedenleri çok kuþkulu, tamamen ters anlýyor.

2-Ayný Beyefendi’nin hukuk bilgisi konusunda da çok kuþkularým var zira anladýðým kadarýyla 2004 senesinde AK Parti’nin Anayasa’nýn 90. Maddesinde yaptýðý o muhteþem deðiþikliði ya okumamýþ, ya anlamamýþ ya da daha vahimi, anlamak istememiþ; karar üretirken 90. Maddeyi, AÝHM içtihadýný, mesela Handyside kararýný ciddiye almayan bir yargýcýn ombudsman seçilmesi Türkiye için çok üzücü olacaktýr kanýsýndayým.

3- Beyefendi’nin de imzasý olan o berbat karar AÝHM’den dönmüþ bir karar; AÝHM ile çatýþan karar üreten bir hukukçunun Türkiye’de devlet-yurttaþ iliþkilerinde arabuluculuk yaparken nasýl pozisyon alacaðý beni þimdiden çok korkutuyor.

4- Son olarak da þunu ifade etmek istiyorum; Beyefendi’nin bu berbat karardan çok üzüntü duyduðu, attýðý imzadan piþman olduðu ama o tarihte kendilerini aþan bir iradenin devreye girdiði yönünde bir konuþmasý olduðuna dair de duyumlarým mevcut.

Yargýtay üyesinin özgür iradesini aþan bu irade nedir?

Bir Yargýtay üyesi kendini aþan bir irade (!) doðrultusunda karar verebiliyor ise, ombudsmanlýk sürecinde hangi iradelere teslim olabileceðini de okurlarýn takdirine býrakýyorum.

Tüm TBMM üyelerini ve özellikle de AK Parti’yi ombudsman seçiminde daha duyarlý olmaya davet ediyorum.

Biz “yetmez ama evet”çileri eleþtiren ulusalcýlarý lütfen haklý çýkarmayalým.

twitter.com/KarakasEser