Futbol önemlidir. Futbolu iyi oynarsanýz bütün dünya sizi tanýr... Kötü oynarsanýz da tanýr, ama iyi tanýmaz...Küresel imajda ülkelerin futbol baþarýlarý, týp ya da nükleer fizik alanýndaki baþarýlarýndan daha öndedir.
Futbolun ekonomik getirisinin olmadýðý, futbolun israf olduðu görüþü yanlýþtýr. Futbolu yalnýzca yýldýzlar ve ithal futbolcular hafta sonlarý lig maçlarýnda oynarsa, evet o israftýr... Futbol yalnýzca 1. Lig’den ibaretse, o israftýr... Futbolunuz Avrupa’da, uluslararasý sahada hep gol yiyorsa, itibarsýzsa, o da israftýr. Ama Almanya’nýn Belçika’nýn yaptýðý gibi kitle üretimine dönerseniz, hem birey, hem futbol güçlenir, büyür... Futbol, iyi kurgulanýrsa, planlanýrsa herkesin kazandýðý önemli bir kitle sporu ve para basan endüstridir.
Son yazýda Belçika’nýn bu iþi nasýl endüstri haline getirdiðini yazmýþtýk... Ayný yolu Almanya da izlemiþ... Almanya bu yolla dünyanýn en istikrarlý futbolunu oynayan, süper yýldýzý olmayan bir takým kurdu... Almanya’da Neymar, Messi, Ronaldo yok, 6-8 yaþýnda topla tanýþan þimdi 23-25 yaþýnda olan ve iþini iyi yapan yaklaþýk 30 futbolcu var.
Futbol 1. Lig yýldýzlarýyla deðil, 6-8 yaþ oyuncularla kazanýlýr... Ayrýca futbolda kafanýn deðiþmesi için bir felaket gerekir. Belçika için Euro 2000 bu felaket idi... Almanya için de öyle... Yenildiler, döküldüler, elendiler, mahcup oldular ve iþe sýfýrdan yenidan baþlamak gerektiðini anladýlar... Brezilya’nýn da son felaketin ardýndan benzer silkiniþe geçmesi umulur.
Almanya futbolu yükseltmek için 2002 yýlýnda ve 6 yaþtan baþlamaya karar verdi. Neler yaptýklarý Alman Futbol Federasyonu’nun raporlarýnda sayfa sayfa var... Modeli de kurmuþlar, hatta federasyon -Baþka ülkeler de bu modeli izleyebilir- diyor... O zamana dek yetenekli futbolcu geliþtirme iþi kulüplere býrakýlmýþtý, her kulüp kendi bacaðýndan asýlýyordu. Yeni planda ise Federasyon kumandayý ele aldý. Bir kanalda Federasyon teknik direktör teriþtirmeye baþladý UEFA A ve B sýnýfý sertifikalý binlerce hoca yetiþti. Fuboldan, saðlýktan ve pedagojiden anlayan hocalar... Daha iyiler Pro sertifikasý aldý... Sertifikasýz kimse futbol topuna yaklaþamadý, sahaya çýkamadý.
Sonra tekniði ve fiziði güçlü futbolcu yetiþtirmek üzere bütün 6 yaþ antrenmanlarý standart hale getirildi... Her yerde herkes ayný hareketleri yaptý... Alman oyuncular o yüzden kafayý kaldýrmadan yýldýrým hýzýyla pas yapýyor...Bu eðitimi federasyon verdi. 8 yaþtan baþlayarak da oyuncunun kulüplere gitme yolu açýldý... Ancak çoðu eðitim Federasyon’un eðitimiydi... Ardýndan kulüplere -Akademi Kurma Zorunluðu- getirildi. Halen 1. ve 2. ligde oynayan her takýmýn genç akademisi var. Federasyonun 6 yaþtan baþlayarak ülke çapýnda yetiþtirdiði oyuncularý, 12 yaþtan baþlayarak 18’e dek ayrý ayrý takýmlar halinde bu akdemilerde piþiriyorlar.
Bu iþler için çok büyük para gerekmedi. 2002’de program baþlayýnca kulüpler akademi, tesis, eðitime 47 milyon Euro harcamýþ. Þimdi 35 lig takýmý yýllýk toplam 90 milyon Euro’ya yakýn harcýyorlar ve yatýrýmlarý genç yeteneklerin transferleri, þampiyonluk, Avrupa Kupalarý olarak geri dönüyor... 35 Alman kulübünün son 10 yýllýk toplam -genç oyuncu- yatýrýmý 700 milyon Euro. Federasyon, UEFA’dan aldýðý parayý akademilere aktarýyor. Akademiler kendi baþlarýna da gelir yaratýyor. Yetenek üretiminin verimli ekonomik modeli vardýr. Bu üretimden de iþte Mesut Özil, Thomas Müller, Sami Kedira, Ýlkay Gündoðan, Toni Kroos gibi oyuncular çýkýyor.
80 milyon nüfuslu Almanya istese tek bir yabancý oyuncu ithal etmeden futboldaki üstünlüðünü bu üretim sistemi ile sürdürür. Zaten Alman Futbol Federasyonu artýk Fransa, Hollanda, Ýspanya’ya bakmadýklarýný, Almanya sisteminin oturduðunu söylüyor. Almanya bu sistemi futbol için kurmuþ, ama sisteme bakýnca, akademilerden baþka dallara geçiþ de mümkün görülüyor. Çünkü akademi temelde -sporcu- yetiþtiriyor.
Ýþte Türkiye’nin olmadýðý bir baþka Dünya Kupasý...Ýþte sistemik çalýþan ve genç oyuncu yetiþtiren Almanya ve Belçika, kýsmen Hollanda... Ýþte tozlu geçmiþin, romantik tesadüflerin ve 1-2 star oyuncunun üzerine yüklenen Arjantin ve Brezilya... Sonra gerileyen ülkeler: Ýngiltere, Fransa, Ýspanya Portekiz...
Türkiye’nin futbola harcadýðý para malum. Bu paranýn harcamada kalmayýp, yatýrýma dönüþmesi mümkün. Stad yanýnda küçüklerin boylarýna göre küçülen çim sahalarýn maliyeti, tarla, çim ve beyaz boya maliyetidir. Anlattýk: ABD’de yan yana onlarca çim sahada çocuklar top koþturuyor.
Almanya’nýn kopyasý disiplin ve organizasyonla olmasa bile, havamýza ve tadýmýza uygun bir ulusal program baþlatabiliriz... Almanya ve Belçika’yý 2000 yýlýnda tetikleyen futbol felaketlerini biz hâlâ her yýl yaþamaktan sýkýlmadýk mý? 10 yýllýk programla Avrupa Kupalarýnda sahalara isim yazmak, Dünya Kupasý’na tesadüfen deðil, her dört yýlda bir yenilenen otomatik rezervasyonlu biletle gitmek mümkün... 6 yaþýndan baþlarsanýz, bütün liglere sýnýrsýz sayýda futbolcu yetiþtirirsiniz. Belçika 11 milyon nüfusla yaptý. Almanya 80 milyon... Bu arada, Almanya’ya Dünya Kupasý’ný kazandýran golü atan Mario Götze de bu akademi programýnýn ürünü... Her eve lazýmlar.
twitter.com/selimatalayny