Fenerbahçe kalesinde ilk golü görene kadar; rakip ceza alanýnda yoktu... Öyle olunca; ataðý, þutu, pozisyonu da yoktu. Golü yiyince aklý baþýna geldi diyeceðim ama öyle olmadý. Aklý daha çok baþýndan gitti.
Savruk, koordine olmaktan uzak, bireysel becerilere bel baðlamýþ ataklarla; hem þaþkýnlýðýný atmaya çalýþýyor, hem de düþtüðü çukurun içinden çýkmaya çabalýyordu. Ama gayretinin içine aklý, stratejiyi, önceden belirlenen B planýný sokmadýðý/sokamadýðý için; pürtelaþ ordusuna dönüþtü.
Akhisar; ilk yarý içinde kaleye 3 þut çekti; ikisi gol oldu, üçüncüsü de gol olacakken, Kameni tarafýndan güç bela çelindi.
Durumun 2-0 olmasý, F.Bahçeli futbolcularýn sinirlenmesine de yolaçtý. Ýyi bir þey yapmak isteseler de, yapamayacaklarý bir konuma geldiler. Zaten olmayan plan/proje/strateji; iyice çorbaya dönüþtü.
Geçmiþ maçlarda, takýmýn maestrosu konumunda güzel iþler yapan Guiliano; gizli servis ajaný gibi, kendini ortaya çýkarmayan kayýp görüntüsüyle, takýmýný yüzüstü býrakan adamdý. Valbuena da çok çalýþýyor gibi görünüp, bütün toplarý ya kaptýrýyor ya da kötü kullanýyordu.
Yani 2-0’lýk þok sonuç, öyle damadan düþer gibi gelmedi.”Bir maniniz yoksa ziyaretinize geliyoruz” diyordu. Akhisar; topla az ama öz oynayýp; daha çok yüreðini ortaya koyunca, olmasý gereken oldu.
***
Maçýn genç ve yeni hakemi Arda Kardeþler de, 2-0’ýn onu da etkisi altýna alan þaþkýnlýðý ile; hafif F.Bahçe’den yana tavýr koyar gibi oldu. Ama neyse ki, ilk yarýda (Ufak-tefek fauller dýþýnda) açýk/kesin/net ve büyük bir koruma gafletine düþmedi.
Oysa muhtemel bir penaltý ya da rakibe kýrmýzý kart biçiminde Fener’e lojistik desteðini bekledim. Ama tam aksi oldu, Fernandao’ya yapýlan açýk penaltýya devam dedi. Soldado’nun durumu tartýþýlýr.
***
Ýkinci yarýda Guiliano’nun nihayet oyuna etkin katýlýþý; golleri getirdi. Akhisar pes etmek etmiyordu ama, F.Bahçe’nin çýlgýnca hýrsa dönüþen baskýsý karþýsýnda, daðýlma emareleri gösterdi