Baþlýk bana deðil, deðerli dostum þair Cahit Koytak’a ait. Bugün köþemi, lafý fazla uzatmadan, Cahit’in içinde bulunduðumuz zamanlarý iyi anlatan Önden Yýrtýlan Gömlek’ þiirine býrakacaðým; ama öncesinde Mýsýr’daki trajediye birkaç cümleyle de olsa dokunmak istiyorum.
Saddam’ý saklandýðý kuyudan çýktýðý anýn görüntülerini hatýrlýyor musunuz?
Batý’nýn zafer aný!
Zalim bir diktatöre karþý, demokrasi ve özgürlüðü temsil eden dünya adýna kazanýlmýþ bir mücadelenin taçlandýðý an!
Doðunun muktedirlerinin, uygarlýðý ve demokrasiyi temsil eden Batý karþýsýnda kesin yenilgiye uðratýldýðý zaferin, yani yenilgi ve bozgun zamanlarýnýn, hafýzalara bir kez daha kazýnmasý, veya tescil edilmesi..
Batý, Doðu’da imal edip halklarýn baþýna bela ettiði diktatörlerden birinin ipini çektiðinde, o imal edilmiþ diktatörün yenilgiye asla uðratýlamaz denilen ordusu bir haftada darmadaðýn olmuþ, kendi ülkesinde her yerde aranan bir firariye dönüþmüþ, ve nihayet saklandýðý kuyudan, bir Amerikan askerinin, aylarca gün ýþýðý görmemiþ kir ve pasak içindeki yüzüne tuttuðu el fenerinin aydýnlýðýnda ancak, bakabilmiþti dünyaya.
Sonrasýnda Halepçe ve Enfal katliamlarýnýn hesabý bile soruldu o diktatöre ve nihayetinde idam edildi!
Benzer bir kaderi Kaddafi’ye de, ama daha beter ve daha zalim bir ölümle yaþattýlar..
Peki Mýsýr’ýn yeni firavunlarýna ve iki yýlda 10 milyon Suriyeli’ yi kendi ülkelerinden süren , yüz bininin katleden Þam’daki diktatöre Batý’nýn tanýdýðý bu sýnýrsýz toleransýn sebebi nedir acaba?
Ülkesini bir uçurumun, bir etnik çatýþmanýn eþiðinden çekip kurtaran Baþbakan Erdoðan’a savaþ açan Batý medyasý, Batýlý devletler ve hükümetler, Suriye ve Mýsýr’daki katliamlara neden suskun kalýyor?
John Kerry ‘katliama ve þiddete dair derin kaygýlarýný’ ifade etmiþ ve devamla þöyle demiþ: “Bu aþýrý kýrýlgan ortamda, Mýsýrlý yetkililerin, barýþçýl toplanma hakký ve ifade özgürlüðüne saygý gösterme yönünde ahlaki ve hukuki yükümlülüðü bulunmaktadýr”
Peki Amerika’nýn bütün dünyanýn gözü önünde cereyan eden ve ne zaman sona ereceði bilinmeyen bir dizi katliama karþý ahlaki yükümlülüðü ne olacak?
O ahlaki yükümlülükten eser yok bugün, ve Amerika Cahit Koytak’ýn þiirinde ifade ettiði ‘önden yýrtýlan bir gömlek’le dolaþmakta dünyayý:
***
Ferisiler, senin elinle her yerde
Ýsa’yý çarmýha geriyorlar, Amerika;
Sen de, utanmadan seyrediyorsun olanlarý
Yüzünü gizleyerek lobide, gazetenin arkasýnda.
Gergedan derisinden mi yüzün senin,
Fil derisinden mi, nedir?
Kör müsün, saðýr mýsýn yoksa, sen Amerika?
***
Kuyu diplerinde kervan bekleyen
Genç kardeþlerinin ve uzak kuzenlerinin
Yeniyetme demokrasi taleplerine
Hesapsýz kol kanat geren
Bir Kenanlý Yusuf olabilirdin oysa
Kahire’de, Gazze’de, Dimeþk’te
Ve dünyanýn her yerinde, sen Amerika.
***
Ýnsanlýðýn büyük þiirine,
Bahar Rönesansýna ilham taþýyan
Gazzeli Musa’ya, Mýsýrlý Ýsa’ya,
Humuslu Muhammed’e,
Ve bu kervana katýlmak için, çocukluðu
Geciktikçe geciken bütün Bünyaminlere
Kol kanat gerebilirdin oysa, sen Amerika;
***
Ama kalkýp onurunu, vicdanýný
Ve kýsacýk tarihinin bütün müktesebatýný
Yakup’un evine kanlý gömlekle dönen
Üvey kardeþlere oynamayý seçtin sen
Ve kaybettin iþte gökçe borsada;
Gömleðin önden yýrtýk senin, Amerika
Ve yüzün tanýnmaz halde týrnak izinden.
Genç de deðilsin artýk, genç de deðilsin.
Orta yaþlarýný yaþamadan ihtiyarladýn çünkü.
Çökerttiler seni silah baronlarý,
Çökerttiler petrol krallarý, borsa timleri,
Aldattýlar seni, aldattýlar,
Çuval geçirdiler ruhuna, CIA’lar, NSA’lar
Ve Babil Kulesinin bütün öteki cinleri;
***
“Demokrasi, demokrasi, demokrasi!” diyerek
Çocuk pornosu satýyorsun þimdi
Ve ölü pornosu, yaþlý Dünyaya.
Bu kadar mý düþtün?
Hep mi böyleydin yoksa?
Tüh sana, Amerika,
Tüh sana Amerika, tüh sana!
***
16 Temmuz 2013 Cahit Koytak
‘Yoksullar ve Yalnýzlar Ýçin Tezler’ Kitabý