Hafta sonum oldukça sevinçli geçti. Kiþisel bir sevinç deðildi benimki; 28 Þubat’ýn (1997) Genelkurmay Baþkaný Org. Ýsmail Hakký Karadayý’nýn Meclis’in dönemi araþtýran komisyonu önüne çýktýðý bilgisine sevindim.
Rivayete göre, Karadayý Paþa, yakýnlarýna,“Çaðýrýrlarsa kafama sýkarým”demiþti. Hem kafasýna sýkmadan komisyonun karþýsýna çýktý, hem de dönemi nasýl deðerlendirdiðini ayrýntýlarýyla anlattý.
Milliyet’in aktardýðýna göre, 28 Þubat, Necmettin Erbakan’ýn bazý sözleri ile Aczimendiler yüzünden olmuþ... Sincan’da tanklar yürüdüðünde haberi olmamýþ Karadayý Paþa’nýn; karargâhýndan üst düzey rütbeli birinin 28 Þubat’a‘post-modernist darbe’demesine ise,“Böyle salakça þey olmaz”tepkisini vermiþ...
Okurken, kendimi 28 Þubat günlerinde ortalýðý saran‘andýç’lardan birine göz atýyormuþ gibi hissettim.
Siz de okuyun, bakalým ayný hissi duyacak mýsýnýz: “Tarikat liderlerinin, sarýklý, cüppeli, sakallý, þalvarlý, rejim karþýtý bazý görüþleri Baþbakanlýk þeyine intikal etti. Anadolu’nun muhtelif yerlerinde rejim karþýtý vaazlar verilmeye baþlandý. Bunlar tabii bizi üzdü, Türkiye’yi üzdü. Yollarda trafik kesilmek suretiyle namaz kýlmalar baþladý. Sincan’daki Kudüs Gecesi, Filistin halkýna destek yönünden çýkýp rejim karþýtý olaylar haline döndü. Orada televizyon habercisi bir kadýn da dövüldü. TSK’ya dinsizlik iftiralarý atýlmaya baþlandý. Her kýþlada cami olmasýna raðmen her nedense ‘asker dinsiz’ çýktý ortaya. Aczimendiler’in Ankara yürüyüþü çýktý ortaya. Çeþitli cemaatlerin laikliðe aykýrý beyanatlarý var.”
Karadayý’nýn birbiri ardýna sýraladýðý eylemlerin çoðunun‘kýþkýrtma’amaçlý olduðunu bugün artýk ayan beyan biliyoruz...
Ýþin daha ilginç tarafý þu: 28 Þubat (1997) süreci aslýnda Karadayý Paþa ve karargâhý tarafýndan 1 Ekim (1996) tarihinde baþlatýlmýþ olmalý; Meclis Komisyonu’nda sürecin sebebi olarak sunduðu olaylarýn hiçbiri o tarihte henüz ortada yoktu...
Tansu Çiller’in Refahyol dönemindeki basýn danýþmaný Mehmet Bican’ýn anýlarý þu yakýnlarda ‘28 Þubat’ta Devrilmek’ adýyla yayýnlandý (Truva Yayýnlarý)... Tansu Haným etrafýný bir yanýnda milliyetçi-muhafazakâr diðer yanýnda da lâikliði en önemli düstur bilen iki farklý grupla donatmýþtý. Mehmet Bican ikinci gruptandý.
‘28 Þubat’ta Devrilmek’te düðmeye 1 Ekim 1996 günü basýldýðýný anlamamýza yarayan iki mesaj kayda geçirilmiþ (s.105).
Ýstanbul’da Hava Kuvvetleri Komutaný Org. Ahmet Çörekçi’nin de katýldýðý Hava Harp Okulu’nun açýlýþ töreni var. Törende, bir albay,“Bölgemizde geliþmekte olan lâiklik karþýtý radikal dinsel akýmlar Türkiye için olduðu kadar bölge ve dünya barýþý için de tehlike oluþturmaktadýr”diyor...
Ankara’da ise Genelkurmay Baþkaný bizzat devrede. O akþam Çin Büyükelçiliði’nde verilen davette, ertesi gün manþetlere týrmanacak biçimde söylediði “Türkiye’de iþler kötüye gidiyor; duracak, bekleyecek zaman deðil” sözleri Org. Karadayý’nýn aðzýndan çýkýyor.
Karadayý sözünü Afganistan ve Taliban’a da getiriyor ve “Bu olay derslerle doludur” da diyor... Afganistan’ýn Ankara Büyükelçisi Zahir Þah’ýn Taliban’la ilgili“Sanki yer yarýldý içinden çýktýlar; masumane, barýþ gücü gibi geldiler. Devlet ve insanlarýmýz bunlara aldandý”sözleri de ayný gün bir gazetede çýkmýþtý.
Henüz Necmettin Erbakan Libya’ya filân gitmiþ deðil... Henüz Baþbakanlýk’ta tarikat liderleri görüntülenmemiþ... Sincan’da Kudüs günü toplantýsý, ardýndan televizyon habercisi kadýnýn dövülmesi ise aylarca uzakta henüz...
O gün Meclis açýlýyor ve‘andýç’metinlerinde öngörüldüðü üzere medya durumdan vazife çýkartýyor. Ýþte medyadan bir yorum:“Bugün Meclis açýldý. Ancak ne yazýk ki böyle bir günde askeri müdahale sözleri de yoðunlaþtý.”
Meclis Komisyonu, tanýklýk etmek üzere önlerine gelen Ýsmail Hakký Karadayý’ya,“Paþam, siz ve karargâhýnýz 1 Ekim 1996 günü bu çýkýþlarý yaparken aylar sonra meydana gelecek olaylarý nasýl öngörebildiniz?”diye sormuþ mudur acaba?
Ben olsam sorardým.
