Onu yeme, bunu yeme! Peki ya ne yiyeceğiz?

Yanlış anlaşılan brokoli haberiydi, portakaldı, ıspanaktı, ete karışan hilelerdi, balıktaki ağır metallerdi derken geçen hafta bir bomba daha düştü basına: “Yediğiniz tavukların içinde tümör kaynıyor!”

Annem yıllardır kimseyi dinlemeden düzenli olarak yumurta yiyip “Siz o laflara bakmayın” der. Tamam tecrübeye inanıyorum ama bir de bilim, doktorlar, uzmanlar var. Sonunda gazetelerde haberler okumaya başladık; “Yumurta sağlığa zararlı değil, yararlıdır!” Ya süt? Ömrümüz boyunca sütün ne kadar faydalı, büyümemiz için gerekli olduğunu dinledik durduk. Sonunda şöyle bir açıklama geldi; “Başka bir hayvanın sütünü içen tek canlı insandır! “Belli yaştan sonra sütün yararı yoktur.” Bunlar aklıma ilk gelenler ama son dönemde bu bilgiler tüketicinin üzerine gerçekten bombardıman gibi geliyor.

Üstelik acı olan, tüm yararlı şeyleri zararlı hale getirenin insanın kendisi olması. Balıktaki cıvadan da biz sorumluyuz, fazla üretim için doğasından koparttığımız tarım ürünlerinden de.

Bu tavuklar nasıl büyütülüyor biliyor musunuz? Kıpırdayamadıkları kafeslere kapatılıyorlar. Hormon verip hayvanları vaktinden önce büyütüyorlar. Antibiyotiklerle destekliyorlar ve giderek nesilleri bozuluyor. Kısaca, daha ucuza, daha fazla et için her şey mübah hale gelmiş. Tavuk, şarküteri ürünlerinin çoğuna, sokak yiyeceklerinin önemli bir bölümüne, gramajı yükseltecek neredeyse tüm etli miks ürünlere takviye edilmekte.

Böylece herkes daha çok kazanıyor. Efendim? Kanser vakaları mı artıyor? Ne bekliyordunuz ki?

İyi de halk tavuk tüketmekten vazgeçebilir mi? Sanmıyorum. Çünkü ucuz; bir tavukla, kalabalık bir aileye birden çok çeşit yemek yapılabiliyor, bereketli oluyor. Peki ya sağlığımız? Burada Tarım Bakanlığı’na ve Sağlık Bakanlığı’na büyük görev düşmekte.

MEVSİMİNDE TÜKETİN

Peki biz ne yapabiliriz? Her zaman söylediğimi unutmayın. Mevsiminde tüketin. Mevsiminde kuruttuğunuz besinleri tüketin. Yemeklerde kuru bakliyata, sebzeye ağırlık verip ayda birkaç kez organik tavuk tüketebilirsiniz. Ben üstünde serbest dolaşım (FreeRange) yazmayan ne tavuk, ne de yumurta eve sokmuyorum.

Şunu unutmayın doğadan uzaklaştıkça, kendimizden de uzaklaşmış oluyoruz. Bu kadar kar hırsı ve para kazanma tutkusu nedir anlamak mümkün değil.

Örneğin, bugün kış mevsimine ait iki malzeme ile farklı yorumlarla lezzetli yemek önerileri vereceğim. Onlar kış sebzesi ve kışın daha fazla kullanmalıyız. Önümüzdeki hafta ise malzeme eve geldikten sonra nasıl besin değeri kaybediyor, neler yapıyor, nasıl pişiriyoruz? Mutfakta alışkanlık edindiğimiz, doğru bildiğimiz yanlışları konuşacağız! Hepinize afiyetle!

 Kereviz

Kereviz farklı aroması, vitamin değeri ve içerdiği nişastadan kaynaklanan kıvam tutucu özelliği ile bence en müthiş sebzelerden biridir. Onu sadece zeytinyağlı ve etli yemek haline getirmek ise yetersizdir. Daha fazla kullanılmasını şiddetle öneririm. Çiğ olarak incecik dilimleyip veya yeşil elma ile rendeleyerek limon ve zeytinyağı gezdirerek salata gibi tüketebilirsiniz. Ve size nefis bir tarif daha: Kerevizi haşlayıp, süzün. Bolca gravyer veya eski kaşar peyniri rendesi, haşlanmış ve biraz ezilmiş nohuta biraz tuz ile bir adet yumurta ekleyip bu harcı biraz karın. Yassı köfteler hazırlayıp, az zeytinyağında alt üst kızartın. İnanın vazgeçemeyeceksiniz!

 Karnabahar

Karnabaharı bir de çiğ deneyin! Evet yanlış duymadınız... Karnabahar çiçeklerini soğuk suda güzelce yıkayıp, suyunu alın. Çiçekleri küçücük parçalara koparıp biraz nar ekşisi ile harmanlayın ve buzdolabında yarım saat kadar bekletin. Dolaptan çıkartıp biraz kimyon, tuz ve karabiber serpip yeşilliklerin üzerine serpiştirip salata olarak tüketin. Ve güzel bir tarif: Karnabahar çiçeklerini dirice tuzlu suda haşlayın. Bir kapta yarım su bardağı mısır unu, iki su bardağı un, biraz tuz, kabartma tozu, yarım çay bardağı zeytinyağı, bir çay bardağı süt ile ince kesilmiş iki üç sap taze soğanı karıştırın. İçine bolca beyaz peynir parçaları koyup karnabaharı ekleyin. Tekrar hafifçe karıştırıp yağlıkağıt serilmiş fırın tepsisine yayın. Kalınlığı bir iki parmak kadar olmalı. Üzeri kızarana kadar pişirip dilimleyerek ızgara etin yanında veya sadece yeşil salata ile servis yapın.



Denemeli

Beyoglu Mekan’da Vişneli Kereviz

Okunmalı

“Bereket, onu korumayı bilenin mirasıdır” diyen Slow Food’un
tüketici bilinci ve farkındalıgı için ”Balıklarımız ve
bünyelerindeki agır metaller” içerikli, ulusal ve yerel
yöneticilere yazdıgı Ocak 2013 tarihli açık mektubu...

Gidilmeli

9-11 Subat Milano Yemek Festivali.

Tam zamanı

Portakal reçellerini yapıp kavanozlama! Dilerseniz sekersiz de yapabilirsiniz. Tatlandırıcılarla yapacagınız bu reçelleri az yapıp çabuk tüketin!