Onur kırıcı veda!

Kalecilerin ilk öğrendiği en önemli şeylerden biri şudur: Rakip futbolcu üstüne gelirken, takım arkadaşın müdahaleye çalışıyorsa; bu ikili mücadelenin sonucunu bekle... Volkan beklemeden, üstelik ceza sahasının dışına kadar çıktı; kalesinde golü gördü. Basit hatalar, basitçe cezalandırılır.

Diyeceksiniz ki; Grozav içeri kaçarken, o kadar geniş alan içinde niye yeterli futbolcumuz yoktu. Rakibin kontratak futbolu oynadığı o kadar açıktı ki; böyle geniş alan bırakmak, ancak futbol cahilliği ile açıklanabilir. Adamların ekmeğine sadece yağ sürmedik; reçel, bal, kaymak da sürdük.

***

Romanya; daha hakemin başlama düdüğü ile birlikte öyle bir tam saha prese başladı ki, önce hiç top çıkaramaz olduk. Ama erken dakikalardaki Semih’in kafa şutunu kaleci güçlükle çıkarınca, savunmayı tavsadıklarını düşünüp biraz duraksadılar. Buna rağmen, topu istediğimiz gibi yönlendiremedik. Emre dışında sorumluluk, risk ve stratejik görev üstlenen neredeyse yoktu. Romenler onu da acımasız bir sertlikle durdurmaya çalıştı. Gaddarlıkları işe yaradı.

Biz onları çözmekte zorlandık.  Çünkü bizimkiler; top ayağında olan ve pas vermek isteyen arkadaşlarına destek vermediler. Boşa kaçan, yer açan, top ya da pozisyon arayan yoktu. Herkes olduğu yerde, topun nereye gideceğini bekliyor; ondan sonra harekete geçiyordu. Bu da, Romenlerin bizi denetim altında tutmalarına fırsat veriyordu. Presi bizim koymamız gerekirken, onlardan pres yiyorduk.

***

İşler kötü gidince seyirci sinirlendi. Korner atışında rakibi taciz etmeye, olmadık şeyler atmaya başladı. Bunca zamandır top oynuyoruz, bunca zamandır aynı nedenlerle sayısız cezalar aldık; gene akıllanmadık.

Bütün bu gerilim bize yaramıyor, rakiplere yarıyor. Öfkeyle sendeleyen takım oyunu kurgumuz, daha da toparlanamaz hale geliyor. Nitekim Marica, bu şaşkın hallerimizde skoru iki kez ikilemek fırsatını buldu. Kötü vuruşları şansımızdı.

Skorun üstüne yatmaya çalıştığı anlarda; Romanya’nın üstüne telaşla gitmeyi, baskı kurmak sandık. Ataklarımız organize değildi. Beraberlik golünün gelmesi bile, mucizeydi. Elveda Brezilya 2014...