Önyargıları yıkan bir film


Açlığa Doymak sıradışı sahneleriyle seyirciyi zorlayacak, alt metinleri ise sinefillere sinema ziyafeti çekecek.


TÜRK sinemasında bazen öyle filmlerle karşılaşıyoruz ki hem bizi şaşkınlığa uğratıyor hem de üreticilerinin kabiliyetleri ve yaratıcılıklarıyla sinemamız adına ümitlerimizi tazeliyor. Açlığa Doymak tam da böyle bir film. Tanıtımlarını izlerken ölüm oruçları üzerine bir film seyredeceğimi sandım. Aslında gerçek öyle değil. Filmin yönetmeni ve senaristi Zübeyr Şaşmaz ne açlığı ne ölüm oruçlarını anlatmış. O bütün bunların üzerinden insan olgusunu kendi dağarcığına göre araştırmış. Yani varoluşu sorgulamış. Bir insan neden kendini aç bırakır? Bunun iki çarpıcı türü var. Birisi son dönemde ülkemizde de büyük sıkıntıya neden olan ölüm oruçları diğeri ise halvet. Halvet insanın kendini 40 gün aç bırakarak ruhunu temizlemesi, arınması anlamına geliyor. İkisinde de açlık var. Aralarındaki en büyük fark ise bir tanesinin kendi vücudunu ve ruhunu temizlemek için yapılıyor olması diğerinin ise vücudunu ve hayatını başka amaçlar uğruna silah olarak kullanması. Bu aslında biraz meyve bıçağı hikayesine benziyor. Meyve bıçağı ile meyve de soyarsınız adam da öldürürsünüz. Mesela Gandhi, Hindistan’ın özgürlük mücadelesinde şiddetin durması için bu açlık grevini yapmıştır. Ama her ölüm orucunun nedeni bu kadar masum değil. İnsanların canları üzerinden politika yapmak başka bir durum. Açlığa Doymak filmini seyrettiğinizde yönetmen bunları çıplak bir şekilde sizin önünüze koymuyor. Daha evrensel bir bakış açısıyla, siz bunları kendi birikiminizle görebiliyorsunuz.


ÇOK TARTIŞMA YARATIR


Zübeyr Şaşmaz ünlü Şaşmaz kardeşlerden. Böyle olunca kategorize ediliyor. Özellikle siyasi anlamda. Ama bu film bütün önyargıları parçalayıp atıyor. Filmde kimler yok ki? Yeşil sermaye, gazete patronları, her türden siyasi görüşün militanı olmuş gençler yani sokağa çıktığınız zaman karşılaştığınız normal insan. Ne hikayeyi ne de onu sinemalaştıran insanları kategorize edemiyorsunuz. Filmin konusu ve kahramanlarına gelince...


Eyüp (Mete Horozoğlu) 35 yaşında başarılı bir gazetecidir. Ama dönem mesleğini özgürce ifşa edeceği bir dönem değildir. İşinden atılır. O sırada eşi ve kızı bir bombanın patlaması sonucu ölür. Bu bombayı koyan ise ağabeyinin intikamını almak için bir örgüte giren Sena’dır (Hazal Ergüçlü). Sena’nın ağabeyi üniversitede militandır. Polis tarafından aranır ve sonunda yakalanır ama bir daha onu canlı gören olmaz. Yaşadığı zorlu günler  ve bunalım, Sena’yı ağabeyinin üyesi olduğu örgüte yakınlaştırır. Sonunda Sena bir bombalama olayına karışmaktan tutuklanır. O sırada hapishanede ölüm oruçları başlar. Sena açlığa doyacaktır... Mete Horozoğlu şu an Türk sinemasının en iyi erkek oyuncularından biri. Filmdeki performansıyla da bunu kanıtlıyor. Hazar Ergüçlü ise Derviş Zaim’in filmi Gölgeler ve Suretler ile atıldığı oyunculuk mesleğinde dev adımlar atan genç bir isim, gün geçtikçe iyileşiyor. Filmdeki bazı sahneleri seyretmek gerçekten zor. Üstelik yönetmen öyle yerleştirmiş ki sahneleri izleyici hazırlıksız yakalanıyor. Ama tartışılacak ve seyredilecek bir film. Kaçırmayın derim.


VİZYONDAKİLER YABANCI
 

Uçuş


DENEYİMLİ pilot Whip Whitaker, uçuş esnasında gerçekleşen bir felaketin ardından zorunlu iniş yaparak yolcuların neredeyse tamamının hayatını kurtarır. Kazanın ardından Whip, kahraman ilan edilse de kazaya dair daha fazla şey öğrenildikçe bunun kimin hatası olduğuna ve o uçakta neler yaşandığına dair cevapsız sorular belirir.


FİLMİN KÜNYESİ Orjinal adı: Flight Yönetmen: Robert Zemeckis Senarist: John Gatins Oyuncular: Denzel Washington, John Goodman, Don Cheadle, Kelly Reilly, Nadine Velazquez Tür: Aksiyon Yapım: 2012, ABD, 138 Dakika.


Büyüme sancılarına Bertoluccı dokunuşu


Büyük usta Bertolucci,  Ben ve Sen filminde iki sorunlu kardeşin birbirlerine sığınma öyküsünü anlatırken gençleri hala iyi anladığını kanıtlıyor.


FİLMİN KÜNYESİ Orjinal adı: Io e Te Yönetmen: Bernardo Bertolucci Müzik: Franco Piersanti


VİZYONDAKİLER YERLİ


Çakallarla Dans 2


Çakallık yaptıkları için hapse giren kahramanlarımız içerde zor günler geçirmektedir. Sevdiklerinden ve futboldan uzak kaldıkları için mutsuzdurlar. Günün birinde suçlular üzerinde yapılacak tıbbi bir deney için kobay arandığını öğrenirler. İşin ucunda şartlı tahliye olan bu deneyde kahramanlarımız gönüllü kobay olmayı kabul eder.


FİLMİN KÜNYESİ  Yönetmen ve senarist: Murat Şeker Oyuncular: Şevket Çoruh, İlker Ayrık, Timur Acar, Murat Akkoyunlu Tür: Komedi Yapım: 2012, Türkiye