Küresel ýsýnmanýn gizli bir sorumlusunu keþfetmiþ olabiliriz! Salý akþamý Zorlu Center PSM’deki Ýstanbul Opera Festivali kapanýþýnda dinlediðimiz Rus bariton Dmitri Hrovostovsky, sürekli dünya turnesine çýktýðýna göre konser mekanlarýný ve izleyicileri ateþe vererek yýllýk ortalama sýcaklýðý yükseltiyor bence! O ne karizma, o ne teknik, o ne enerji, o ne ses! Bu uzun gümüþ saçlý, gösteriþli giysili, boynu madalyonlu Rus baritonun sahne performansý hakikaten çok etkileyici... Ýþ yoðunluðu malum, Hvorostovsky’nin ancak Rus eserlerini seslendirdiði birkaç kaydýný dinlemiþtim. Oysa canlý dinlemek bambaþka bir etki yarattý: Duruþu, dengesi, sesini kullanýþý, her haliyle kendine güvenini belli ediyor; performansýnýn ve izleyicinin ona hayranlýðýnýn zevkini çýkarýyor. Sonuç daha fazla alkýþ! E, bu da ortamý biraz daha ýsýtýyor elbette!
Hvorostovsky’nin uzun süredir iþbirliði yaptýðý þef Constantine Orbelian da pozitif enerjisi, neþesi, orkestra ve solistleri kadar izleyiciyle de sýcak iletiþimi sayesinde konseri ayrýca keyifli kýldý. Ýstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrasý bu kadar çok gülen, bu kadar iltifatkar bir þefle çalýþmaktan memnun olmuþtur herhalde. Gecenin benim açýmdan asýl sürprizi Porto Rikolu soprano Ana Maria Martinez idi. Belli bir alanda uzmanlaþýnca diðer sanat disiplinlerinden çok þey kaçýrýyor insan... Placido Domingo ve Andrea Bocelli ile konserler veren Martinez’i bir opera eserinde baþtan sona doya doya izlemek isterdim doðrusu... Fiziksel zarafetiyle doðru orantýlý yumuþak bir þarký söyleyiþi var, kelimenin tam anlamýyla kulak okþuyor.
***
Sinemamýzýn sultaný Türkan Þoray dahil kültür dünyasýndan pek çok tanýnmýþ simanýn katýldýðý bu müthiþ konserle opera sefasý bitti... Ama bale heyecaný yeni baþlýyor! 4. Uluslararasý Ýstanbul Bale Yarýþmasý ve Festivali 21 Haziran akþamý yine Zorlu Center’daki Ankara DOB yapýmý “Kont Dracula” balesi temsiliyle baþlayacak. Finaller 22 - 23 Haziran günlerinde Cemal Reþit Rey Konser Salonu’ndaki yarý finaller ve 25 Haziran gecesi yapýlacak olan finaller ücretsiz izlenebilir. Sanatseverleri özellikle çocuklarýný da alarak yarýþmayý izlemeye davet ediyorum. Sadece bir sanat disipliniyle uðraþmaktan öte bir hayat tarzý edindiren baleye yeteneði olan çocuklara heves vermek için kaçýrýlmaz bir fýrsat. Ayrýca balenin o eþsiz estetiðini kavramak, tekniði hakkýnda bilgi edinmek için gayrý resmi eðitim olur. Bu yýlki yarýþmanýn jüri baþkanlýðýný her temsilinde izleyicileri büyüleyen, vaktinde ülkemize de gelen, seksenli yýllarda Bolþoy’un, doksanlý yýllarda The Royal Ballet’nin baþdansçýsý olan, Tatar balet Ýrek Muhammedov yapýyor. Balemizin efsane isimleri Meriç Sümen ile Özkan Arslan’ýn yaný sýra Evelyn Teri, Vladamir Malakhov, Jae Keun Park, Beatrice Knop, Letizia Giuliani ve Vadim Pisarev dört kategoride genç dansçýlarý deðerlendirecek.
Ýrek Muhammedov’un sahnedeki imgesi hiç silinmedi belleðimden. Ýnsanýn izlerken içini titreten bir dansçýydý. Bir Nureyev gibi eksantrik ya da Barýþnikov gibi politik olmadan, medyanýn her yönüyle ilgisini çekmeden, sadece performansýyla öne çýktý. TRT’nin Bolþoy temsilleri yayýnladýðý yýllarda o akvaryum tipi, tüplü televizyonun önüne çakýlýrdým. Þimdi Muhammedov’un ve diðer olaðanüstü dansçýlarýn önünde yeteneklerini sergileyecek olan çocuklara bol þans! Ýçlerinden bazýlarý sahne ýþýklarýndan geçip ileride o jüri koltuklarýna oturacak!
Ýzleyici koltuðu ise dünyanýn en keyifli yeridir, o hazzý paylaþmaya buyrun!