Fethullahçý örgüt elebaþý Fethullah Gülen için çember daraldý.
Bunu Fethullah Gülen de çok iyi biliyor olmalý ki, Türkiye Cumhuriyeti ile pazarlýða oturdu..
Tahþiye kumpasý davasýndan, Amerika’da ifade vermeye hazýr olduðunu açýklamasý, tam da bu anlama geliyor..
Önce ele geçirmeye çalýþtýðý bunu da beceremeyince arkasýndaki güçlerle bir olup yýkmaya kalktýðý Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile resmen pazarlýk istiyor Gülen..
Diyor ki; “ben burada ifade vereyim”..
Yani, “ben sizin mahkemenizi tanýmýyorum”, “siz kumpas savcýlarýsýnýz” falan demiyor..
“Ben hakkýmdaki suçlamalara yanýt vermek istiyorum, ifademin burada alýnmasýný talep ediyorum” diyor..
Türkiye Devleti, bu tuzaða düþmeyecek kadar hazýrlýklýdýr bu konularda.
Zira Fethullah Gülen’i yönlendiren arkasýndaki güçler, ona bu aklý verirken elbette bir þeyin hesabýný yapýyorlar..
Ýstinabe tuzaðý
Fethullah Gülen’i, yurt dýþýnda istinabe ile ifade vermeye yönlendirenlerin yaptýklarý hesabý söyleyeyim ben.. Öncelikle, ifade için istinabe yazýldýðý taktirde kýrmýzý bülten talep edemiyorsun. Bu uluslararasý arama emrinden Fethullah Gülen’i otomatik olarak kurtarmýþ olacak.. Dahasý da var.. Ýstinabeli ifadeler için dava dosyasýnýn (tüm delilleri dahil) yetkili mahkemeden istenmesi gerekiyor. Dolayýsýyla Gülen için dýþarýda ifade vermesini isteyen güç, ayný zamanda dosyanýn da deþifre olmasýný saðlamaya çalýþýyor.. Ve en önemlisi, bu ifadeyi kimin alacaðý.. FETÖ/PDY’nin arkasýndaki mekanizma, elbette ABD’deki savcýya da kolayca tesir edebilecek konumdadýr. Bunu baþta kabul etmemiz lazým. ABD Senatosu’ndaki 100 senatörden 74’ünü tek kalemde satýn alabilmiþ bir örgütün, bir eyalet savcýsýna ulaþamayacaðýný düþünmek haksýzlýk olurdu.. Dolayýsýyla ayarlanmýþ bir savcý, bir kaç çanak soruyla ifadeyi geçiþtirip pekâlâ yargýlama sürecinin akýþýna müdahale edebilir.. Daha da ileri götüreyim isterseniz iþi.. Öyle sorular sorar ve öyle bir savunma alýr ki, bir bakmýþsýnýz örgüt liderliðinden yargýlanan Fethullah Gülen maðdur, burada kendisine dava açan savcýlar kumpasçý durumuna düþmüþ.. Demem o ki Fethullah Gülen, öyle-böyle buraya gelecek, yaþamýnýn geri kalanýný Silivri’de tamamlayacak.. Artýk yolun sonuna gelinmiþ durumda..
ABD iade etmeye mecbur
Ýyi ama nasýl gelecek. ABD ile Türkiye arasýnda suçlularýn iadesini öngören bir anlaþma var. 1979’da imza altýna alýnmýþ ve 1981’den itibaren de uygulanmýþ bir anlaþma.. Burada dikkat ettiði iki nokta var. Politik muhalif olup olmadýðý ve iþlediði suçun kendi ülkesinde de suç sayýlýp sayýlmadýðý. Türkiye ise þu sýra ABD için çok daha özel öneme sahip.. Ýçinden geçmekte olduðumuz süreçte en son karþýsýna almak isteyeceði ülke Türkiye olacaktýr herhalde ABD’nin.. Ki zaten istihbarat servislerinin jargonuyla ifade etmek gerekirse; “deþifre olmuþ” bir adamý tutmak pahasýna, Ortadoðu’daki durumunu riske sokacak bir karar vermeyecektir.. Çok yakýn bir vakitte Fethullah Gülen’in, ‘cebir ve þiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldýrmaya veya görevlerini yapmasýný kýsmen veya tamamen engellemeye teþebbüs etmek için örgüt kurmak ve yönetmek’ten hakim önüne çýktýðýný göreceðiz..
***
Hoþbulduk
Bugün, okuru olmaktan büyük keyif aldýðým Star Gazetesi’nde yazar olarak bulunmak onurunu yaþýyorum.. Evvelâ bana inanan ve güvenen patronum Murat Sancak ve Ethem Sancak ile deðerli meslek büyüðüm Genel Yayýn Yönetmenimiz Nuh Albayrak’ý selamlýyorum. ‘Kavga edeceðiz’ dediler. Sývadým kollarý geldim. Allah hayýrlý mübarek eylesin.. Kalýn saðlýcakla...