Türkiye’de kazanan haklýdýr/güçlüdür/öndedir. Biz kazanana biat ederiz. Yanýnda, arkasýnda, dizinin dibinde olmayý severiz. Överiz.
Ýþte bu nedenle, bir “G.Saray Mersiyesi” yazmak farz oldu. Kimilerinin gururu okþanýr, kimileri kýzar. Herkes nasibini alacak.
Beþiktaþlýysan, yanlýþ bir tac kararýndan hakem faciasý icat etmeye çalýþýrsýn; G.Saraylý’ysan þampiyonluk þölenine hazýrlanýrsýn.
***
Elbette iþ tamamen bitmedi... Ama G.Saray’ýn önünde, en diþe dokunur rakip olarak bir tek Baþakþehir kaldý... Bazýlarýnda bir merak: Acaba iki hafta sonra ne olur?
Biri son haftalarda sürekli puan kaybediyor, öbürü son haftalarda sürekli ivme kazanýyor. Konyaspor þoku, bir iþ kazasýydý. Etkisi çabuk atlatýldý.
Baþakþehir, þu sýralar G.Saray’la baþedebilecek evsafta deðil. Mücadele gücü düþtü. Temposu o kadar geriledi ki; maçlarýný artýk yürüye yürüye bile deðil, adeta sürünerek oynuyor.
Barcelonavari paslaþma hastalýðý denilen þey, kendi arasýnda al gülüm-ver gülüm mýymýntý futboluna dönüþtü.
Adebayor, Demba Ba, Arda sahada yok... Robinho dersen, mecali yok... Visca sahada ama, yýllýk izninin bir bölümünü kullanýyor. Anlayacaðýnýz; hücum yapacak, düzenleyecek ve sonuç alacak adamlarý kayýpta; savunma kurgusu zaten ayýpta.
Yedi haftadýr sakat olan Epureanu’nun yokluðunda, müdafaa tüm savunma tüm fonksiyonunu kaybetti. Kepenkler indi.
***
Bu G. Saray, bu duruma gelmiþ rakibini; Ramazan falan dinlemez, daha kandiller yanmadan orucunu açtýrýr... Abdullah Avcý, durmadan puan kaybettiði haftalar içinde “Yýlýn Süper Teknik Direktörü” seçildi ki; sanki birileri onunla dalga geçer gibiydi.
“Yok edici” anlamýna gelen Terminatör filmini biliyorsunuz. Onun Türk filmi adaptasyonunu TERÝMatör de, Arnold Shwarzenegger’in rolünü bizde Fatih hoca üstlendi ki; bizim Terimatör, orjinal Terminatör’ü çürüðe çýkarýr.
G.Saray’ý þampiyon ilan ediyorum. Þimdi herkes daðýlsýn!