Orta Asya’nýn geleceði, þimdiden birilerinin konusudur

Orta Asya’nýn geleceðinde hangi küresel gücün etkili olacaðý, bu coðrafyanýn ilerideki rengini belirleyecektir. ABD, Rusya, Ýran ve Suudi Arabistan’ýn farklý boyutlarda etkili olduðu bu bölgede, Türkiye’nin varlýðý tabiatý gereði vazgeçilmezdir.

Bazýlarýnýz haklý olarak oralarda “sükûtun hüküm sürdüðünü, bir hareketlenme olmadýðýný” diyeceksiniz. Evet, doðru þimdilik öyle gözüküyor. Lakin bu görüntüde, Rusya’nýn durmadan sahada çalýþtýðý yoktur. Çin’in bu geniþ alana geniþleme siyaseti dikkate alýnmamakta. ABD’nin; merkezi Asya stratejilerinin, Orta Asya’daki devletlere önümüzdeki süreçte nasýl bir alt yapýyla geri döneceði þimdilik görülmemekte. Kavga büyük. Kazakistan ve Özbekistan’a, bazen yazýlarýmda iþaret ediyorum. Bugün belki sýradan olay gibi gözüken bu iþaretin, ileride ciddi rahatsýzlýk konusu olacaðý aþikârdýr.

Rusya tam anlamýyla, bu coðrafyanýn kemiðinde oturmuþ gözüküyor.

Hatta yaþlanmýþ devlet baþkanlarýný, zamaný geldiðinde kiminle deðiþtireceklerini bile iþlemekteler.

Nazarbayev; o bölgede akil tutumuyla mihenk taþýdýr. Lakin tek baþýna ve Kazakistan’ýn topraklarýnýn büyüklüðü, ahalinin azlýðý, yukarýdan Çin, yaný baþýndan Rusya tehdidi, bu koca çýnarý da tedirgin etmekte. Kendinden sonra yerinde kýzý Dariga Nazarbayeva’nýn olacaðý ihtimali de devrede. Nazarbayev’e Allah uzun ömürler versin, lakin gün gelir dünyasýný deðiþtiðinde, Rusya’nýn etkili baskýsý daha vahim boyutta hissedilecektir.

Özbekistan lideri Ýslam Kerimov, Türkiye ile mesafeli. Lakin bu durumu sadece bir zamanlar Türkiye’nin yaptýðý siyasi tutuma baðlayanlar yanýlmaktadýr. Kerimov yetiþme biçimi gereði, farklý biri. Özbekistan’da hiçbir siyasi kimliði arzu etmeyen, tüm siyasi kimliklerin sorunlu olduðuna inanan biri. Özbekistan’da tüm kimlikleri ortadan kaldýrmanýn, tek kurtuluþ olacaðýna inanmýþ biri. Lakin çok zeki biri.

O da “yerine kýzý Lale Kerimova’yý hazýrlamakta” diye söylentiler var. Hatta söylentilerden daha öteye gidilmiþ bir siyasi durum söz konusu.

Diyeceksiniz ki, “herkes yerine birini hazýrlýyor, peki halk ne diyor?” Maalesef bu coðrafyalarda halkýn ne dediðinden daha ziyade, “küresel güçler kimi diyecek” sorusuna cevap bulmamýz lazým ve bazen istikrar için, iç ve dýþ dinamikleri dikkate almak kurtuluþ bile olabiliyor.

Özbekistan, merkezi Asya’nýn kalbidir. Geçmiþi olan bir devlet yapýsý vardýr. Nüfusu 30 milyonun üstündedir. Kazakistan kadar ekonomik gücü yok lakin demografi ve geleneði ile coðrafyanýn mihenk taþýdýr. Bir de dünyaya yayýlmýþ Türkistan coðrafyasýnýn entelektüel gücü vardýr. Bunu da hesaba katarak, Orta Asya yeniden analiz edilmelidir, zannediyorum.

Rusya, ABD, Ýran ve Suudi Arabistan farklý farklý gerekçelerle devrede.

Rusya, buralarýn elinden çýkmasýndan çok rahatsýzdýr. Gerçi yakýn tarihte bu mümkün gözükmüyor. Lakin bu coðrafyanýn dokusu, sosyolojik yönden, hesaba katýlmayan reflekslere çok baðlý.

Tabii ki en önemlisi ise dini ve etnik kimlik deðerleridir. Burasý en hassas noktalarýdýr.

Bu coðrafyadaki Müslüman Türklerin eðilimleri ve ideolojik tutumlarý hiç uzaktan görüldüðü gibi deðildir. Ýçeriyi boþ býrakýrsanýz; gelip yerleþmek isteðinizde, içeride bulunanlarýn, yeni oluþumlar ve yabani uçlar icat edeceðini unutmamak lazým!