Milli Eðitim Bakanlýðý, yeni bir aile dersi koyuyor. Türk Sosyal Hayatýnda Aile adýný taþýyor. Ortaokul ve lise programlarýnda seçmeli ders olarak okutulacak. Talim ve Terbiye Kurulu Baþkanlýðýndan onaylandý. Aile dersi, Ortaokul kýsýmlarýnda ailenin önemi, aile olmak, Türk aile yapýsýnýn tarihsel süreci ve toplumsal deðiþme ve aile baþlýklarýný kapsýyor.
Liselerde ise dört üniteden bahsediliyor. Ailenin toplumsal kurum olarak varlýðý, tarihi süreçteki Türk aile yapýsý, Türk aile yapýsýnýn deðiþimi, Türk aile yapýsýnýn karþýlaþtýðý güncel sorunlarý gibi üniteler var. Ailenin Türk tarihi içindeki seyri veya Türk ailesinin tarih içindeki akýþý için belli kaynak isimleri öneriliyor. Kutadgu Bilig, Evliya Çelebi ve Ýbn Fadlan gibi. Uzun süredir Ýslam düþüncesinde ve Türk Ýslam geleneðinde aile üzerine metinler okuyorum ve derslerimde de kullanýyorum. Bu konuda bahsedilen kitaplarýn çok ötesinde ciddi bir müktesebat var.
Türklerin büyük ve geniþ Müslümanlýk tarihlerinde aile konusunda çok önemli eserler var. Aileyi incelemeye Aile Ýdare Bilimi adý verilmiþ: Yani Ýlmi Tedbir'ül Menzil Ýbn-i Sina, Buharalý bir düþünür. Bu adla yayýnlanan makalesi var. Osmanlýnýn klasik zamanlarýnda Ali Çelebi Kýnalýzade'nin yazdýðý Yüce Ahlak kitabýnýn üç kýsmýndan birisi Aile Ýdare Bilimine (Ýlmi Tedbir'ül Menzil) ayrýlmýþ. Kýnalýzade, Kanuni döneminin en önemli sosyal teorisyeni. Aile üzerine çok önemli tespitler ortaya koyar. Mesela evde mutlaka hanýmla istiþare edilmelidir diyor.
Aile yapýmýz hem kurumsal hem de deðerler-normlar açýsýndan sarsýlmaktadýr. Bunu önlemeye yönelik bir bilinçlenme ve bilgilendirme elbette büyük faydalar saðlayacak. Hem Türk ailesinin kentleþme, modernleþme, tarihsel dönüþümlerle aydýnlatýlmasý gerekir hem de bundan ötesi "ailenin anlamý" ve "ailenin önemi" konusunda temel ilkeler ve deðerler öðretilmelidir. Mesele sadece aileyi tasvir etmek ve tanýtmak deðil. Bundan da öte aileyi ayakta tutacak dayanýþma, yardýmlaþma, aidiyet, anne ve baba olma önemini kavratmak gerekir. Bu açýdan geleneksel kaynaklarýmýz modern idrak içinde yorumlanarak sunulabilir.
Marx-Engels, yaklaþýk iki yüzyýl önce Komünist Manifestoda "kapitalizm aileyi katletti" diye yazdýlar. Kapitalizm, feminizm ve modernleþme ile beraber ailenin sonu geliyor âdeta. Bugün Batý'nýn bu konuda bize verebileceði hiçbir þey yok! Fakat biz kendi köklü aile deðerlerimizi yeniden keþfederek ve yorumlayarak ailemizi yeni deðerler ve yaklaþýmlarla tahkim etmek zorundayýz. Bunun için de yapýlan her teþebbüs önemlidir. Milli Eðitim Bakanlýðýnýn seçmeli de olsa attýðý adým, bu açýdan deðerlidir. Bir dersle boþanmalar mý azalacak, aile içi þiddet mi kalkacak, aile içi saygý mý artacak demeyin. Bir ders, bir araþtýrma, bir sempozyum, bir çalýþtay... Bu birler bir araya geldikçe ve çoðaldýkça yeni yollar ve yeni çözümler ortaya çýkacak. Yeter ki bu bütün birlerin içi dolu olsun. Bilimle, ruhla, heyecanla ve bu toplum gerçekliðiyle yapýlsýn. Aile yapýmýzý dayanýþma, mahremiyet, paylaþma, sözleþme (nikâh) ilkelerini hatýrlatsýn ve canlandýrsýn.
Aile ile ilgili verilecek derste en yetkin bilim sosyolojidir. Yýllardýr aile sosyolojisi dersi veriyorum, aile araþtýrmalarý yapýyorum, aile teorilerini okuyorum. Bütün bu teþebbüslerimden hareketle sosyoloji müktesebatýnýn bu dersi vermeye en uygun bilim olduðunu rahatlýkla söyleyebilirim. Umarým, bakanlýk da bu bilinçle hareket eder.