Ortada siyasiler yok, medya var...

Nasýl sonuçlanýrsa sonuçlansýn, sonunda seçim günü kullanacaðýmýz oylarla iþbaþýna gelecekler, yine bu topraklarýn insanlarý olacak... 30 Mart’ta ‘kýyamet’ kopacaðý yok... Ancak öncesinde yaþananlara baktýðýmýzda ve özellikle medyanýn konuya yaklaþýmý göz önünde tutulduðunda, sanki büyük bir kýyametin kopmasýna kendimizi hazýrlamamýz gerekiyor...

Öylesine bir anlam yükleniyor bu seçime...

Hiç de öyle deðil. Bu bir belediye seçimi; yerel yöneticilerimizi seçeceðiz: Muhtarýmýzý... Ýl ve ilçe belediye baþkanýmýzý... Yerel meclis üyelerimizi... O kadar...

Hangi partinin önde gideceði de belli; partilerin nasýl sýralanacaðý da... Diyelim beklenmeyen oldu ve sýralama deðiþti; hükümet iþbaþýndan gidecek, farklý bir iktidar mý gelecek? Hayýr, onun için ya en az bir yýl bekleyeceðiz, ya da iktidarda bulunan partinin erken genel seçim kararý almasýný...

30 Mart seçiminin sonucu ne olursa olsun, köklü bir deðiþiklik söz konusu deðil...

Peki, neden sanki her þey deðiþecekmiþ gibi bir hava esiyor?

Doðru oturalým, doðru konuþalým; bunun tek sebebi var: Sýrtýný her seçimde sayýlarý artan bir halk kitlesine dayamýþ Ak Parti’nin doðal müttefiki sayýlan bazý çevrelerle yollarý ayrýldý; sebep bu... O çevrelerin medyada hiç de yabana atýlmayacak bir varlýðý var; kimi yýllardýr köþeleri tutmuþ durumda, kimi de düne kadar destek verdiði iktidarýn karþýsýna bugün dikildi.

Ýktidar deðiþikliðine doðru gidebilecek bir süreç medya yoluyla zorlanýyor... Seçimde iktidar partisinin oyu kabul edilebilir sýnýrýn (bir önceki seçimde aldýðý yüzde 38.8’in) altýna düþürülebilirse, oradan kopabilecek yeni simalarla bir parti oluþturulup CHP’li ve MHP’li bir koalisyon arayýþý var.

O koalisyonun genel seçimden sonra da varlýðýný sürdürmesi arzulanýyor...

Kimse bu planý henüz        bu denli açýk etmedi ama, emin olun, zihinlerde taþýnan niyet bu...

Hayýr, ülkenin koalisyonlardan neler çektiðine, son yýllarda yaþanýlan istikrarýn yararlarýna deðinecek deðilim; koalisyonlarla da baþarý yakalamýþ ülkeler var, baþa gelen çekilir... Ýtirazým, böyle bir projeyi gündeme dayatanlarýn sonuca ulaþmak için tercih ettikleri yönteme... Yöntemin hoþ olmamasý yüzünden, ülkemizin sürekli sýkýntýlar yaþanacak bir sürece mahkum edilebileceðinden endiþe duyuyorum.

Ne kadar baþarýlý olursa olsun her iktidarýn yumuþak karný vardýr. 12 yýl da yüz eskitici hayli uzun bir süre. Muhalefet ve onunla iþbirliðine soyunan yerli-yabancý çevreler, iktidarý yerinden etmek için eksikleri üzerine gidebilirler; yanlýþlýklarýný bire bin katarak kamuoyu önünde sergileyebilirler... Seçmen kitlesi de, “Bir de bunlarý deneyelim” düþüncesine kapýlýrsa, geçmiþte kimbilir kaç kez yaþandýðý üzere, iktidar deðiþebilir...

Yerel seçim baþarýsý genel seçimle mühürlenerek...

Öyle mi oluyor þimdi? Hayýr, öyle olmuyor. Doðrularla yanlýþlar, iyiyle kötü, sahihle uyduruk birarada sunularak zihinler bulandýrýlýyor... Gerçek gündem yerine, üretilmiþ, türetilmiþ bir takým konular ortalýða saçýlýyor...

Siyasiler yerine medya organlarýnýn ve medyada yer tutmuþlarýn savaþýna dönüþtü seçim kampanyalarý...

Kýyamet kopacakmýþ görüntüsü veren de bu.

Yanlýþ bir görüntü bu...