Ne oldu da bizim coðrafya birdenbire hareketlendi? Yoksa esas hareketlenme bundan sonra mý baþlayacak?
Ýsrail’in Gazze’yi hedef alan saldýrýlarý dünyanýn dikkatini üzerinde topladý. Netenyahu-Lieberman ikilisi ‘kara harekâtý’ beklentisi uyandýrdýlar, ama ‘ateþkes’ tekliflerine yanaþacak görünüyorlar. Ýsrailli siyasiler kendi kamuoylarýna ‘sert adam’ imajý vermiþ olacak; çok sayýda çocuk ve kadýnýn da aralarýnda bulunduðu Filistinli kayýplar üzerinden...
2008 yýlý Aralýk ayýnda Ýsrail’in baþlattýðý saldýrýlarda aynen öyle olmuþtu. Saldýrýdan birkaç ay sonra yapýlan seçimde Netanyahu-Lieberman ikilisi 1400 Filistinli’nin cesetleri üzerinden iktidara ulaþtý...
Dikkatler Gazze üstünde yoðunlaþmýþken, sýnýrýmýzýn hemen karþý tarafýnda bir baþka gerilim baþ gösterdi. Irak Baþbakaný Nuri el-Maliki yeni kurulan Dicle Gücü’nü Kerkük yakýnlarýndaki Tuzhurmatu’ya gönderdi; bunu anayasada tanýnmýþ haklarýna tecavüz gören Kürt lider Mesut Barzani de Peþmergeleri Irak ordusunun tam karþýsýnda konuþlandýrdý.
El-Malikiile Barzani ancak savaþ halinde iki ülkenin sözcüleri aðzýndan çýkabilecek türden suçlayýcý sözler sarf ediyor birbirleri hakkýnda... Geçtiðimiz cuma günü hafif bir çatýþma oldu zaten; ancak tek kiþinin burnu bile kanamasa, Irak vazosunun çatladýðý þimdiden söylenebilir. Cumhurbaþkaný Celal Talabani, baþbakanýn Kürt bölgesine dönük tahrik edici tutumunu onaylamadýðý için, Baðdat yerine Süleymaniye’de kalmayý yeðledi.
Acaba geliþmeler bu noktada duracak mý, yoksa farklý bir sýcak geliþmeye mi kendimizi hazýrlamalýyýz?
Kuþkucu mu geldi? Açayým o zaman: Cuma günü, Ýngiltere’de yaþayan Musevilerin manevi lideri Hahambaþý Jonathan Sacks BBC radyosundaki konuþmasýný bitirdikten sonra, programý sunan, kendisine “Ortadoðu’daki son çatýþmalara ne diyorsunuz?” diye sormuþ. Mikrofonu kapalý sanan Baþhaham Sacks, “Bana kalýrsa olanlar Ýran’la ilgili” demiþ... Programýn öteki sunucusu mikrofonun açýk olduðunu iþaret edince, duaya baþlamýþ...
Hadi lâfý yarým kaldýðý için Baþhaham Sacks’ýn aslýnda ne dediðinin tam anlaþýlmadýðýný düþünelim; ya pazar günü Amerikan CBS televizyonunda yayýnlanan bir siyasi tartýþma programýnda, Washington’un nabzýný iyi tutan iki gazetecinin söylediklerininasýl yorumlayabiliriz?
Davos’ta ‘One minute’ uyarýsý yapan Baþbakan Tayyip Erdoðan’a elini tutarak engel olmaya çalýþan David Ignatius, “Ýsrail” demiþ, “Hava saldýrýlarýný yakýnda Gazze’den Lübnan’a çevirecek; Ýran’la muhtemel bir savaþ için prova olarak...” Dediðine göre, birileri Ýran’a fýrlatacaðý füzeleri önce Gazze’den sonra da Lübnan’dan test edeceðini düþünüyormuþ Ýsrail’in... “Þimdi olan, esas Ýran’ý hedef alacak çatýþma için bir tür ýsýnma temrini, bir önhazýrlýk” demiþ Ignatius...
IgnatiusCIA’ye yakýnlýðýyla biliniyor. ‘Generaller’ (The Generals) adlý eseri bu ay kitapçý raflarýndaki yerini alan gazeteci Tom Ricks ise Pentagon’a yakýn. O da, ayný programda þu hüküm cümlesini sarf etmiþ: “Ýran’ýn nükleer tesislerini yok etmeye kesin kararlý Ýsrail; büyük ihtimalle saldýracaktýr. Zamanlamaya dikkat isterim: Seçimler bitene kadar beklediler ve þimdi iþe koyuldular...”
Birinci Dünya Savaþý’dan sonra deðiþen Ortadoðu haritasý yeniden mi çizilecek, ne...