TRT’nin dýþpolitika konularýnda görüþüne sýk sýk baþvurduðu bir Prof. var, M. H. C..
Dün de günortasýnda, 12.20 sularýnda, TSK’nýn, Kuzey Irak’taki son operasyonu üzerine görüþleri soruldu.
Prof.umuz, konuya hemen, Ýran’da 1979’da meydana gelen ‘devrim’den sonra Irak’ýn 35-40 yýldýr bir türlü istikrar bulamadýðýný’ anlatarak girdi konuya..
Haa, neymiþ..
Irak’ý ve dolayýsiyle bütün bölgeyi de istikrarsýz duruma getiren, Ýran’da meydana gelen büyük sosyal deðiþiklik veya onun deyimiyle, ‘devrim’ imiþ.. Ve o istikrarsýzlýktan istifade eden bir takým terör odaklarý da devreye girmiþler..
Gerisini anlatmaya gerek yok; sözün nereye varacaðý baþtan belli..
Ýnsaf yahu, hoca.. Mesele bu kadar basit ve sýð mý?
Molla Mustafa Barzanî liderliðindeki ‘kürd silahlý mücadelesi’ 1964’lerden beri Kuzey Irak’ta daha bir etkili olmaya baþlamýþtý.
Ýran Þahý M. Rýza Pehlevî de, Irak’la olan sýnýr ihtilâfýndan dolayý bu silahlý mücadeleye karþý çýkmýyordu.
1968 yýlýnda Saddam’ýn dayýsý Gen. Hasan el’Bekr, kanlý bir askerî darbeyle iktidara gelmiþti, ama, El’Bekr’in saðlýk durumu müsaid olmadýðýndan, Saddam Irak’ýn fiilî lideri durumundaydý. Ama, Kuzey Irak’taki Barzanî güçleri karþýsýnda güç durumda kalan Saddam, Ýran ile anlaþmaya mecbur olmuþ ve ‘1975-Cezayir Andlaþmasý’ný Þah ve Saddam birlikte imzalamýþlar ve Þah da, Barzanî ve güçlerine Ýran’da barýnma alaný açmýþtý.
Sonra 1977-79 arasýnda Ýran’da Þah aleyhinde büyük bir halk ayaklanmasý meydana gelmiþ ve Ýran halký ‘Allah’u Ekber..’ feryadlarý ile ve 100 binden fazla kurban vererek Þah düzenini yýkmýþ; ‘Ýslâm Ýnkýlabý Hareketi’ ismiyle baþarýya ulaþan güçler, yeni bir Ýran kurmaya baþlamýþlardý. Þah Ordusu’nun halka ateþ açan en ünlü generalleri ve diðer yüksek yöneticilerden kaçamayanlar kurþuna dizilmiþti.
Ýþte tam o sýrada, Saddam Huseyn, bu durumu büyük fýrsat bildi. Nitekim, Eylûl-1980 ortasýnda, Baðdad’ý ziyaret eden Fransa Baþbakaný J. Chirac’a, ‘Ýran’a saldýracaðýný ve bir Yýldýrým Savaþý yapacaðýný, savaþýn sadece 7 gün süreceðini’ söylemiþti. (Chirac, bu durumu 8 yýl süren o kanlý savaþýn 7 yýlýnda açýklamýþtý.)
Ve Saddam, 22 Eylûl 1980 günü, 1975-Cezayir Andlaþmasý’ný ‘geçersiz’ ilân deip, tv. ekranlarý karþýsýnda yýrtýyor ve gün ortasýnda Tehran Havaalaný Mehrâbâd’ý ve Abadan’daki dev Petrol Rafinerileri’ni bombardýman ederek savaþý baþlatýyor ve Irak Ordusu, savaþýn 3. Günü, Ýran içlerine 135 km. kadar ilerlemiþ bulunuyordu. Baðdâd’da ise, Dicle kýyýlarýndan sabahlara kadar ‘Saddaaaam!- Saddaaaam!.’ nakaratlý þarkýlar yükseliyordu.
Ama, Saddam’ýn ‘Yýldýrým Savaþý’na karþý, Ýran, uzun soluklu bir mücadele isteyen bir ‘Yýpratma Savaþý’yla direniyordu.
8 yýl süren ve iki taraftan en az 1 milyon insan hayattan çekilir ve iki tarafýn bütün maddî zenginlikleri de mahvolurken..
Temmuz-1988 baþýnda, B. Amerika devreye fiilen de girip 307 yolcusu olan bir Ýran yolcu uçaðýný vurup Körfez’e gömmüþ; BM. Güvenlik Konseyi’nin ‘Ateþ-Kes’ kararýný kabul etmemesi halinde daha aðýr bedeller ödeyeceðini açýklamýþ ve ‘savaþ’ durdurulmuþ; kendisinden beklenen hedeflere varamýyacaðý anlaþýlan Saddam da böylece kurtarýlmýþtý.
Ama, Ýran’a saldýrmaktan eli boþ dönen Saddam, 1-2 Aðustos 1990 gecesi Kuveyt’i iþgal edivermiþ ve halkýna, ‘Size Kuveyt’i hediye ediyorum.’ demiþti.
Ne var ki, baþta Amerika olmak üzere bütün emperial güçler, Kuveyt Emirliði’nin Irak’a, 19. Eyalet olarak baðlanýp ilhak edilmesine karþý çýkarak Saddam’ýn Kuveyt’ten hemen çýkmasýný istiyorlardý.
Saddam ise, böyle bir adýmýn, kendisi için büyük bir yýkým olacaðýný biliyordu. Bunun üzerine, Amerika ve müttefikleri, 1991 Baharý’nda 1’nci, 2003 Baharý’nda da 2. Körfez Savaþý’nda Irak’ý yerle bir etmiþler; Irak Ordusu yüzbinlerce askerini, Irak halký da 1 milyonu aþan sivil insanýný kaybetmiþ; ve sonunda da Saddam idâm olunmuþtu.
Mes’elenin kökleri, kýsaca böyle..
Toplum bilgilendirilmek istenirken, daha dikkatli olunmalýdýr.