Ortadoðu ve Kürtler

Ortadoðu’da üçüncü dünya savaþý yaþanýyor ve Kürdistan bu savaþýn merkezinde yer alýyor’ diye düþünenler var.

Böyle düþünenler, çözüm sürecini Ortadoðu’da yaþanmakta olduðunu düþündükleri ‘üçüncü dünya savaþýnýn’ geleceði üzerinden okuyor ve Batý’da, Kürtlere yeni bir siyasi rol arýyorlar.

BDP Eþbaþkaný  Selahattin Demirtaþ geçen hafta, ABD’ye bir gezi gerçekleþtirdi.

Gezinin amacý,  ‘Ortadoðu’da Kürtler’in Oynayacaðý Rol’ e destek arayýþý’ olarak deklere edildi.

Gezi’ye PYD lideri Salih Müslim’in de katýlacaktý. ABD’den vize alýnamayýnca katýlamadý.

PYD’nin Suriye’de, Rojava olarak isimlendirilen Kürt bölgesinde saðladýðý siyasi üstünlük, Kürtler’in ABD’yle, ve Batý dünyasýyla iliþkilerinde yeni bir deðiþime yol açabilir ve Suriye Kürtleriyle Türkiye Kürtleri arasýnda, þimdilik alternatifsiz gibi görünen PKK, Erbil’e raðmen, gelecekte de bu konumunu koruyabilir mi?

PKK ve ABD arasýnda Erbil’e raðmen, yeni ve stratejik  iliþkiler kurulabilir mi?

Batý Erbil’i, Rojava’ya feda eder mi? Bunun için ciddi ne gibi sebepler olabilir?

Bu sorulara net cevaplar vermek bugün için o kadar kolay deðil.

Ama PKK, BDP ve PYD liderleri her fýrsatta, ‘yeni stratejik rol’den bahsediyorlar. BDP Eþ Baþkaný Gülden Kýþanak, geçen hafta, partisinin grup toplantýsýnda ‘stratejik barýþtan’ söz etti. ‘Stratejik barýþ’, izah edildiði üzere, Rojava’da PYD liderliðinde ilan  edilen özerkliðin Türkiye tarafýndan tanýnmasý anlamýna geliyor.

Rojava meselesi, BDP/PKK’nin çözüm süreciyle ilgili politikalarýný giderek daha fazla etkileyecek ve belirleyecek gibi görünüyor.

Özetle, Rojava çözülmeden, Türkiye’de çözümün olamayacaðýna dair güçlü bir kanaat oluþmakta.

Salih Müslim’in baþýnda olduðu PYD 2004 yýlýnda tarih sahnesine çýktý. Esat’ýn da desteðini alarak, Suriye Kürt siyasetinin içinde yer alan partileri etkisiz hale getirdi. Bu partilerin hiç biri silahlý deðildi ve silahlý bir gruba karþý direnemeden, mücadele alanýný terk etmek zorunda kaldýlar. Mesut Barzani, bu gruplarýn silahlanmasýný yeni bir kardeþ kavgasý olmasýn diye, istemedi. Þimdi en önde gelen liderleri Erbil’deki otellerde vakit geçiriyor ve bir gün Suriye’ye dönüp siyasi sürece katýlmayý bekliyor.

BDP/PKK/PYD hattý ise, Suriye’deki yeni mevzi kazanýmýný, Ortadoðu’da oynanabilecek ve baþta Amerika olmak üzere, Batý’nýn destekleyeceði bir siyasi rol arayýþýna dönüþtürmüþ durumda. .

Obama yönetimine muhalif Amerikan çevrelerinin, son zamanlarda Ortadoðu’daki Kürt nüfusun siyasi eðilim ve tercihleriyle yakýndan ilgilenmeye baþladýklarý bir sýr deðil. 

Ankara-Erbil iliþkileri stratejik bir ittifaka dönüþtü ve bu ittifak daha çok Obama muhalifleri arasýnda ciddi rahatsýzlýk yaratýyor.

AK parti hükümetinin iktidardan gitmesi gerektiðini ilan eden bir takým raporlarý yayýnlayanlar da ayný çevrelerdir.

Ýran’da PJAK’ýn ateþkes ilan etmesiyle beraber sona eren savaþýn bugünlerde yeniden baþlayabileceði yolunda haberler geliyor. PKK medyasýnda, Ruhani çok sert eleþtirilere uðruyor, ve Kürt tutuklulara verilen  idam cezalarýnýn infazýnýn durdurulmamasý halinde, PJAK’ýn Ýran’a karþý yeni bir savaþa gireceði söyleniyor.  

Öcalan’ýn muhatap alýndýðý çözüm sürecinin devam etmeyeceði ve hükümetin seçim ortamýnda frene basacaðý, bu yüzden de PKK’nin savaþý baþlatmak yolunda bir karar almasa bile, bir çeþit gerilim stratejisi izleyerek, Türkiyeli Kürtlerin yüzünü Ankara ve Ýmralý’ya deðil, PYD eliyle kurtarýlmýþ bir coðrafya olarak gösterilen Suriye Kürdistaný’na yani Rojava’ya dönmesini isteyeceði her geçen gün biraz daha doðrulanýyor.

Rojava üzerinden bir gelecek tasarýsý, PKK’nin tarihsel beklentilerine ve arayýþlarýna kýsmen de olsa uygun düþebilir. Bir Kürt bölgesini yönetmek, PKK’nin uðradýðý hayal kýrýklýklarýný hafifletebilir. Ama Rojava’nýn Ortadoðu’da siyasi dengeleri altüst ederek  etkileyebileceðini, Rojava’nýn, Erbil ve Güney Kürdistan kadar belirleyeceði olabileceðini düþünmek ne kadar gerçekçi, perþembeye bu konuyla devam edelim..