Osmanlý’nýn parçalanmasý bir büyük stratejiydi. Sonuçlarý hala etkili, hala yaþanýyor.
Ortadoðu’nun parsellenmesinin 100. yýlý da geçti. Bölgenin kalýcý huzur ve sükun yaþadýðý son zaman, Osmanlý zamanýdýr. Osmanlý’yý bölüp parçalamak, Ortadoðu’yu parselleyip devletçikler çýkartmak emperyalist devletler için belki olumlu sonuç verdi, ama bölgede yaþayanlar, 100 yýldýr barýþ, huzur görmedi.
19 Mayýs 1916 Sykes Picot pazarlýðý Osmanlý’nýn Ortadoðu’da parçalanmasýna ve yeni sömürgeciliðe açýlmasýna yönelik Ýngiltere-Fransa planýydý. Plan, savaþ daha bitmeden, sonucundan emin olan galiplerin küstahlýðýdýr. 16. yüzyýlda Ortadoðu’nun Hýristiyan halklarýna odaklanýp din üzerinden müdahaleye baþlayan Fransa’yý, Lübnan kapsamýnda geçen hafta anlatmýþtýk. Bu hafta Ýngiltere üzerinden Sykes Picot’ya giden yolu anlatan ilginç bir kitabý konuþacaðýz.
Robert Lieshout’un ‘Britain and the Arab Middle East, World War 1 and its Aftermath’ Britanya ve Arap Ortadoðu - 1. Dünya Savaþý ve Sonrasý adlý kitabý, Ýngiliz belgelerine dayanarak Ortadoðu’nun parsellenmesi sürecini anlatýyor. Derin arþiv taramasý sonucu zamanýn gizli yazýþmalarý, Londra’nýn Ortadoðu’ya bakýþýný baþarýlý biçimde yansýtmýþ.
Kitapta alýntý yapýlan belgelere Türk gözüyle bakýnca, yazarýn çok önemsemediði, ancak bizim için daha önemli olan açýlar ve vurgular bulduk. Bunlardan bazýlarý ilk kez duyuluyor olmasa da, hatýrlamakta fayda var: Mesela, Ýngiltere’nin daha savaþ baþlamadan Osmanlýnýn Almanya yanýnda savaþa gireceðini hesaplamasý. Mesela, daha 1912’de Fransa’nýn Ýskenderun - Akka arasýný ‘Suriye’ diyerek kendine ayýrmasý. Mesela, Ýngiltere’nin ayný dönemde Basra limanýndan Musul’a uzanan alaný ‘Mezopotamya’ diyerek gözüne kestirmesi. Mesela, Ortadoðu’da ayaklanmalar örgütleyen Londra’nýn, Hindistan alt kýtadaki Müslümanlarýn ayaklanmamasýný saðlamasý. Mesela, Mekke ve Medine’nin, isyanýn ödülü olarak Arap kabilelere önerilmesi.
Ýlginç biçimde, halen Ortadoðu’da yanlýþ kurulan bir tarihi yaþamaktayýz. 100 yýllýk büyük plan hala ve maalesef sonuçlar yaratýyor. Bugün ve gelecek ise, yanlýþlarýn düzeltilmesi için fýrsatlarla dolu. Tarihi mirasýn bilinciyle Türkiye, o geleceðin farkýndadýr.
Daha 1912’de böl-parçala
Osmanlý’nýn Ortadoðu’da etnik gruplar kýþkýrtýlarak vurulmasýnda, ayaklanacak herkese ayrý ülke-arazi vaatleri, Ýngiltere-Fransa stratejisinin parçasýydý. Ancak bunu yaparken, Ýttihat ve Terakki’nin o dönemde bölgede yarattýðý memnuniyetsizliði kullandýklarýný Ýngiliz yazýþmalarýnda gördük. Ýngiltere Ýttihat ve Terakki’yi hedef alýrken, partinin ve kadrolarýnýn Ortadoðu’daki kopukluðunu ve bölgeye yabancýlýðýný iyi okuyup deðerlendirmiþti.
Ýngiltere ile Fransa’nýn Suriye’ye alakalarý 1912’de alevleniyor. Suriye dedikleri yer, Osmanlý Ýmparatorluðunun Sofya ya da Kütahya kadar has topraðý. Ýskenderun’dan baþlayýp Akka’ya kadar olan alan, Suriye.
Zaman, Trablusgarp ve Balkan Savaþý zamaný. Osmanlý yurdu Trablusgarp ve Bingazi’nin Ýtalyan iþgaline geçmesi ve Birinci Balkan Savaþýnýn ilk aþamalarýndaki Osmanlý yenilgileri, Ýstanbul’daki Ýttihat ve Terakki iktidarýnýn yýkýlacaðýna dair Londra-Paris beklentilerini körüklüyor.
Ekim-Kasým 1912’de Suriye’de hem Müslüman hem de Hýristiyan nüfusun, Ýngiltere’nin müdahalesini bekledikleri ve Ýngiliz idaresine geçmek istedikleri yolunda telgraflar, Londra’ya ulaþýyor. Hatta Londra’da ve Ortadoðu-Arap Masasýnýn merkezi olan Kahire’de bazý Dýþiþleri memurlarý ve istihbaratçýlar, Ýngiltere egemenliðindeki Mýsýr üzerinden Suriye’ye müdahale edip Suriye’yi Mýsýr’a baðlamayý düþünüyorlar.
Kitaba göre bu durum, Suriye’yi doðal egemenlik alaný sayan Fransa’yý son derece öfkelendiriyordu. Fransa medyasý Ýngiltere’nin Ortadoðu’daki ihanetine, Fransa’yý sýrtýndan býçakladýðýna dair ateþli yorumlarla doluydu. Paris’e göre Londra, el altýnda Suriye’de Ýngiliz yanlýsý havayý destekliyor, körüklüyor ve Fransa çýkarlarýný çiðniyordu.
Aralýk 1912’de Londra’daki Fransa Büyükelçisi Ýngiliz Baþbakan Gray’i ziyaret eder ve Suriye meselesini sorar. Gray, Suriye üzerinde Ýngiltere’nin bir emeli olmadýðýný söyler. Ardýndan Büyükelçi, bu bilgiyi Fransa Baþbakaný Poincard’ýn Fransa kamuoyuna açýklamasý için, Gray’den izin ister. Gray izin verince Pincard 21 Aralýk 1912’de Senato’da yaptýðý konuþmada Suriye’deki Fransa çýkarlarýnýn korunacaðýný ve Ýngiltere’nin Fransa’yý engellemeyeceðini duyurur.
Suriye bu þekilde Ýngiltere tarafýndan Fransa’ya býrakýlmýþ oldu... Ýngiltere’nin görünürde henüz kapsamlý bir genel Ortadoðu stratejisi yoktur. Mýsýr’da yeterince güçlü ve stratejik konumdadýr. Oradan Kýzýldeniz - Yemen - Basra ve Hindistan yoluna öncelik vermektedir. Bu durumda Ýngiltere, Suriye konusunda geride kalarak meydaný Fransa’ya býrakmýþtý.
Londra’nýn Fransa’yý kollamasý, ayný zamanda Avrupa’da Almanya tehlikesine karþý birliktelik ihtiyacýndandý. Uzak ve karýþýk yerler uðruna, yaný baþýnda olan ve Almanya’ya karþý barikat oluþturacaðý ülkeyi gücendirmenin alemi yoktu. Ev ve öncelik, Avrupa idi.
Bu pazarlýklarýn tarihi Aralýk 1912. Daha Birinci Dünya Savaþý baþlamamýþ. Osmanlý Balkanlardan uzaklaþýyor, ama daha ‘Osmanlý bitti’ demek için, çok erken... Buna raðmen emperyalist baþkentler Osmanlý’ya dair planlarýný çoktan yürürlüðe koymuþlar.
Etkili silah Arap nüfus
Aðustos 1914’te Ýngiltere Almanya’ya savaþ ilan etti. Osmanlý’nýn Almanya yanýnda savaþa girmesi 29 Ekim 1914’tür. Ýngiltere’nin Osmanlýya savaþ ilaný 5 Kasým 1914’tür.
Londra Aðustos’ta savaþa girdiðinde, Osmanlýnýn da Almanya yanýnda savaþa girmesini bekliyordu. Hesaplarýný buna göre yapmýþtý. Osmanlýya karþý da Ortadoðu’da Arap ayaklanmasý planlanmaya baþladý. Tekrar, tarihe dikkat: 1914 Yazý!
Belgelere göre Dýþiþleri Bakaný Gray bu konuda Arap nüfus ile Ýttihat Terakki arasýndaki çatýþmayý ve Arap nüfusun Ýttihatçýlara tepkili olmasýný önemsiyordu. Telgraflara göre, Ýstanbul ile Arapça konuþan nüfus yakýnlaþýrsa, Ýstanbul’un savaþa girme arzusu artacaktý. Ýstanbul-Arap yakýnlaþmasý olmazsa ve Ýstanbul yine de Almanya yanýnda savaþa girerse, o zaman Ýngiltere Arap nüfusu Ýstanbul’a karþý kýþkýrtacaktý:
“Bu durumda en etkili silahlarýmýzdan biri, doðrudan ya da dolaylý olarak ayrýlýkçý Arap nüfusu örgütlemek ve desteklemektir.”
Mekke Medine üzerinden isyan
Dýþiþleri Bakaný Gray’in bir baþka telgrafý daha net: “Türkiye Almanya yanýnda yer aldýðýnda Araplarýn Arabistan ve Kutsal topraklarý (Mekke-Medine) ele geçirip buralarý elde tutmalarý için bizim derhal Araplara her türlü desteði ve teþviki vermemiz gereklidir. Sanýyorum, Hindistan Valiliði, Aden ve baþka yerlerden nasýl ve hangi yollarla yapýlacaðýný bilir.”
Yani Osmanlýnýn Almanya yanýna geçmesiyle ‘derhal’ yürürlüðe konacak Ýngiliz planý uyarýnca:
- Arabistan bölgesinin Osmanlýdan kopmasý için Arap ayrýlýkçýlar desteklenecek.
- Mekke ve Medine’ye öncelik verilecek, Ayrýlýkçýlarýn görünür hedefi ‘Kutsal Topraklar’ olacak.
- Ancak bu iþler için Londra’nýn gerekli bilgi ve görgüye sahip olmadýðý düþünülüyor ve Hindistan Valiliði merkez seçiliyor. Çünkü bölüp parçalama iþlerinin nasýl ve hangi yollardan yapýlacaðýný en iyi Hindistan tarafý biliyor.