Son beþ yýlda en çok duyduðumuz þey oldu vekalet savaþý, Ýngilizcesiyle proxy war. Asýl aktörlerin sahaya inmeyip onlar yerine silahlandýrdýklarý yerel aktörlerin savaþmasý. Yabancý savaþçýlarý da çeken ama yerel aktörlerin kendi etno-sekter kýzýl elmalarýyla motive olduklarý bir savaþ türü.
Bu ayný zamanda bir yýpratma savaþý. Savaþan taraflarýn hiçbirinin kazanmadýðý, bir tarafýn maðlup, ötekinin galip olmadýðý bir savaþ. Uzun süren, uzadýkça öngörülemeyen sonuçlar üreten, terörü tetikleyen, insaný dramý kanýksanýr hale getiren, alaný geniþleyen, bölgesindeki diðer aktörleri de için içine çeken ve giderek çözümsüzlüðün statüko halini aldýðý bir savaþ türünden bahsediyoruz. Kimsenin öz kaynaklarý, düþman gördüðünü yenmeye yetmiyor. Herkes asýl aktörlerin verdiði-sattýðý silahlarla savaþýyor. Bu yüzden de savaþýn ömrünü vekillerin savaþma iþtiyaký, kabiliyeti yahut haklýlýðý deðil asýllarýn silah stoklarý ve çýkarlarý belirliyor.
Suriye savaþý tam olarak bu iþte; 2013'ten sonra sevk edildiði rotasýnda tüm bölgeyi istikrasýzlaþtýrmak üzere bitmemesi gereken bir yýpratma savaþý. Yýpranan kim? En baþta savaþýn ilk kaybedeni olan halk tabii ki. Hangi vekilin mücavir alanýnda olursa olsun, kadýnlar ve çocuklar. Gelecekleri, ümitleri, okul sýralarý, saklambaç oyunlarý, çizgi roman kahramanlarý, kapýsý önünde top oynadýklarý evleri, sýcak yataklarý, anne kucaklarý ellerinden alýnan çocuklar... Bu bahsi açýnca zaten bir anda her þey anlamsýzlaþýyor...
***
Peki ya vekiller? ABD askeri olarak PKK saflarýnda savaþanlar mý kazanan? Öyle zannediyorlar, bu iþin sonunda kendilerine bir devlet kurulacaðýný ve böylece Suriye'deki savaþýn belki de tek kazananý olacaklarýný zannediyorlar.
Yanýlýyorlar. Kazanamayacaklarý gibi Kürt halkýný ABD'ye peþkeþ çeken katil sürüleri olarak anýlacaklar.
Suriye ise Esed kendi halkýna silah doðrultmaya baþladýðý an kaybetti zaten. Suriye muhalefeti daha nefsi müdafaa aþamasýndayken bölük pörçük oldu. Zaten tezgahý kuranlarýn amacý da buydu.
Ýran, ABD ile yakýnlaþýp "Tahran'ýn güvenliði Þam'dan baþlar" jeo-politiðiyle Suriye'ye milis güçlerini soktuðu andan itibaren ne Ýslam devrimiyle ne de Filistin direniþine verdiði destekle anýlýr oldu. Ýran denince artýk DEAÞ kadar cani Þii milisler akla geliyor.
Suriye iç savaþýnýn bir tarafýnda Ýran varsa diðer cephesinde de S. Arabistan var. Görünürde biri Esed'i diðeri Suriye muhalefetini destekliyor. Ama iþler öyle yürütülmüyor.
S. Arabistan, Suriye muhalefeti içinde de Ýhvan karþýtlýðý yaparak selefi gruplarý destekleyip muhalefetin parçalanmasý siyaseti güttü. Ýran ise baþýndan beri Esed eliyle hem PKK hem DEAÞ'a alan kazandýrdý.Türkiye ve Katar'ýn desteklediði muhalefet ise giderek kan kaybetti.
2013'ten sonraki süreç böyle cereyan etti.
***
Suriye iç savaþýnýn failleri olan Ýran ve S. Arabistan'ýn nüfus çekiþmesinin alaný ve boyutu geniþliyor þimdi.
ABD ile Ýran'ýn balayý kýsa sürdü. Bakalým Suud ile ABD arasýndaki bu danslý, küreli, abartýlý ve agresif ittifakýn sonu nasýl olacak? Obama döneminde S. Arabistan'ý El Kaide üzerinden tazminat davalarýyla muhatap etmeye kalkan ABD þimdi Ýran'ý çevreleme politikasýný Suud aracýlýðýyla yürütüyor.
Katar'a karþý birleþen ülkelerin çýkarlarý bakalým ne zaman çatýþacak? Ya da Suudi Arabistan ile ABD'nin kýlýç dansý ne kadar daha sürecek?
Mýsýr'daki darbeyle baþlayan, Libya, Suriye ve Yemen'de yýpratma savaþýna dönüþen bu süreçten olumlu etkilenen tek ülke Ýsrail.
Ortadoðu'da Ýsrail statükosunun devamý için Müslümanlar birbirini öldürüyor ve Ýsrail savaþmadan kazanýyor...