Prof. Dr. Erdem YEŞİLADA
Prof. Dr. Erdem YEŞİLADA
Tüm Yazıları

Oruç tutarken yardımcı olabilecek bazı öneriler

Her yıl mübarek Ramazan ayında olduğu gibi, oruç tutanlara bu kutsal görevlerini yerine getirirken bazı rahatlatıcı önerileri hatırlatmakta yarar görüyorum. Hava durumu tahminleri bu yıl da Müslümanların zorlu bir sınama dönemi geçireceği yönünde. O halde neler yapılabilir?

Ramazan ayında uzun açlık süresi ve aşırı sıcağın yol açabileceği halsizliğin hafifletilmesi ve vücut direncinin desteklenmesi bakımından günde 300-400 miligram Kore Ginsengi özütü taşıyan kapsüllerin kullanılması yararlı. Kore Ginsengi’nin kan şekeri, tansiyon ve sinir sistemini düzenleyici etkisi biliniyor. Dolayısıyla kan şekerinin düşmesi veya yükselmesini engelleyerek normal durumunu korumasını sağlayabilir. Aynı şekilde kan basıncını dengeleyerek tansiyonun yükselmesi ya da düşmesi engellenebilir. Diğer taraftan, sinir sistemi üzerindeki dengeleyici etkisiyle de gerginliği azaltırken vücuda dinçlik kazandırabilir. Ancak burada özellikle kalitesine güvenilen bir marka ve mutlaka Kore Ginsengi (Panax ginseng) olması gerekir. Piyasada bulunan maalesef düşük kalitede ürünler de Kore Ginsengi gibi pazarlanıyor. Dolayısıyla, yanlış ürün kullanılması neticesi beklenen etki sağlanamaz.

İKİ FARKLI ÇAY KARIŞIMI 

Gerek sahurda ve gerekse iftarda normalin üzerinde tüketilen yiyecekler çoğu zaman mide ve bağırsaklarda sorun yaratabiliyor. Bu bakımdan yiyeceklerin miktarının abartılmaması ve mümkün olduğunca yavaş yenilmesi öneriliyor. Sabah sahurda niyet tutmadan önce bir poşet Alman papatyası ve bir poşet rezene meyvesi ilave edilerek hazırlanan çay karışımının şekersiz olarak içilmesi, gün içinde mide ve bağırsak şikayetlerinin hafifletilmesinde yardımcı olabilir. İftar yemeğinden sonra ise tıbbi nane ve gerçek melisa poşetleriyle hazırlanan çayın aynı şekilde şekersiz içilmesini öneririm. Tıbbi nane, evimizde yemeklere ilave ettiğimiz naneden farklı bir tür. Mide asidi ve safra salgısını artırarak sindirimi kolaylaştırır. Tıbbi naneyi sahurda önermeme nedenim ise sindirimi hızlandırarak gün içerisinde acıkmaya yol açabilmesi. Ancak reflü hastalarında nane çayı içilmesi önerilmez. Bu kişiler Alman papatyası ve rezene çayı tercih etmeli. Demlik içine ilave edeceğiniz gerçek melisa poşeti ise gün boyu açlığın verdiği gerginlik hissini gidermesi ve sindirime yardımcı olmasını sağlar. Bu suretle tüm gün boyunca kasılmış olan midenizin rahatlamasını sağlayarak iftarda yenilen yemeklerin daha kolay sindirilmesine yardımcı olacak, mide ve bağırsaklarda rahatsızlık verecek gaz oluşumuna, gerginlik ve ekşimeleri engelleyecektir.

Diğer taraftan, eski kaynaklarda rezene bitkisinin yapraklarının oruç tutanlarda açlık hissini köreltmek amacıyla özellikle yoksul halk tarafından kullanıldığı notu dikkatimi çekti. Ülkemizde tatlı varyetesinin topraküstü kısımları özellikle Ege’de ‘arapsaçı’ olarak biliniyor. Büyük market raflarında da satılıyor. Ayrıca yayımlanmış bazı bilimsel çalışmalarda rezene meyvelerinin ağrı kesici (santral etkili) ve iltihap giderici etkisi bulunduğu bildiriliyor. Bu bakımdan oruç tutanlarda açlığa bağlı görülen baş ağrılarının önlenmesinde yararlı olması muhtemel.

SUSUZLUK HİSSİ NASIL BASKILANIR?

Bu sıcak günlerde susuzluk hissini hafifletmek amacıyla bilimsel kayıtlara yansımış bir öneri bulunmuyor. Ancak geleneksel Hint tedavi sistemi olan Ayurveda’da su içme arzusunu baskılayan bazı formüller dikkat çekiyor. Önerilen bitkiler zencefil kökü, zerdeçal, kişniş tohumu ve demirhindi meyvesi. Demirhindi meyvesinin tatlı lezzete sahip kurutulmuş etli kısmından (Pulpa Tamarindorum) hazırlanan içecekler eskiden çok popülerdi. Bu etli kısımlar aynı zamanda hafif etkili ve güvenilir bir müshildir. Küçük çocuklara bile güvenle kullanılabilir. Bu bakımdan Ramazan’da sıklıkla görülen kabızlık şikayetlerinin giderilmesi bakımından da yararlı. Bazı kaynaklarda susuzluğa karşı öneriler şöyle: Zencefil şeker ve balla ya da eşit miktarda kişniş tohumu, zencefil kökü ve kuru üzüme birlikte karıştırılıp yutulur. Bu formüllerin ne derecede etkili olabileceğini bilemiyorum ama şekerin mide asidi artırması nedeniyle midede kazıntı hissine yol açabileceğini göz önüne almak gerekir.