Oruç ve kitaplar

HAFTADA bir yazmanýn zor taraflarý da var. Her gün yazanlar ‘Bugün ne yazsam?’ diye düþünürken, benim gibi haftada bir yazanlar ‘Hangi konuyu ele alsam?’ diye düþünürler.

Kaç zamandýr kitaplara dair yazmak istiyordum. Neredeyse bir yýl oluyor, burada baþlý baþýna bir kitap yazýsý kýsmet olmadý. Bazý yazýlarda elimdeki bir kaç kitaptan bahsetmiþ olsam da sadece kitaplara hasredilmiþ bir yazý aklýmdan hiç çýkmadý. Þimdi kutlu aydayýz. Oruç tutmak kolay deðil bu sýcak günlerde. O halde kolaylaþtýracak bir kaç yol bulmak lazým. Bana sorarsanýz, ‘kitaplara dalýnca açlýk, susuzluk biraz unutuluyor’ derim. Aðýr kitaplar yerine bir kaç hikâye ya da aný kitaplarýna ne dersiniz?.. Ya da hassasiyetlerimizi geliþtirecek tasavvuf kitaplarýna...

Mustafa Kutlu tiryakisiyimdir ben... Her yýl bir hikâyesi çýkar bu ustanýn Dergâh Yayýnlarý’ndan. Nehir Söyleþi alt baþlýðýyla çýktý bu yýlki kitabý, ‘Anadolu Yakasý’. 

Bir yerel televizyon sahibiyle yapýlan söyleþi etrafýnda geliþiyor hikâye. Kanal35’deki arkadaþlara takýldým ‘Bu kitapta siz de varsýnýz’ diye. Kendi hayat hikâyesi etrafýnda, bir Anadolu insanýnýn, modernleþmeden tutun da güncel sorunlara kadar olaylara bakýþý anlatýlýyor bu güzel kitapta.

Herkesin masasýnda sýraya koyduðu ama bir türlü eline alamadýðý kitaplar var mýdýr? Bende çok. Bunlardan biri Ayþe Þasa’nýn ‘Bir Ruh Macerasý’ adýyla yayýnlanan anýlarý. Senaryo yazarlýðýndan yola çýkýp büyük deðiþimler geçiren bir aydýnýn hayat hikâyesi. Bir bunalým ya da nefs muhasebesi sonucu hayat tarzýný bütünüyle deðiþtiren Ayþe Þasa’nýn okumakta geciktiðim bu kitabý Timaþ Yayýnlarý’ndan çýkmýþtý.

Mahmut Erol Kýlýç, Türkiye’de Ýslam Tasavvufu konusundaki en yetkin isimlerden biridir ve bir Muhiddin Ýbni Arabi uzmanýdýr. Ben televizyonlardaki sohbetini arkadaþlarýma da öneriyorum. Kýlýç’ý, Ýslam Konferansý Örgütü, 2008’de Ýstanbul Toplantýsý’nda Parlamentolar Arasý Birlik Genel Sekreterliði’ne seçtiðinden bu yana daha çok izliyorum. Ayþe Þasa yukardaki kitapta Kýlýç’tan þöyle söz ediyor: “Mahmud Erol bir gün bana: ‘Tasavvufa çok meraklýsýnýz; sorular var kafanýzda, galiba sýrasý geldi’ diyor, ‘siz bir Allah dostu ile tanýþýn, filan mescitte bulunur kendisi...’ Ben de o mekâna gidiyorum...” 

Masamdaki kitaplardan biri M. Erol Kýlýç’a ait: ‘Anadolu’nun Ruhu’. Sufi Kitap’ýn Tasavvuf Sohbetleri Dizisi’nden çýkan bu kitap ‘Tasavvuf, Felsefe, Siyaset Konuþmalarý’ alt baþlýðýný taþýyor. Ýþte iddia ediyorum burada: Bu üç baþlýðý birbiri içinde ele alýp ortaya zevkle okunan bir kitap çýkarmak sýradan ‘hoca’larýn iþi deðildir. Belki daha doðru tâbirle ancak âlimlerin harcýdýr.

Âlim demiþken hemen söyleyeyim, bir baþka âlimin daha kitabý var benim daðýnýk masamda. Habertürk’te programlar yapan Belkýs Kýlýçkaya ile bir yolculukta beraberdik. Kitaplardan konuþtuk. Prof. Ahmed Yüksel Özemre’yi sordu bana Belkýs Haným. Nükleer fizik âlimi bu deðerli insanýn çok kitabýný okumuþtum. Baþta hatýratý. Nükleer enerji maceramýzý en iyi bu derin hoca bilir. Türkiye’nin nükleer teknolojiye sahip olmamasý için döndürülen dolaplarý acýyý ta yüreðinde hissederek anlatýr. Belkýs Haným bana Ramazan hediyesi olarak bir kitap buketi göndermiþ. Ýçinden tasavvufi yönü de bulunan Özemre’nin ‘Gel de Çýk Ýþin Ýçinden’ adýyla kaleme aldýðý kitabý çýkýnca aklýma geldi bunlar. Kubbealtý bu anýlarý yayýnlamakla ne iyi yapmýþ. CERN’in bir toplantýsý için bulunduðu Ýsviçre’de, bir katedralde, Itrî’nin Tekbîr’ini orgla çalan papaza tekbîr getirerek nasýl eþlik ettiðini okumak istemez misiniz Hoca’nýn?

Ramazan’ýn ruhaniyetine uygun bir baþka kitap daha var elimde. Yine Sufi Kitaptan. M.Fatih Çýtlak imzalý ‘Huzur Defteri’. Ben henüz baþladým. Arka kapaktaki tanýtým yazýsý bakýn ne diyor: “Huzur Defteri sadece tasavvuf okurunun ilgisini çekecek bir kitap deðil, ayný zamanda yakýn tarih meraklýlarýna ve kültür tarihine ilgi duyanlara da hitap edecek bilgilerle dolu”

Oruç ayý hiç þiirsiz olur mu?..

Benim masamda Þeyh Galib Divaný ve bir Divan Þiiri Antolojisi var.