Ýzmit Dilovasý’nýn Dil Burnu ile Yalova Altýnova’nýn Hersek Burnu’nu baðlayan dünyanýn dördüncü en uzun açýklýklý asma köprüye, Osman Gazi adýnýn verilmesi gönülden takdiri hak ediyor. Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn ve AK Parti hükümetinin bu vefasý unutulmayacaktýr.
Osman Gazi, bir beylikten cihan devletine yarým asýr içinde yükselen, altý asýr bize göre hakkýn ve adaletin temsilcisi olan Osmanlý devletimizin kurucusu. Prof. Dr. Halil Ýnalcýk, “Dünya tarihinin ve Türk tarihinin en büyük sorularýndan biri; 14. yy.da Batý Anadolu’da ortaya çýkan bir Türkmen beyliðinin yarým yüzyýl içinde Tuna’dan Fýrat’a kadar uzayan bir Ýmparatorluk halinde geliþmesi sorusudur.” diyor. Bu sorunun cevabý, Osman Bey’i Osman Gazi, bir beyliði Osmanlý Ýmparatorluðu yapan ruhtadýr. O ruh Malazgirt’ten Ýstanbul’un fethine, Viyana önlerinden Çanakkale’ye bizi biz yapan ruhtur.
Osman Bey’in gaziliði savaþlarda bulunmaktan gelmiyor. Ýnalcýk Hoca’nýn ifadeleriyle; “Osmanlýlar, Oruc Tarihi’ne (s. 3)’a göre Gâzîlerdir ve gâliplerdir, fî sebîlillah hak yoluna durmuþlardýr, gazâ malýný cem’ edüp Hak’ka harc edicilerdir ve Hak’tan yana gidicilerdir. Din yoluna gayretlüdürler, dünyaya maðrûr deðillerdir.”
Gazâ ruhu, Ýslam karþýtlarýnýn ve Osmanlý’ya alerjisi olanlarýn iddia ettiði gibi çatýþma, iþgal, yaðma deðildir. Ýnançtan ve tarihten gelir. “13. yüzyýlda bir yandan Haçlýlara öte yandan Moðollara karþý bir ölüm-kalým savaþý veren Ýslâm memleketlerinde gazâ ruhu, Türkleri ayakta tutan, var olmalarýný saðlayan ruhtur. Osmanlý Devleti’nin gâzî karakteri, bu tarihî süreçten kaynaklanmaktadýr...” Prof. Dr. Ýnalcýk’ýn anlatýmýyla devam edelim: “Gâzî olmanýn þartlarý Risâletü’l-Ýslâm’da belirtilmiþtir. Ýslâm hükümdarýnýn gazâ için emretmiþ olmasý, yani savaþýn Ýslâm topluluðunun hayrýna bir hareket olduðunu emirü’l-mü’mininin onaylamýþ olmasý gerekir.”
Devlete raðmen, kimse savaþ kararý veremez, “cihat” ilan edemez. “Müslüman’ým” deyip günahsýz insanlarý canlý bombalarla katledemez. Yine kimse, kendi devletine karþý “Ýslam’ýn emri bu” diyerek, baþkalarý adýna milletin evlatlarýný kendi devleti aleyhine çalýþtýramaz.
Osman Gazi köprüsünün bir ayaðý, Yalova Altýnova’nýn Hersek Burnu’nda. Burasý 27 Temmuz 1302 tarihinde, Bizans Ýmparatorluk ordusunu karþý kazanýlan ilk savaþýn, Bapheus zaferinin de yeridir. (O günkü Yalak-Ova, Yalak-Deresi’nin Hersek-Dili’ne vardýðý ovadýr. Yalova’nýn adýnýn Yalak-Ova’dan geldiði de söyleniyor.)
Bapheus savaþý, Osman Gazi’yi tarih sahnesine çýkaran en önemli olaydýr. Kendisine “hanedan kurucusu bey” ünü kazandýrmýþ, oðlu Orhan Gazi rakipsiz olarak beylik tahtýna geçmiþtir. Prof. Dr. Ýnalcýk dâhil bazý tarihçiler, 27 Temmuz 1302 tarihini, Osmanlý Devleti’nin kuruluþ tarihi olarak kabul edilebilir bulmaktadýr.
Hersek Burnu’nda, sadece Osman Gazi Köprüsünün bir ayaðý bulunmuyor. Tarihimizle kurulan büyük köprünün bir ayaðý da orada...
Osman Gazi, dün milletimizin diriliþ ve yükseliþini temsil ediyordu. Bugün ismi verilen köprü ile yeniden diriliþin, büyük ve güçlü Türkiye’nin yoluna çil çil eserlerin serpildiði günleri yaþýyoruz. Biliyoruz ki, PKK ve DAEÞ terörünü, etrafýmýzdaki yangýnlarý bizi engellemek için kullanýyorlar. Var olmak, ayakta kalmak için Gazi ruhuna, Çanakkale ruhuna ihtiyacýmýz var...
Okuyucularýmýzýn Ramazan Bayramýný tebrik ediyor, güzel ülkemizin; terör belasýndan, her türlü tehlikeden uzak, milletçe barýþ ve huzur içinde yaþayacaðýmýz günlere eriþmesini niyaz ediyorum.