Yazýma, Ýngiliz tarihçisi Arnold Joseph Toynbee’nin Osmanlý tespitiyle baþlamak isterim. Tarihçi diyor ki; “Osmanlý yýkýlmýþ bir devlet deðildir. Durdurulan bir medeniyettir. Önündeki tarihi engeller kaldýrýlýrsa, durdurulduðu yerden yürüyüþüne devam edecektir.”
Bu tespitin, günümüzdeki olaylarla ne kadar baðdaþtýðýný görmemek mümkün deðildir.
Türkiye’nin baþýný çektiði medeniyet liderliðinin farkýna varmalarý gerekiyor ki, bu kadar içli dýþlý saldýrýlarla etrafý sarsýnlar.
ABD’nin, dokunulmazlýklarla ilgili “endiþeliyiz” beyanýný, bir de Arnold Joseph Toynbee’nin tespitini okuyarak, yorumlamak lazým.
Giderek net anlaþýlmaktadýr ki; Türkiye’ye biçilen rolün, kendisiyle, kökleriyle, damarýndaki kanla, yakýndan uzaktan iliþkisi yoktur.
Dikkat ederseniz, aþikâr gözüken bir durum var. Bize ait olan her þeye küçümsemek ve gerici titri vermek için edebiyattan tarihe kadar her mecrayý, devreye sokmuþlar zamanýnda.
Bu günlerde “Çölün Kraliçesi” sinema filmini seyrettim. Esasýnda, masum dille Ýngiliz istihbarat faaliyetini anlatmaya gayret etseler de, anlaþýlan net bir durum söz konusudur. Osmanlý’yý ortadan kaldýrmak için, Ýslam coðrafyasýný yeniden inþa etmek için, sömürgecilerin bu coðrafyadaki enerji zenginliklerini kontrole almalarý için ve muazzam cihan devletini kendilerince yok etmek için, düþünülmüþ ve hazýrlanmýþ stratejileri uyguladýklarýna dair eylemlerini ortaya sunan bir gerçek. Ajanlýk faaliyetlerini masum Arap’lar teziyle ayaklanmalar dizayn eden, Ýngiliz zekasýdýr. Yýllarca Araplar düþmandýr tezini de iþleyen onlar. Araplarýn içinde, Türkler düþmandýr tezini oturtan da onlar.
Ýþte Ýngiliz tarihçinin de söylediði gibi, “Osmanlý yýkýlmýþ bir devlet deðildir. Durdurulmuþ bir medeniyettir” düþüncesidir, tekrar ve daha farklý boyutta, bu coðrafyadaki dizayný yenileme isteklerini tetikleyen.
Türkiye; durdurulmuþ bir medeniyeti yeniden uyandýrmayý kafasýný koydu diyedir, bu kadar terör saldýrýlarý. Bu medeniyetin yeniden diriliþine engel olmak içindir, Kürt - Türk çatýþmasý arzusu.
Özgürlükler ve bastýrýlmýþ halk tezlerini, Türkiye ellerinden aldý diyedir, PKK, PYD, HDP gibi kuklalarýn devlete isyaný. Mademki, siz gerçekten Kürtlerin haklarýnýn verilmesini arzu ediyorsunuz, neden Kürtleri öldürüyorsunuz? Neden Kürtlere yönelik yatýrýmlarý, onlara tanýnan haklarý ortadan kaldýran eylemlere baþvuruyorsunuz? Peki, neden ABD bunu deðil de, teröre destek veren vekillerin hâkim karþýsýna çýkmasýna endiþe duyuyor?
Kürtleri yok eden PKK, PYD, HDP emektaþlýðýndan endiþelenmeyen ABD, neden bu halký zulme terk edenlere divan yolunu bu kadar sancýyla karþýlýyor?
100 sene önceki mantýk iþte!
Türkiye neredeyse 100 seneye yakýn zamandýr, Ýngiliz dizaynýna tabi oldu. Þimdi bir kaç senedir, ortadan kaldýrmaya gayret ettikleri medeniyetin kodlarýyla tekrar devreye girmeye baþladý.
Araplarla Türklerin arasýný açmýþtýlar. Tekrar bu iliþki düzelmeye baþladý. Þimdi ise Kürtlerle, Türklere yönelik gayretler devrede.
ABD’nin 11 Eylül olayýyla ilgili, zarar gören aileleri Suudi Arabistan’ý mahkemeye tabii tutacak karara, bunca yýl sonra karar vermesi de boþuna deðildir. Yeni Kralýn, ABD’ye bakýþ açýsýyla çok ilintili bir durum. Ve tabi ki, Ýslam Ordusu vakasý. Evet, Çölün Kraliçesi filmi ne kadar masumca sunulsa da, içeriði hem 100 sene önce, hem de þimdi, kanýn gövdeye gelmesinin kodlarýný anlatmakta. Tabii ki anlamak isteyenler ve bu muazzam MEDENÝYETÝN parçasý olduðuna inananlar için...