Övgünün aşırısı bulantı yapar!

Beşiktaş’ı galip getiren golü Oğuzhan’ın atması; onun Fernandes’in iyi bir alternatifi sayılmasına onay getirdi. Aslında ondaki bu potansiyelin varlığına ben de katılıyorum. Ama medyanın onu öne geçiriş üslubu, beni rahatsız etti. Çünkü ipin ucunu kaçırdılar.

Oğuzhan, attığı gol dışında da fena değildi ama; oyunun bütününe baktığımız zaman, beklentileri karşılayacak olgunlukta değildi. Bu yüzden maç yazımda da “Bir Fernandes olabilmesi için daha 20 fırın ekmek yemesi lazım” diye yazmıştım. Ama bizim basın, bu 20 fırın ekmeği, çocuğa bir çırpıda yedirdi. Bütün gazetelerde galibiyet ona bağlandı ve övgünün dozu kaçtı.

Yanlış yapıyoruz!

***

Biraz sivrilenleri hemen bu duruma getirdiğimiz için; nice yıldız adayları gelecekleri yere gelemeden mide fesadından gidiyor... Bol keseden övgü dağıtmak, yarar yerine zarar getiriyor. Önündeki yıllarda birçok şey yapmasını beklediğimiz nice yarının yıldızı; amacını aşan ve erken gelen övgüler yüzünden, bir bir kaybedildi. Oğuzhan’ın durumundayken, benzer övgüler alan sayısız genç; bugün 3. ligimize kadar düştü.

“Ne oldum delisi olmak”,  özellikle Türkiye’de insanın başına gelecek en büyük felakettir.

Bu yüzden aferini, bol keseden vermemeliyiz.

***

Üstelik Oğuzhan; Ordu’daki maçta sandığımız kadar süper bile değildi. Hatta kendi kalitesinin vasatına ulaşamamıştı. Güzel bir gol atması ve o golün galibiyet getirmesi, maç başlığı arayışındaki gazetelere kolay malzeme oldu. Ama bunu uygularken; kime ne kadar hem görünmez hem kalıcı zarar verdiğimizin muhasebesini elbette yapamıyoruz. Meyve olgunlaşmadan dalından düşüyor.

Eğer sıkı bir Beşiktaşlıysanız; gözünüzü manşetlerden uzak tutun... Durum şudur: Oğuzhan elbette kötü gününde değildi, ama en azından o maç için “Fernandes’in alternatifi” olmayı gerektiren kıvamda değildi... Temelde böyle bir potansiyeli var, ama özellik Ordu maçında gün ışığına çıkamadı. Böyle bir görüntüden; sırf Beşiktaşlılar’ın gönlü hoş tutulsun diye, süper futbol efsanesi üretmeye kalkmak hatadır.

Böyle yaparsak, Oğuzhan’ı da erken kaybederiz.