Oyun deðiþiyor

ABD’de Obama siyasetinin kaybedeceði yolundaki iþaretler çoðalýyor. Obama, Rusya ile iþbirliðini öngörmüþtü. Bu çerçevede Ýsrail’in Ýran konusundaki gerginlik siyasetinin, Filistin konusundaki uzlaþmaz tutumunun karþýsýnda yer almýþ; Suudi Arabistan gibi bir müttefikini bile El-Kaide nedeniyle küstürmeyi göze almýþtý. Beklenti, Ýran, Hizbullah, nükleer çalýþmalar, petrol ya da doðal gaz konularýnda sýkýþtýracak stratejilerden geri adým atarak Rusya’nýn da geri adým atmasýný saðlamaktý.

Bu noktada belirtelim, Rusya-ABD iþbirliðinin Ortadoðu’daki birleþtirici harcý olarak Türkiye, Avrupa’daki birleþtirici unsuru olarak da Almanya rol oynuyordu.

Gelinen aþama ise, bu mutlu günlerin devam etmediðini gösteriyor. Ukrayna sorunu, Almanya-Rusya iliþkilerini bozmuþ durumda. Yaþananlar, Rusya’yý Doðu Avrupa ve Kafkaslarda daha sert olmaya itiyor. Ýran ile baþlayan bahar havasýnýn ise daðýlmaya baþladýðý söylenebilir; Ýran’dan gelen sesler bir kaç ay önceki kadar ýlýmlý deðil. ABD’de havanýn deðiþtiðini fark eden Netanyahu Ýsrail’nin de hemen harekete geçtiðini, Gazze’ye gitti iddia edilen silahlarý taþýyan Ýran gemisine operasyon düzenlediðini hatýrlatalým.

Saflar sýkýþýyor

Ýddiaya göre operasyon yapýlan gemideki silahlarýn Suriye ile de ilgisi var, Hizbullah’la da. Bu durum Ýran’ýn ve Rusya’nýn Suriye’de geri adým atmadýklarýný, tam tersine ‘yardýmlarýný’ artýrdýklarýnýn ilaný anlamýna geliyor.

Almanya-Rusya iliþkisinin zarar görmesi, Ýsrail’in Ýran’la olan gerilim siyasetine geri dönmesi, Rusya’nýn ‘öteki’ ilan edilmesini savunan ABD’li cumhuriyetçilerinin savýyla gayet uyumlu. Ancak bu iki geliþme, Rusya-ABD gerilimini pekiþtirmeye yetmez.

Neyse ki gerilimi pekiþtirecek baþka geliþmeler de oluyor. NATO, Rusya’ya yaptýrým kararý alýyor, G-8 toplantýsý Rusya’sýz yapýlarak Soðuk Savaþ yýllarýndaki gibi G-7 olarak toplanýyor. Bu arada Ukrayna’da þimdilik iktidarda bulunan kadro, NATO’ya girmek istediklerini ilan ediyor.

Bu geliþmelerin büyük ölçüde devletleri Rusya karþýsýnda pozisyon almaya ittiði açýk. Ancak bir yandan da Obama döneminde iliþkilerin bozulduðu eski ABD müttefiklerinin gönlünün kazanýlmasý gerekiyor. Bu ülkelerin baþýnda Ýsrail geliyor, ardýndan da Suudi Arabistan. Ýran’ý kazanma siyasetinden vazgeçilince, zaten bu iki ülke her zaman mesajý alýrlar; galiba yine almýþlar da.

Tercihler sertleþiyor

Suudi Arabistan, yanýna Bahreyn ve BAE’ni de alarak Katar’a baský yapmaya baþladý. Nedeni, Müslüman Kardeþleri desteklemesi. Bu, deðil El-Kaide Müslüman Kardeþler gibi bile olsa hiç bir Ýslami grubun desteklenmeyeceði ABD politikasý anlamýna geliyor. Diðer bir ifadeyle, Ýslam üzerinden siyaset yapanlarla iþbirliði döneminin biteceði iþaret ediliyor.

Bu arada NATO’nun Rusya’ya ne tür yaptýrýmlarda bulunabileceðini de düþünmek gerekiyor. Kim bilir belki NATO Rusya’nýn cezasýný Ukrayna’da deðil Suriye’de verir. Suriye’ye bir NATO müdahalesi düþünülüyorsa, Ýsrail ve Suudi Arabistan’ýn desteðine ihtiyaç olacaðýna hiç kuþku yok.

Güç mücadelesinde geriye dönüþ söz konusuysa, her ülkede çalkantýlar olmasý mümkün. Fransa’da mesela, Sarkozy’nin ses kayýtlarý ortaya çýktý. Hollande’ýn çok da baþarýlý olmadýðýný düþünen kesimler, yerel seçimlerde kaybetmesini hayal ediyor, yeniden Sarko’nun önünü açmaya çalýþýyorlar. Ancak unuttuklarý bir konu olmuþ olmalý. Hollande, Afrika operasyonlarýnda ABD ile birlikte çalýþýyor ve stratejik iþbirliði yapmýþ durumda, yani hemen feda edilmesi kolay deðil; belki kayýtlar bu amaçla servis edilmiþtir.

Belirtelim; gidiþat Türkiye’yi her bakýmdan batýya eklemlenmeye; yeni iþbirliklerinin önünü kaparken eski ittifaklarý canlandýrmaya zorluyor.